Erdoğan - Denktaş görüşmesinin perde gerisi

Yayın Tarihi: 06/04/12 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Türkiye Başbakanı Recep tayyip Erdoğan ile DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın sessiz sedasız gerçekleştirdiği görüşmenin perde gerisini biraz araladım. Artık fotoğrafı daha net görebiliyorum. Off the recordlar hariç yazabileceklerimiz sizlerle paylaşıyorum. DP'nin çok yönlü ve alışılmadık atılımlar içerisinde olduğunu gözlemliyoruz. Neticede bir muhalefet partisi ve boş durmuyor. Ancak AK Parti yetkilileri ile yapılacak olan görüşmenin bilgilerinin kamuoyuna önceden sızmaması büyük bir disiplin örneği bunu söylemek lazım. Anladığım kadarıyla DP'nin yapılacak olan bu görüşmeyi esasen gizli tutmak ve AK Parti tarafından bir açıklama yapılmadıkça kendilerinin bir açıklama yapmayacağı yönünde prensip kararları vardı. Başka siyasi partiler olsa bu görüşmenin reklamını davul zurna ile duyururlardı. Kabul edelim ki DP burada da alışılmışın dışına çıktı. Erdoğan-Denktaş görüşmesi AK Parti haber sitesinde yayınlanınca ben de dahil bütün basının DP tarafından atlatıldığı ortaya çıktı.

Haberin duyulmasından sonra Genel Sekreter Bengü Şonya ile görüştüm. Yaptığım görüşmede ağzından kelime almak mümkün olmadı. Sadece söylediği "kimseyi şikayete gitmedik kendi devletini şikayet etmek bize yakışmazdı" oldu. Buna ek olarak genel sekreter konuyu dağıtmak için uzayıp giden DP'ye katılım listelerinin törenlerini gerçekleştirmek için Genel Başkan'ın yurt içinde olacağı bir zamanı beklediğini söyledi ve her zamanki gibi "bizi izlemeye devam edin" dedi. Baktım Genel Sekreterden bir şey koparamayacağım daha derinleri karıştırdım.

Kaynaklarımın sağlam olduğunu bildiğimden aşağıda yazdıklarımın doğruluğu konusunda itirazı olacak olanlara hodri meydan diyerek anlatmaya başlıyorum.

AKP SÜRECİ VE PERDE GERİSİ

AKP Genel Başkanı Sayın Erdoğan'dan beklenen davet DP yetkililerine geçtiğimiz hafta sonu geç vakitlerde ulaştırıldı. Genel sekreter Bengü Şonya, Genel Başkan Serdar Denktaş'ın yurtdışından Pazartesi gelecek olması nedeniyle Salı akşamı için DP Merkez yönetim kurulunu ve ilçe başkanlarını toplantıya çağırdı. Salı akşamı gerçekleştirilen toplantıda AK Parti yetkililerine verilmek için hazırlanan dosyalar son şeklini aldı ve heyete katılacak olanlar MYK ve ilçe başkanlarının bilgisine getirilerek onay alındı.

Ankara'da ilk toplantı Sayın Erdoğan ile AK Parti binasında gerçekleşti. Toplantıya Genel Sekreter Bengü Şonya ve milletvekili Mustafa Arabacıoğlu da katıldı. Yapılan görüşmenin detaylı bilgileri önümüzdeki hafta toplanacak MYK ve diğer yetkililerle paylaşılacakmış ama anladığım kadarıyle yapılan görüşme çok samimi, açık ve dostane bir şekilde gerçekleşti. Sayın Erdoğan'ın arkasından Sayın Beşir Atalay ve daha sonra da dışişileri konutunda Sayın Ahmet Davutoğlu ile bir görüşme gerçekleştirildi. Bu görüşmeler zaten basına yansıdı. Sayın Davutoğlu'nun görüşmeye bir ekiple katıldığı ve DP ekibi ile beyin fırtınası gerçekleştirdiği dolaşan söylentiler arasında. Peki neden ve ne için yapıldı bu beyin fırtınası? Yakında okuyacaksınız..

******************

DİN OLGUSU KORKULACAK BİRŞEY DEĞİL

Din birçok insanın fazla konuşmak istemediği hatta sevmediği konulardan biri. Tabii ki toplumun böyle düşünmesinde zamanında Türkiye televizyonlarında yapılan kötü din propagandasının önemli bir vesilesi var. Çocukken bende camiye gittiğimde imamdan gıcık kaparsam bir daha o camiye uğramazdım. Yani eskiden dinden namazdan soğutan imamların sayısı da az değildi. Bu artık daha az, çünkü din adamlarının yapısı çok değişti. Bir çocuğa 5 yaşından itibaren yoğun din dersleri verilmesine bende şiddetle karşıyım ancak temel din bilgilerini de diğer derslerin yanında öğrenmesinin ne sakıncası var ki? Bende birçok insan gibi bireylerin kendi kararlarını vereceği yaşa geldiği zaman dini öğrenmeye ağırlık vermesini savunanlardanım.

Gelin olaya bir de diğer taraftan bakalım. Varsayalım ki din dersleri ağırlıklı bir şekilde verilmeye başlandı. Hem de küçük yaşlardan itibaren. Bu zaten dayatma olacağı için çocuklar bundan tırsacak ve dinden nefret edecektir. Allah aşkına çağımız internet çağı. Porno siteleri havada uçuşuyor ve çocukların bunlardan çıktığı yok. Bu adama zaten din öğretemezsiniz. Ama yalnızca Kıbrısta böyle değil. Türkiye de de aynı durum var. Aşırı dindan görünümlü gençlerin, kız olsun erkek olsun gizli kamerayla çekilmiş ve müstehcenlik içeren videoları internette dolu. Genelleme yapamayız elbetteki ama türbanlı kızların belden aşağı konuşmaları, etek açmaları internette dolu. Yani gündüz okulda ve toplumda edebli dindar öğrenci ama ya içindeki yasak duygusu?

Özet olarak söylenek gerekirse din olhusu korkulacak bir şey değil, isteyen dinini öğrensin ama bu işi oldukça hassas bir şekilde yapmak lzım. Dini sevdirelim derken öcü yapmaya gerek yok.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları