Mağusa'nın sürpriz ismi kim?

En nihayet kurultay tarihi de belli oldu; tabii erkene alınması iyi oldu çünkü neticede kim genel başkan seçilirse seçilsin, devlete devamlılık esas ve işler devam ediyor. Bildiğiniz gibi kurultayın hemen ardından yani kasım ayında bütçe çalışmaları başlıyor sonrasında da aralık ayında bütçenin tartışılıp oylanması var Meclis'te. Bu nedenle keşke 21 Ekim değil de 7 Ekim olsaydı.

Son günlerde yine şu baskı kelimesi popüler oldu kamuoyunda. Yine bir merkezden yayıldığı belli olan "Başbakan İrsen Küçük'e destek belirtenler baskıyla belirtiyor, halbuki Onlar Kaşifçi". Dedikoduların merkez üssü belli; yazmama gerek var mı?

Kimseye baskı yapıldığı yok. Kimse mazlum, biçare, manamu ayaklarına yatmasın. Başbakan İrsen Küçük'ü eğer biraz olsun tanıyorsam kimseye baskı yapacak, kızacak, yüklenecek bir kişiliğe sahip değil. Bilakis hümanist ve cana yakınlığıyla tanırız hepimiz kendisini. Yani memleketi korkuyla yöneten o eski yöneticilerden değil.

Her şeyin bir değeri vardır. Fazla abartır, boyar sarmalar ve de pazarlamaya kalkarsanız; kimse sizin bu ayak oyunlarınıza gelmez. Ahmet Kaşif kendi bölgesinde sevilen sayılan bir siyasetçidir; bunu hepimiz biliyoruz ama o kadar. Ondan ötesi yok. Yani her kendi bölgesinde sevilen siyasetçi ülkeyi yönetmeye aday olacaksa vay halimize.

Daha öncede yazdım yine yazıyorum. Böyle çelişkilerle dolu kurultay olmaz. Ahmet Kaşif'in derhal istifa etmesi lazım. Nasıl olacak bu iş? Kaşif çıkıp ne söyleyecek delegeye, halka ne anlatacak? , nasıl anlatacak? "İrsen Küçük bu işi yapamıyor ben daha iyi mi yaparım diyecek?" " Sn Kaşif bu kabinenin 2009'dan beri parçası değil mi? Hükümetin aldığı tüm kararların altında imzası yok mu? Hükümet yani Başbakan İrsen Küçük hakikaten kötü bir yöneticiyse, Sn Kaşif neden bu kadar zamandır bakanlık görevinden istifasını verip tepkisini ortaya koymadı ve hala görevine devam ediyor?" Bakınız 10 tane soru sıraladım size daha da sıralarım. Etik değil beyler Bakan Kaşif'in "iyi yönetilmiyoruz" ithamı üzerine hala kabinede kalmaya devam etmesi etik değil. Yıllarını siyasete vermiş bir politikacı olarak Ahmet Kaşif'e akıl vermek değil derdim ama tavsiyede bulunuyorum. Kendi kendisiyle çelişen bir Genel Başkan adayı bu ülkeyi nasıl yönetecek? Adaylığını açıklaması da bir tuhaf olmuştu zaten; kaçan kekliğin peşinden koşar gibi neydi o "adayım, değilim, adayım aday"… Bakan Kaşif'in danışmanlığına soyunanlar önce kendileri bu işin nasıl yapıldığını öğrenmeliler. Onların da dosyası kabarıkmış diye duydum ; neyse bu konu başka günün konusu.

Başbakan İrsen Küçük'ün Mağusa'da zayıf olduğunu anlatır dururlar. Dün çok önemli birinden telefon aldım. Mağusadaki en güçlü kişilerden ve aktif bir siyasetçi. "derinden gidiyoruz, denizaltı gibi hiç beklemedikleri yerden çıkacağız, beni dinlemeye gelen delegeler her geçen gün artıyor" dedi ve şakalaştık. Şimdilik adı bende kalsın. Pek yakında yine ben açıklayacağım bu sürpriz ismi ve onunla beraber bazı sürpriz isimleri.

****************

Memur-Sen Başkanı Çelebi Ilık kendini bu sendika başkanlığı işine o kadar bir kaptırmış ki en sonunda yorgun düşmüş; bir hasta olmuş ki sormayın. İki de birde demeç patlatmakla olmuyor bu işler. Sağlam bas başkan daha bize lazımsın.

****************

TDP Genel Sekreter Yardımcısı Sami Dayıoğlu artık bekar ama bir süreliğine tabii. Canı gibi sevdiği eşi ve kızını yaz tatiline Londra'ya göndermiş Dayıoğlu. Liman senin merit benim puro tüttürüp eğleniyormuşsunuz. Magazincilere dikkat edin de yakalanmayın..

*************

DP Genel Sekreteri Bengü Şonya bu gidişle ya oyuncakçı dükkanı açacak ya da oyuncak ithal edecek. Dünyalar tatlısı torunu her sabah ona uğrayıp kolundan tutup oyuncakçı oyuncakçı gezdiriyormuş. Şonya'nın eli mahkum tabii alıyor. Torun bir tane. Bende bulsam böyle bir dede keşke.

***************

Eğitim Bakanı Kemal Dürüst'ün sağ kollarından biri Mustafa Ziyaettin başarılı bürokratlardan biri. Daha önce Dürüst'e özel kalem müdürlüğü yapan Mustafa hoca bir süre önce bakanlık müdürü oldu. Yine zor işlerin adamı olmuşsunuz hocam, artık bol bol gezeceksiniz. Adana'dan bir lokum bile getirmemişsiniz.