Baş ağrısı mı erken seçim mi?

Ulusal Birlik Partisi'nin dün grup toplantısı vardı. Malum beş milletvekilinin sıkıntıları var ve Başbakan İrsen Küçük'e bir muhtıra niteliğinden çok bir mektup niteliği taşıyan yazı verdiler, sundular. Yanılmıyorsam Ergün Serdaroğlu'ydu bu açıklamayı yapan "biz isyancı değiliz, sadece rahatsızlığımız var" şeklinde. Ve şikayetlerini sıraladılar maddeler halinde.

Elbetteki milletvekillerinin rahatsızlıkları dikkate alınacak ve çözümü aranacak, elbeteki İrsen Küçük'ten sıkıntısı olan vekiller seslerini duyuracak ve tepkilerini ortaya koyacak ama çoğunluğa da uyma zorunlulukları baki kalarak.

Seçim olur adaylar yarışır, herkes farklı farklı adaylara oy verir ve en fazla oyu alan başkan olur ve çoğunluğun oyu geçerli olur. Şimdi seçilen başkana oy vermeyenler diyebilir mi "bu adam benim başkanım değil?" diyelim ki dedi. Bunu demesi gerçeği değiştirir mi?

MASUM DEĞİLLER

Bu soruların yanıtlarını hepimiz biliyoruz. Şimdi yaşananlara bakalım ve biraz geçmişe gidelim. Ortaya şikayetleri sergileyip "bizi kimse kaale almıyor" şeklindeki yakınmalar inanın ki masum değil. Şu an ki 5 kişinin itirazlarında haklılık payları var ama fotoğrafın netine baktığınızda masum değiller, samimi değiller. Ergün Serdaroğlu hariç 4 milletvekili de bakanlık yaptı. Eğer bakanlık görevinden alınmasalardı şu an bir rahatsızlıkları olacak mıydı? Bunun cevabı çoookkk basit beyler, tabii ki olmayacaktı. Öyleyse şu an ki şikayetlerinde ne masumlar ne de samimiler.

Rahatsızlık her partide olduğu gibi UBP'de de var ve olmalı da. Başkla türlü nasıl doğruyu bulacaklar. Ama bunun tepki şekli ve dile getirilişi yanlış.

UBP REZİL OLUYOR

6-7 ay sonra kurultay var. Bu işin en temizi Başbakan İrsen Küçük'ü desteklemeyenler, politikasını tasvip emeyenler bir aday çıkarır ve yarışır. Kazanırsa ne ala kazanmazsa herkes partisinde yoluna devam eder. Bu kulağa hoş geliyordur eminim, öyleyse neden şu an uygulanmıyor. Sürekli meclise gelmeme, kahramanca açıklamalar yapma, hem partinin Genel Başkanına hem de bu Ülkenin Başbakanına sürekli ağır demeçler, gazetelerde mesajlar. Olacak iş mi bu? Parti disiplini bunu mu emreder?

Bunun kendileri de farkında, UBP'yi sürekli rezil ediyorlar. Diyorlar ya olay kişisel değil, basbayağı kişisel beyler. Yani bu işin nereden kontrol edildiğini ve yönetildiğini bilmeyenimiz mi var? Bir siyasinin oğlunun bu işten hayli para kazandığını bilmeyenimiz mi var? Ben bunları tasvip etmesem de normal karşılıyorum, çünkü siyaset bu ülkede çirkince yapılıyor.

BAŞ AĞRISI MI ERKEN SEÇİM Mİ?

Evet anlattığım gibi sürekli Başbakan Küçük'ü ve Hükümeti halk nezdinde küçük düşür me çabaları var. Bu durumu ben migren hastalığına benzetiyorum. Ne kadar ağrı kesici alırsan ağrı diner ama geçmez. Bu nedenle kesin tedavisini bulup bu işi çözeceksin. Bunun adı da erken seçim.

Şimdi bir düşünün aynı muhalif tavır Türkiye Başbakanı Erdoğan'a yapılsa bunu yapan vekiller disiplin kuruluna verilir partiden atılırdı. Atamıyor muyuz biz o zaman erken seçime gider gerekli vetoları uygularsınız.

Belki UBP 4-5 milletvekili sayısal olarak kaybeder ama ama Başbakan İrsen Küçük rahat başı salim yoluna devam eder. Bu nedenle baş ağrısı yerine vetolu bir erken seçime gidilmesi en mantıklısı.

Beyler! Önce menfaatler sonra fikirler çatışır.

*******************

Günay Çerkez ERTUĞRULOĞLU'NU UYARDI

Fotoğrafta gördüğünüz üçlünün arasına CTP Gazimağusa Milletvekili Arif Albayrak girince sohbetlerin hem boyutu hem de tadı değişir. Tam Tahsin başkan meclisten ayrılıyordu kiTicaret Odası başkanı Günay Çerkez kendisini uyardı "parti başkanları da meclisi bırakıp kaçarsa halimiz ne olacak" dedi. Gidip partiden takip edeceğim diye yanıtladı Tahsin başkan. Fenerbahçe TV'yi izliyor olmasın odasında meclis yerine. Bu arada DP Genel Sekreteri Bengü Şonya'ya çok kızgın bir TV programında cevap verecekmiş.

***********

AHMET ÇALUDA DA KIRGINMIŞ

Duyduğuma göre UBP Güzelyurt Milletvekili ve ilçe başkanı da Başbakan Küçük'e değil ama mevcut durumlara hayli kırgınmış. Son günlerde yapılan grup toplantılarına katılmıyormuş, ayrıca dün mecliste de yoktu. Ne iş sayın başkan?

**************

SANER BİR DE HAVAYOLU KURSA

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Ersan Saner Ercan Havalimanının özelleştirmesinde sıkı bir çalışma gerçekleştirmiş diye duydum. Ercanın özelleştirilmesi ve modern bir hava alanı haline getirilmesi son derece önemli. İşin önemini bilmeyenler Ercanın özelleştirilmesine karşı çıkabilirler ama bu kaçınılmaz bir ihtiyaç. Bakan Saner'e önemli iki görev düşüyor. Birinci artık bir havayolu şirketi kurmayı başarmak ikincisi de basınla daha sık görüşmesi. Mesela geniş katılımlı bir basın yemeği ve bilgilendirme toplantısı yapmalı.