Eroğlu'nu kimse Aktör'den saymıyor mu?

Yazın gelmesiyle havalar o kadar bir ısındı ki artık hiçbir şey yapmak gelmiyor içimizden. Yazın bu sıcakları sanırım Saray'ı da sardı ki artık pek fazla bir şey dokunmak istemez oldular. Öğrendiğime göre Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun İngiltere seyahati son derece olumsuz ve başarısız geçmiş. Sn Eroğlu bir Devlet Başkanı en nihayetinde. Ancak kendisine yapılan TV Program teklifini reddetmiş, Kıbrıslı Türklerin de katıldığı organizasyon pek sönük geçmiş diye öğrendim.

Sosyal paylaşım sitelerinde Sn Eroğlu ile İngiltere'de yaşayan Kıbrıslı Türkler arasında pek sıcak bir bağ kurulamamış bu sefer. Gazetelere sadece bir boksör ile çekilmiş fotoğraflar yansıdı. Şikayetler geldi, en azından Sn Başkan'a haber edeyim dedim.

Yalnız şikayetler bununla da bitmiyor. Cumhurbaşkanı Eroğlu uzun süredir Siyasi partileri çağırıp Kıbrıs konusuyla ilgili herhangi bir bilgilendirme toplantısı yapmadı. Bu durum siyasi partileri hayli rahatsız etmiş durumda. Kıbrıs konusunda iyi bir ivme yakalanabilir mi; bunun cevabı kesinlikle hayır ancak şu an ki pozisyon iyi kullanılarak süreç KKTC'nin lehine çevrilebilir mi? EVET. Ama bunu kim yapacak, asıl önemli soru bu?

EROĞLU'NU KİMSE AKTÖRDEN SAYMIYOR MU?

Bu sürecin tıkanmasından kaynaklanan yeni bir süreç doğduğunu ve Derviş beyin masadan kalkmak istediğini hepimiz biliyoruz. Ama Ankara buna izin vermediğinden ötürü yapamadığını da hepimiz biliyoruz.

Bu durum da ister istemez aklımıza Eroğlu'nu kimse aktör yerine koymuyor düşüncesini getiriyor. Rum Lider Hristofyas artık aday olmayacağını açıkladı. Yani üzerinde hiçbir siyasi baskı yok. Bu vesileyle Hristofyas'a bazı şeyler BM ve Amerika'nın dayatmasıyla kabul ettirilemez mi? Kimse sürecin tam olarak lehimize dönmesini beklemiyor ama giderayak bazı şeyler bizim lehimize bağlanabilir. Çünkü Hristofyas'ın bunu yapmama konusunda kaygısı yok, artık hesap vereceği bir seçmeni ve partisi olmayacak.

Derviş bey madem ki sürecin yavaşladığını ama buna rağmen güven artırıcı önlemler oyalantısıyla devam etmesini uygun görmüş ve bazı akıl almaz öneriler yapıyor, en azından yaşanacak bu süreçte Hristofyas'tan bazı imzalar yakalanabilir.

Bunun yerine Cumhurbaşkanlığın açıklamalarını çok klasik ve boş buluyorum ne yazık ki. Bir de demez mi Derviş bey "B planımız KKTC'dir" açıkçası çok hayal kırıklığına uğradım. Yahu KKTC'yi Türkiye bile tanımıyor, var mı böyle bir TBMM kararı? KKTC nasıl B planımız olacak?

Yani bunu düşünüp de mi açıklıyor Sn başkan?

GÜVENLİK ARTIRICI ÖNLEMLER ÖNERİSİ GAFI

Güvenlik artırıcı önlemleri görüşelim diye bir önerisi oldu Saray'ın. Ne kadar stratejik yanlış olan bir öneri. Tanrı aşkına bizim Rumlarla ne gibi bir güvenlik artırıcı önlemler görüşmemiz olabilir? Daha önce rum tarafı bunu gündeme getirmiş ve bu öneri paketinin içinde "askerin azalması, garantilerin kalkması" gibi maddelerde vardı. Güvenlik artırıcı önlemler diye bir öneri yapılacaksa bunu yapacak olan Rum tarafıdır, biz değiliz. Sn Eroğlu ya bilmeden açıklama yapıyor ya da birileri kendisini zor duruma düşürüyor. KKTC'de Türkiye'nin garantörlüğü ve bu adada güvenliği sağlamak için askeri var; Sn Başkan siz bunları mı görüşeceksiniz Rumlarla?!!!

Derviş beyin bu süreci götürmemesi gerektiğini savunanlardanım ama zaman zaman çok yanlış açıklamalar yapıyor ve tuhaf duruma düşüyorsunuz.

***************

LTB'DE İŞLER HİKAYE

Geçtiğimiz cumartesi UBP Lefkoşa İlçesinde bir araya gelen belediye meclis üyeleri ile Cemal başkan pazartesi yeniden bir araya gelerek arabaların satışı olsun, yeni düzenlemeler olsun çalışanların menfaatine bazı fikirler üretecekti. UBP belediye meclis üyelerinin bazılarının gelmemesi nedeniyle yine toplanamadılar. Birden çok sebep duydum ama doğrulatamadığım için yazmak istemiyorum. Ama bazı belediye meclis üyeleri menfi nedenlerle gelmemişler. Bu işin sonu nereye varacak, kimse tın mıyor.. olan çalışanlarla Lefkoşa halkına oluyor.

**************

İLÇELER ARTIK DURUŞUNU NETLEŞTİRMELİ

UBP Lefkoşa İlçesi'nin dün gece fuar alanında bir araya gelme etkinliği vardı, büyük bir şölen havasında geçti. Ama UBP'de hala ilçelerin duruşu net değil. Tabii bunu söyleyince daha adaylar belli değil deniliyor; bunu söyleyenlerin konuşmasından da anlıyoruz Başbakanın yanındaki duruşları tamam değil. "yani daha iyi bir adayı tercih" edebilirler. Neye göre iyiyse o da ayrı mesele. Ama kimse işi sıkıntıya vermek istemiyor. Herkesin bir bakanlık hayali ve bakanlıktan olma endişesi var. Bu durumda menfaatin ne kadar halka hizmet noktasının önünde olduğunu gösteriyor bize. Kimin hangi tabaktan yemek yediği biliniyor, bu da işin güzel yanı. UBP adına yazık doğrusu.