UBP'deki iradeyi bölmeye çalışan kim?

UBP'de küsler ekibi yanı sıra her an küsmeye yakın olan ekipler de var. UBP büyük bir parti ya çokca ekip barındırıyor içinde. Yalnız bu naz yapan, komleks yapan, her an küsmeye hazır olan ve küsen ekipler farkında değiller ki koca partiyi dört bir yandan bölüyorlar.

Bölünmüş bir UBP kimseye hizmet etmeyeceği gibi Halka da hizmet etmez. Özellikle küsüp küsüp meclise gelmeyen vekiller bilmem ne kadar farkında? Haklı yanları yok mudur? Hep mi haksızdırlar? Diye sordum kendi kendime tabii ki haklı oldukları yanları vardır ama tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok mantığında yürüyor bu kırgınlıklar. İlkay Kamil'i iyi tanıdığımı tahmin ederim. Düzgün , aklı başında kaliteli bir siyasetçidir ve bana göre bu ekibe yön verebilecek noktadadır. Başbakan İrsen Küçük'ü de en az bir kardeş kadar sevdiğini tahmin ederim. İş İlkay Kamil de toplanıyor. Hükümet daha geçtiğimiz hafta tüm KTHY mağdurlarını istihdam etti. Hani bir önceki Başbakanın "hade evinize dediği" KTHY çalışanlarını.

Biri dedi mi İrsen beye "yaşşa be İrsen bey"? derse kadı günah yazar. LTB krizi had safhada ve ciddi bir yönetilme krizi yaşıyor. Hükümet dün oturdu ve bir aylık maaşı yatırdı; tabii ki yeterli değil ama belediye başkanının yapacağı işi hükümet üstlendi. Sırf bir rahatlama olsun diye , gene olmadı. Bir yandan da benzin krizi devam ediyor.

Şimdi UBP'deki tüm vekillerin Başbakan Küçük'e destek vermesi gerekirken küsmesinin zamanı mı? Ben iddia eder ve derim ki İlkay Kamil parti içi dengelerin sağlanması ve Hükümetteki yapılan yanlışların da düzeltilmesi için Başbakan Küçük'e yardımcı olabilir, olmalıdır. Yok biz kırgınız Başbakana, UBP'yi bölme zamanı geldi, sıkıldık oynamıyoruz derseniz sorumluluğu omuzlarınızdadır bu yaptıklarınızın.

EROĞLU NE YAPIYOR?

Buna benzer sorunlar kurultayın hemen sonrasında CTP de de yaşanıyor du ki Talat çok sert müdahale etti ve bölünmenin olmasını engelledi. Her gün duyuyorum ama her gün Cumhurbaşkanı Eroğlu tüm ilçe başkanlarına haber gönderiyor, yakında başlatacağı bir harekete destek arıyor diye. Ben havadan gazel okumam beyler, en iyi istihbaratlar bana ulaşır. Açıkçası Sn Eroğlu'ndan, iç siyasette eşi benzeri zor bulunacak bir siyaset adamından çıkıp demesini beklerdim "İrsen beye güvenin yanındayım, ihtiyacımız olan kavga değil" ama hiç çıkmadı ağzından doğru düzgün bu destek. Sn Eroğlu'na yakışan daha birleştirici olmasıdır. Son günlerdeki hareketleri birleştirici gibi görünüyor ama yeni bir aday bulmak için harcadığı eforlar konusunda o kadar birçok bilgi akışı geliyor ki kiminle ne konuştuğunu bile duyuyoruz.Elbetteki, inanmak istemiyorum Sn Eroğlu'nun bu tür hamleler içinde olduğuna. Ama tüm kamuoyu bunu düşünüyor. Sn Eroğşlu aksinesi bir durum varsa çıkıp açıklamalı.

İrsen Küçük'ün yerinde ben olsam Eylül gibi erken seçim açıklar kesin bir çizgi çekerdim sonrası için. Aklım rahat devam ederdim yoluma.

UBP büyük bir partidir, ortasından vurunca ikiye köşesinden vurunca da dörde bölünür. Devam edin; Muhalefet birasını açmış sizi seyrediyor.

**************

SAĞLIK BAKANLIĞI SORUŞTURMA AÇACAK MI?

Kıbrıs'ın Kuzeyinde hayat genelde ucuzdur. İnsan hayatından bahsediyorum. Ölürsünüz ve yanınıza kalır. Yani öldüğünüz ile kalırsınız. O nedenle bu aralar "takma yahu kafana" sözü çokca popüler. Lefkoşa Devlet Hastanesi en çok güvenmemiz gereken kurum olmalıyken, bir türlü güvenemiyoruz. Halbu ki tüm teknik donanımlara haiz ve tüm alt yapıya sahip bir hastane. En iyi doktor kadrosu da aslında Lefkoşa Devlet hastanesinde.

Peki ne olmaya başladı ki hasta olan ya da sıkıyı gören YDÜ Hastanesinde alıyor soluğu. Parası olanlar daha rahat gidebiliyor YDÜ Hastanesine ama parası olmayan fakir fukara ne yapacak? Devlet hastanesine tek sığınacakları kapı. Bu ülkede doktor hatasından çok ölümler oldu. Ama bu doktorlar ne haldir ki birbirlerini koruma konusunda müthiş bağlılık içindedir.

Özel hastanelerin bazılarında da ölümler oldu. Hepsi örtbas edildi. Bakalım 37 yaşında yanlış anestezi sonucunda hayatını kaybeden Musa Ersusoy'un ölümüne sebebiyet veren anestezi uzmanı ya da ekibinin durumu ne olacak?

Yahu adam alt tarafı fıtık ameliyatı olmak için hastaneye yattı. Aldığım bir bilgiye göre ameliyata giren anestezi doktoru narkos borusunu hastanın nefes borusuna değil mide borusuna takmış ve dışarı çıkıp sigara içmiş. Ekip 15 dakika uyuşmasını beklemişler hastanın. Ne kadar doğru bir iddiadır bilemem ama hala hastane yönetiminden bir açıklama gelmedi.

Sağlık Bakanlığına ve Tabipler Birliğine önemli görevler düşüyor. Ya bu işin araştırılması konusunda gerekeni yapacaklar ya da geleneğe uyup meslektaşlarını koruyacaklar.

Adam öldü gitti. Kimseden tık çıkmadı yahu, olabilir mi böyle bir şey? Bir açıklama bile yapma ihtiyacı hissetmedi kimse. "eee böyle hatalar olur, adam zaten öldü, napalım" mantığı yoktur umarım.

Sağlık Bakanı Dr Ahmet Kaşif oldukça başarılı bir cerrah bana göre. İnanılmaz bir iş disiplinine sahipmiş doktorluk zamanlarında. Bana göre iyi de bir bakan. Toplum üzerinde güven hissi bırakması gerekenlerden biri. Siyasi geleceği hala bitmemiş biri. Umarım Bakan Kaşif bu ölüm olayıyla ilgili gerekli soruşturmayı başlatır ve ölümün yaşanmasındaki ihmalkar ekibi başka insanları da öldürmeden cezalandırır. Meslekten men eder.

Ne dersiniz Sayın Bakan, yoksa bu olayda mı tozlu raflara kalkacak?, meslektaşları koruma iç güdüsü ağır mın basacak? Ölenin yanına mı kalacak?

Ben takipçisi olacağım!