Tıbbi atıklar ne olacak?

Yayın Tarihi: 11/05/12 07:53
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Bizim halkın bir eşi benzeri yoktur heralde bu dünyada. Mücadele yıllarından sonra bu toplum çözüldükçe çözüldü. Hiçbirşeyi umursamaz olduk, hiçbirşey için mücadele etmez olduk. Belediye'nin grevi uzadıkça uzadı, aldı başına. BES grev yapar hakkını arar, Beldiye Başkanı gelin başlayın paranızı vereyim der ama protokolü uygulamaktan kaçar. Velhasıl kelam grev devam eder gider ve Lefkoşa'nın çöpleri büyür de büyür dağ olur. Evinizin penceresini açtığınız da çöp kokuları artık eve dolar. Hükümet ilk çözmeyi denese de bakar görür ki bu işin faturası büyük, geri çekilir. En nihayet Cumhurbaşkanı Eroğlu dayanamaz ve bir beyanet patlatır "müdahale ettirmeyin beni haa" der.

Günün sonunda herkes haklı ama bu haklı olanların hepsi gururlu oturdukları yerden kalkıp bu işi çözmek için ucundan tutmaz. Hergün şikayet telefonlarını tüm yazarlar gibi bende alıyorum. "ne olacak bu işin sonu?" diye soruyor vatandaş; sorun sahipleri bile bilmiyor ne olacağını ben nerden bileyim diye cevap veriyorum.

Yani şimdi biz Hükümet olarak ya da belediye olarak bu kadar mı aciziz BES'in sorunlarını çözmekten. Yapıcı tekliflerle yola çıkılsa eminim BES'de bazı noktalarda geri adım atacak. 2 aydır para almıyorlar. Mayıs bitince olacak 3 ay.

Bir başka önemli konu daha var. Sağlık Bakanlığına çok önemli görevler düşüyor. Asıl önemli konu Tıbbi atıklar. Yapılan tahliller, ameliyatlar ve daha birçok unsur. Bunları kim toplayıp atıyor, nereye atıyor? Bu konuda Sağlık Bakanlığı tedbir aldı mı? Vatandaş sorduğu için naklediyorum.

Çöpleri ilaçlayan kimseyi görmedim ama en azımndan sokakların ilaçlanmasını bir kenera bırakın Hükümetin bu çöpleri gerekirse hizmet satın alıp toplaması lazım. Bu grev kırmak anlamına gelmez ki. Yani Sağlık Bakanlığı ülke insanının sağlığından sorumlu değil mi? Tabii ki Bakanlığın görevi değil belediyenin işini yapmak ama en azından bu çöp işine çare bulmaları gerekiyor. Benim tanıdığım Ahmet Kaşif konu halk oldu mu hassaslaşır ve gerekeni yapar. Bu konuda Tabipler birliği de daha baskıcı ve kamuoyunu bilgilendirici olmalı.

Doğrusu muhalefet partilerine de şaşıyorum. Belediyenin önüne gidip açıklama yapacağınıza vatandaşın kendi çöplerini sokağa atmak yerine çöplüğe bırakmaları yönünde ya da temizlik kampanyası başlatma yönünde teşvik etseler ya. Ne belediyeye ne de hükümete bu sorunun çözülmesi için gereken baskıyı kuramıyorlar.

Bir köy bir memleket olduk gene ya…

*******************

İMAMLAR YANLIŞ YAPIYOR

Okyay Sadıkoğlu'nun açıklamasını okudum ve doğru buldum. İmamlık ve müezzinlik çok zor bir görev olmakla beraber temeli gönüllülük esasına dayanır. İmam ile müzezzinlerin pek sosyal hayatı olmaz. Bu nedenle bu işi yapmaya karar verenler tabii ki paralarını kazanacaklar ama öncelikleri para değil Allah işleri ile uğraşmaktır. Bu nedenle cübbelerle Başbakanlığın önüne dayanmalarını adeta yeniçeri isyanına benzetiyorum. Güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre Kamu-Sen, Türkiye'deki HAK-İŞ vasıtasıyla Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan ile görüşüp hem Hükümeti hem de buradaki Din işlerini şikayet edecekler ve çareyi orada arayacaklarmış. Bunu gelecek hafta yapacaklarını öğrendim. Eğer doğruysa hem Kamu-Sen hem de İmamlar büyük hata yaparlar peşinen söyleyim. Sorunların çözüm yeri Hükümettir ve Hükümeti başı Başbakandır. İrsen beyi çiğneyip Sn Erdoğan'a bu tür bir konuyu taşırsanız sonra yüzünüz olur mu gelip hükümetten bir şey istemeye bilemem.

Kamu-Sen tabii ki eylemini yapacaknır ve buna diyecek birşeyimiz yok ama konu imamlar, bu nedenle bu işi biraz hassas götürmek lazım. İç dengeleri iyi bilen biri olarak şunu söyleyebilirim ki Kamu-Sen ya da imam kardeşlerimiz, Işılay Arkan'ı saf dışı bırakarak bu işi Başbakanla çözmeye çalışıyorlarsa yanlış yapıyorlar. Çünkü Işılay Arkan'da neticede Hükümetin bir temsilcisi, siyasi atama en nihayet. Ve yine ben biraz bu işleri biliyorsam Başbakan İrsen Küçük ile Işılay Arkan birbirlerine çok değer verirler ve desteklerler.

Bu arada o kadar çok genç, imam olmak istiyor ki aklınız durur. Yani aklınızda bulunsun. Dimyada giderken evdeki bulgurdan olmayın.

**************

ÇELEBİ OTOBÜS İŞİNE Mİ GİRİYOR?

Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebi'yi hepimiz yakinen tanır ve severiz. Dikmeni Dikmen yapan ve yeniden yaratan bir belediye başkanıdır. Bugüne kadar Dikmen için oldukça faydalı işler yaptığına şahit oldum. Ancak duyduğuma göre son günlerde yanlış kararlar almanın arifesindeymiş. Belediye otobüsleriyle Dikmende ücretsiz öğrenci taşımaya karar vermiş Yüksel başkan. Bana göre oldukça yanlış bir karar. Belediye bu noktada iyi niyete sahip olabilir ancak bu iyi niyet Dikmende çalışan özel sektörü batırmaya götürecektir. Bir belediyenin amacı bu olamaz. En azından benim tanıdığım Yüksel başkan başkasının ekmek parasıyla oynayacak kişilikte biri değil. Umarım bu kararından yol yakınken vazgeçer. Açıkçası ben Dikmende, belediye başkanlığını başkasına yakıştırmam; ama Yüksel başkana da başkasının ekmek parasıyla oynamayı yakıştırmam. Dediğim gibi ücretsiz öğrenci taşımak bir iyi niyet olsa dahi bu bölgede çalışan özel sektör taşımacılığın zayıflamasını ve zarar görmesini sağlayacaktır. Yine duyduğuma göre bu konuda İçişleri Bakanlığı da zaten Dikmen Belediyesine izin vermeme konusunda kararlı.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları