Türkçe Olimpiyatları coşkulu ve tacizkar

İzmir seyahatimiz en nihayet bugün bitti. Anlatacak konuşacak çok izlenim edindik desem yeridir. Bunların örneklemi yeri geldikçe yapılacak. Pazar gecesi İzmir Atatürk Stadyumuna gittik 18 Türkçe olimpiyatlarınız izlemek için. Bir stad ki dersiniz bütün Kıbrıslı Türkler zaten bu kadar. Stadyumun izleyici alma kapasitesi 70 bin ama içeriye 90-95 bin insan almışlar. Kuvvetle muhtemel 10-15 bin kişi de dışarıdaki standlardan izleyebildi geceyi.

Gecenin geneline bakarsanız, olay süper. 135 ülkede Türkçe eğitim veren okula giden gençler temsili olarak bir Türkçe şarkı parçası öğrenmiş ve gelip bunu 100 bin kişiye sunmuş. İnanılmaz coşkulu bir etkinlik oldu.

Ama Türk olmanın handicapları, pardon eksileri de yaşandı. 100 bin kişinin olduğu stadyumda A protokol yeri var ki vekiller bakanlar oturabiliyor, bir de B protokolü var ki işadamları ve özel davetliler oturabiliyor. Ben ve meslektaşlarım özel davetli olduğumuz için Tören alanındaki yerimizi aldık deyim yerindeyse.

Dedim ya kalabalık had safhada. Yer kalmayınca vatandaş biz de B protokolünün oturduğu bölgede boş kalan koltuklara oturmak istiyoruz diye eylem başlatmaz mı? Arbedenin bini bir para.

Boş kalan yerlere tabii ki otursun vatandaş, ne olacak; zaten ısrarları sonucunda mücadeleyi kazandılar ve güvenlik engelini aşıp boş yerlere oturmaya başladılar. Ama ne izdiham aklınız durur. Düşünsenize B Protokolü yaklaşık 2-3 bin kişilik, boş koltuk sayısı hade olsun 700. Yaklaşık 7-8 bin kişi bu 700 kişilik koltuklara oturmak için akın ediyor. Artık siz canlandırın tabloyu gözünüzde.

Ezilen teyzeler, yere düşen insanlar…Ne varsa Türkçe olimpiyatlarında bu kadar? Tamam çok güzel,coşkulu falan filan da bu kadar eziyete değer mi?

Neyse buraya kadar da tamam. İzdihamın yaşandığı an bunu fırsat bilen bazı sapıklar kızların hem popolarını ham de göğüsleri sıkmaya başlamaz mı? Yahu ben utandım. Bir bağrışma, bir kavga. Bağıran kızlar mı istersiniz, ağlayan kızlar mı istersiniz…

Büyük ve ömründe Türkçe olimpiyatları izlememiş vatandaş grubu sıkışık bir şekilde stadyumda ki yerini alınca bu sefer başı bağlı teyzelerle başka adamlar arasında kavga çıktı. Adamın biri bastı kakmayı teyzenin birine, hade bir de öyle hır çıkmaz mı?

En nihayet hava karardı, müthiş ışık ve ses gösterileri, şarkılar, coşkulu kalabalık, sunucunun birinci sınıf Türkçesi gece aktı gitti.

Güzel ama başarısız bir organizasyondu bana göre. 70 bin kişilik bir stadyuma 70 bin BİR kişiyi almayacaksın kardeşim. Kıçı ve memesi sıkıştırılıp ağlayan kızları ve kakmalanan başı bağlı teyzeleri önlemiş olursun o zaman. Çok sevip dileyen varsa otursun evinden izlesin.

İzmir'le ilgili önemli ve son anekdotlarımdan birini aktarmak istedim. İzmir'e gelin gezin hatta Manisa'ya da mutlaka uğrayın. Ama Türkçe olimpiyatlarına hayır..

***************

DP YÜKSELİŞİNDE ŞONYA FARKI

Olası bir erken seçime karşın DP'de hazırlıklar devam ediyor. Bir kaç gün önce Güzelyurt bölgesinden 24 kişilik bir grubun Demokrat Partiye katıldığı açıklandı. Muhalefet partilerine katılımın pek de alışılmış birşey olmadığını biliyoruz. Bu işin üzerini birazcık kaşıdığım zaman katılımlar gerçekleşmeden önce DP genel sekreteri Bengü Şonya'nın Güzelyurt bölgesine neredeyse demir attığını öğrendim. Onu arayanlar ne zaman arasalar Güzelyurt'ta olduğu cevabını aldılar. Dolayısıyla bir bir daha eder iki. Güzelyurt'tan DP'ye olan katılımların arkasında Şonya'nın olduğuna bahse girersem herhalde kaybetmem.

Sayın Şonya'ya Güzelyurt katılımlarını ve kendisinin haftalar boyunca bölgede olmasının konu ile ilgisi olup olmadığını sordum. Şonya bütün ilçelere kesintisiz birer hafta ayırdığını, bu süreler zarfında gece ve gündüz seçtiği ilçede olacağını söyledi. Şonya alışılmış genel sekreter imajının dışında ve kararlı bir kişi. Genel sekreterlik görevini 3 milletvekilinin istifa ettiği ve partinin dibe vurduğu gün devraldığını, partililere yaptığı ilk konuşmasında DP'nin küllerinden yeniden doğacağını ve insanların Demokrat Partiye katılmak için sıraya gireceğinin sözünü verdiğini hatırlattı. Arkasından da ekledi; "Sırada Magosa var". Bir hafta kesintisiz Magosa'da olacakmış. Güzelyurt'ta yaşananlara bakınca ben Magosa'da da birşeyler olacağını hissediyorum. Bekleyip göreceğiz. Ancak gerçek olan birşey var. O da DP'nin gerçekten küllerinden yeniden doğduğu. Umarım kıymetin bilinir Bengü bey, ne deylim hayırlısı.bir seçim sonrası olası bir koalisyonda bakanlık garanti görünüyor desene…