"Meclis'te nisap" ve ÖRP!

Özelleştirme yasa tasarısı bugün Meclisin gündeminde. Bilindiği gibi geçtiğimiz pazartesi UBP Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu ile UBP Girne Milletvekili -Ergün Serdaroğlu'nun Meclise özel nedenlerle gelememiş olmaları özelleştirme yasasının görüşülmesine engel olmuş ve Başbakan İrsen Küçük tarafından bugüne ertelenmişti. Özelleştirme yasası hem iktidar hem muhalefet için oldukça önemli bir konu. Daha da önemlisi Hükümetin yeter sayısının bulunmasına karşın Meclisi açamaması ve yasaları görüşemiyor oluşu.

Günlerdir bu durumun Hükümetin prestijini sarstığını ve ÖRP'nin biran önce UBP'ye katılması gerektiğini yazdım. Hala da aynı görüşteyim. Meclis genel kurulunun bugün yeniden açılamayacağı görüşündeyim.

MECLİS'TE NİSAP SIKINTISI

UBP Gazimağusa Milletvekili ve İlçe Başkanı Dr Ahmet Eti anjiyo oldu ve evinde istirahat ediyor. Güvenilir kaynaklardan aldığımı bilgilere göre Meclise bugün sağlık nedeniyle gelebilmesi pek mümkün değil. Öte yandan Ertuğrul Hasipoğlu'nun da bir takım hem parti rahatsızlıkları var bunun da ötesinde o da bir sağlık operasyonu yaşamış diye duydum. Netice itibarıyla Sn hasipoğlu'nun da meclise bugün gelip gelmeyeceği belli değil. Bunun dışında yaşanacak herhangi bir sürpriz olmazsa sayı şimdiden 25'e düştü.

Çok fazla isim verip de spekülasyon yaratmak istemiyorum ama iki vekilinde gelmeme ihtimali çok yüksek. Hal böyle olunca Hükümetin bugün mecliste nisap sorunu var. Bu tabii ki hoş bir durum değil ve Hükümetin çalışabilirliğini son derece kötü etkiliyor.

YA ERKEN SEÇİM YA ÖRP

UBP'nin ÖRP'yi kendine katması kaçınılmaz olsa da varsayalım ki UBP içinde ÖRP'yi istemeyenlerin gücü ağır bastı ve UBP-ÖRP birleşmesi olmadı, peki o zaman ne olur? Aslında asıl düşünülmesi gereken soru bu. UBP'nin Meclisi açmada yaşadığı nisap sorunu devam ettiği takdirde kaçınılmaz erken seçim olur. Yasalarını Meclisten geçiremeyen bir Hükümetin başka şansı kalır mı sizce?

İşte ÖRP'nin UBP'ye katılmaması, Hükümeti Aralıktan önce seçime götürür. Peki Hükümetin şu an ihtiyaç duyduğu erken seçim mi yoksa istikrarlı bir yolculuk mu? Tabii ki istikrarlı bir yolculuk. Hükümete en son lazım olan şey macera. Başbakan İrsen Küçük birçok şeyi yoluna koymuş birçok reformu başarılı bir şekilde yerine getiriyor. 27 sayısının hassas olduğunu hepimiz biliyoruz. Meclisin bugün 26 ya da 27 sayısıyla bile açılacak olması Hükümetin bundan sonraki süreçte risk alması mantıklı değil. Bu nedenle UBP tabanı ve tavanı ÖRP'yi biran önce kucaklamalı. Bu tür hassas konularda gecikildiği takdirde alternatif oluşumlar kendiliğinden oluşacaktır. Bu da sadece UBP'ye zarart verir.

*************

SOYSAN DİKKATLİ DAVRANMALI

Tel-Sen 'Özelleştirme Yasa Tasarısının görüşülmesini protesto etmek amacı ile kısa süreli bir eylem ve gerev yapacak. En doğal hakları tabii. Tamay Soysan aklı başında bir sendika başkanı. Bu nedenle eylem ve grev sürecini iyi yönetmeli. El-Sen'in düştüğü durumua düşüp halk desteğini kaybetmemesi gerekiyor.

*************

YAŞLILARA SIMSICAK BİR İLGİ

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Dt Şerife Ünverdi ile Sosyal Hizmetler Dairesi Müdürü cansel Hıdıroğlu'nu yaşlılar haftası nedeniyle gerçekleştirdikleri etkinliklerinden birinde görüyoruz. Yaşlılara sımsıcak bir ilgi yetiyor. Onların aslında tek ihtiyaçları sevgi ve ilgi.

****************

OKUR MEKTUBU

DR ZERRİN AKALIN NE İSTİYOR?

Sn Zerrin Akalın bir kadın doğumcu, aynı zamanda Diyaliz ve Böbrek Hastaları Dayanışma Derneği'nin de başkanı. Kendi ilgi alanı olmaksızın bir kadın doğumcunun böbrek hastaları derneğinin başkanı olmasını açıkçası yadırgıyorum. Kendi uzmanlık alanının dışındaki işlere bir doktorun karışmasını etik bulmasamda sonuçta bir sivil toplum örgütü için birşeyler yapmaya çalıştığını gözönünde bulundurduğumdan normal karşılamak istiyorum.

Zerrin hanım aynı zamanda Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği'ninde yönetim kurulunda. Son günlerde tartışma konusu olan doku ve organ nakli ile ilgili yasal düzenlemeleri eleştirip duruyor. Bu konuları yakından takip ettiğim için basında çıkan bütün açıklamaları ve yasaları da takip ediyorum. Dr Akalın doku ve organ naklinin yasasının olmadığını iddia eden açıklamalarda bulunuyor. Hatta Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nu ziyaret edip O'nu da inandırıyor ve Sn Eroğlu geçtiğimiz haftaki açıklamalarında ilgililerin bu yasayı çıkarmalarını salık veriyor. Doğrusu şaşkınlıkla izliyorum.

Bu konudaki araştırmalarımdan kısa bir örneklem yapayım. Meclis Başkanı Hasan Bozer organ nakli ile ilgili yasal düzenlemeler konusunda, yazılı bir açıklama yaparak, her türlü ihtiyaca cevap verecek Organ Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Yasası'nın 1991'de Meclis'ten geçtiğini bildirdi.

Bozer'in açıklamasından bir alıntı yaptım; "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi, 2 Nisan 1991 tarihinde organ nakli ile ilgili düzenlemeleri içeren 55/1991 Sayılı Organ Doku Alınması, Saklanması, Aşılanması ve Nakli Yasası'nı geçirmiştir. Bu yasa halen yürürlükte olup, adından da anlaşılacağı gibi tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlarla organ ve doku alınmasına, saklanmasına, aşılanmasına ve nakline ilişkin kuralları düzenlemektedir".

Yine bu konuyla ilgili olarak Sağlık Bakanı Dr Ahmet Kaşif'inde yasa olduğu yönünde bir açıklaması var. Doktorlarımıza saygım olmakla beraber Dr Zerrin Akalın gibi iyi geçmişe sahip olan bir doktorun Tabipler Birliği'nin yanlış yönlendirmelerine maruz kalmadan iyice araştırma yaparak bazı mücadeleler vermesi gerektiğidir. Aksi takdirde yasa olduğu halde kamuoyunu yanlış yönlendirecek her adım vatandaşı rahatsız ve mağdur edecektir.