Hükümetten, Saray'a doping

Yayın Tarihi: 10/02/12 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Uzun zamandır Saray ile Hükümetin arasının limoni olduğunu düşünüyorduk. Bu gerçek olmasa da en azından toplumda böyle bir algı olduğu gerçek. Her ne olursa olsun Cumhurbaşkanlığı ile Hükümet arasında herhangi bir fikir ayrılığının olması ya da soğuk rüzgarların esmesi doğru değil, hoş da değil. Önceki günkü Bakanlar Kurulu toplantısına bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanı Eroğlu başkanlık etmişti ve sonrasında Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun aslında beni şaşırtan açıklamaları oldu. Derviş bey adeta Başbakan İrsen Küçük ile Dışişleri Bakanı Hüseyin Özgürgün'e övgüler düzdü. Tabii ki Başbakan İrsen Küçük'te Cumhurbaşkanı Eroğlu'na tam destek verdiklerini açıkladı.

OLMASI GEREKEN BU

Bir yanda UBP'ye yıllarını vermiş bir Onursal Başkan Sn Eroğlu diğer yanda da UBP'nin Lideri Sn Küçük. Yani özetle her ikisi de UBP'ye çok emek sarfetmiş, çok emek vermiş tecrübeli siyasetçiler. UBP uzun yıllardan sonra güçlü bir şekilde iktidara gelmiş ve ne kadar ilginçtir ki muhalefet partileri hiç olmadığı kadar zayıf ve yetersiz. Böyle bir dönemde UBP'nin kelime anlamıyla bir bütün olması gerekiyor. Laf taşıyıcılar, her iki tarafa da yaranmaya çalışanlar aslında Saray ile Hükümetin arasını bozuyor diye düşünüyorum. Yoksa Derviş beyde İrsen beyde birbirlerini seven ve değer veren iki siyasetçidir. Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında gördüğümüz fotoğraf aslında birçok UBP'linin görmek istediği fotoğraftı. Bu nedenle Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Başbakan İrsen Küçük bundan sonraki süreci daha yakın ve birlikte götürmeliler. Bu birliktelik UBP'den ziyade halkın menfaatine olacaktır.

EROĞLU, HRİSTOFYAS'I BAŞARISIZ GÖSTEREBİLMELİ

Müzakere sürecine de değinecek olursak, ne söylersek söyleyelim artık yolun sonuna gelindi bu apaçık ortada. Bu sürecin yakında sonlanacağını da biliyoruz. Türk tarafı olarak, kendi cephesin de de zor günler yaşayan Hristofyası başarısız ve çözüm istemeyen taraf olarak yargılatmayı başarmamız gerekiyor. Müzakerelerin sonlanacağı ya da uzunca bir dönem ara verileceği bir döneme giriyorsak eğer bu işin faturası Türk görüşmeci heyetine değil Hristofsın üstüne kesilmeli.

Bu ülkede çözüm şu sıralar zor. Bu bir gerçek. Öyleyse Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun masadaki motivasyonunun tam olması için başta Hükümet ve muhalefet partileri gereken desteği vermeli.

*****************

FOGLARI SELAMLIYORUM

Geçtiğimiz gün Turizm, Çevre ve Kültür Bakanıyla birlikte güzel bir program yaptık. Ben ilgi alanım olmadığı için Kuzey Akdenizde fog balığı olduğunu bilmediğimden, Bakan Üstel'e Fog balığı olup olmadığını sordum. Aldığım cevaplar Biyologlar Derneği Başkanı kardeşim Hasan Sarpteni yaralamış olacak ki bana bir yazı gönderdi. Bende kendisine bir cevabi yazı yolladım tatlıya bağladık.

Yazının yer sıkıntısından sadece bir kısmını yayınlıyorum

Sevgili Gökhan Altıner,

Bu sabah Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Ünal Üstel ile olan programınızı baştan sona izledim. Program yapma tarzınız ile ilgili söylenecek çok şey olsa da bu benim üzerime vazife olmadığından bu konuda yorum yapacak değilim. Ancak, programda alehinde konuşulan biri olarak yanıt hakkımı kullanmak istiyorum. Şunu bilmelisiniz ki, sayın bakanın ve sizin sözlediklerinizin tamamıma yakını doğruları yansıtmamaktadır. Aşağıda, bu konuda birkaç örnek vermeye çalıştım... Bu nedenle, bir çevre örgütünün başkanı olarak programınıza konuk olarak katılmak ve ''bilimsel verilerle'' söylenenlerin gerçekleri yansıtmadığını açıklamak isterim. Tabi gerçekleri yansıtmak gibi bir amacınız varsa...

CEVAP:

Sn Hasan Sarpten

bu sabahki programda adınızın zikredildiğini hatırlamıyorum. elbetteki şahsınızın ve örgütünüzün görüşleri ve ortaya koyduğu tespitler toplum için önemlidir. Akdenizde fog balığının olduğunu ya da olmadığını bilmemek sorgulanacak bir durum değil. sizlerle benim ilgi alanlarım farklı olabilir ve her ikimizde farklı ilgi alanlarında yoğunlaşıp bazı şeylerden bihaber olabiliriz. program tarzım beğeniliyor; bildiğiniz gibi Genç Tv en çok izlenen kanal seçiliyor sürekli ve keza sabah programları. tarzı hoşunuza gitmese de eminim saygı duyuyorsunuzdur. keza bende foglarla ilgili net bilgiye sahip değilim bu nedenle sizlerin görüşlerine saygı duyuyorum. ben olgun bir insanım tabii ki özür dilemem gereken durumlarda çekinmeden özür dilerim. başkaları gibi özür dilemek benim zoruma gitmez.

şahsınıza herhangi bir alay vari üslubum olmamıştır. foglarınıza da. ancak ifade ettiğim gibi ilgi alanlarımızın farklı oluşu nedeniyle bazı şeyleri bilmeyebiliriz. şu sıralar programlarım hep dolu ancak sizi en erken zamanda konuk alacağımı belirtmek isterim. merak etmeyin lafta kalmaz. bu yazınızı da Haberdar ve Kıbrıs Postası Gazetelerindeki köşemde arzu etmeniz halinde yayınlayabilirim.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları