Erken seçimden var mı güzeli?

En pahalı öğrenme yöntemidir tecrübe ederek öğrenmek. Bir bedeli vardır çoğu zaman ağır bir bedeldir bu ama size iyi şeyler öğretir tecrübe ettikleriniz. Tabii bu tecrübelerinizin ardından almış olmanız gereken derslerde olmalıdır ki aynı hatalara düşmeyesiniz. Bazen de bilerek hata yaparsınız, bile bile. Sanırım bu insanın aptallığından değil de erdemliliğindendir.

UBP zor bir sınav veriyor. Bu sınav halkın seçerek meclise gönderdiği insanların menfaatleri uğruna bir an da nasıl değişebildiklerinin sınavıdır. Örneğin bunu sol bir partide göremezsiniz hayatımız boyunca. Sol partilerde elaleme rezil olmamak kaygısı çok daha fazla vardır ama ne yazık ki sağ partiler ayarsızdır bu konularda.

İşte UBP bu tür bir sınav veriyor. Kurultayı kim kazanırsa kazansın ülkeyi bir erken seçim beklemektedir. Geçtiğimiz günkü yemekte İrsen bey erken seçimden yana endişesinin olmadığını ve buna hazır olduğu söylemişti. Ben önceki yazılarımda erken seçime kurultaydan önce gidilmesini ve birçok milletvekilinin seçim dışı bırakılmasını yazmıştım. Parti içinde hayli rahatsızlık yaratmış bu yazılarım. Hala aynı noktadayım. Çünkü UBP'nin bazı vekilleri gerçekten halkın vekili gibi davranmıyorlar.

ERKEN SEÇİM ÇILGINLIK DAHİ OLSA HALA ALTERNATİF

Düşünsenize öyle bir dönemden geçiyoruz ki vekiller hergün hangi adayı destekleyecekleri konusunda sürekli tavır değiştiriyorlar. Birçok UBP'li vekil bir gün Kaşifçi bir gün İrsenci. Sürekli tavır değiştirmenin ya da rol yapmanın bir anlamı var mı? Tarafını belli eder onurlu bir şekilde mücadeleni verirsin. İşte UBP'de böyle bir durum yok. Yüzünüze ben falanın yanındayım diyen bir vekil bir hafta sonra ben filanın yanına geçtin napayım diyebiliyor. Siyasette bu tür hareketler sadce güvensizlik yaratır ve siyasi ömrünüzü kısaltır.

UBP'nin bu kadar ilginç ve çirkin bir sınav verdiği bir dönemde Başbakan İrsen Küçük'ün yerinde ben olsam erken seçim kararı alır ve bazı vekilleri aday göstermeden erken seçime giderim. Ne kaybeder ki Sn Başbakan. Parti diyelim ki 8 milletvekili kaybetti. İyi bir koalisyon hükümeti kurulur ve yola devam edilir. Bu şekilde partinin onuru yara alıyor. Milletvekillerinin hepsi demiyorum ama bir kısmı adeta yalancı oldu çıktı. Yakışıyor mu? Yakıştıran kendine yakıştırıyor.

Götürürsünüz Hükümeti erken seçime, zaten birinci parti çıkacağınız kesin. İyi de bir koalisyon hükümeti kurarsınız. Bazı terbiyesizleri de korsunuz kapının önüne ve yolunuza devam edersiniz. Türkiye Hükümetinin desteği zaten arkanızda!

Bir de bazı partiler Ankara Hükümetinden gıcık kapıyor. Kardeşim keşke hiç yardım istemeyecek kadar zengin olabilsek ama bugün bu böyle. Kim seçilirse seçilsin Ankara'yla birlikte çalışacak. Kahramanlık yapanları ben çok gördüm. Hedef kendi kendine yeten bir devlet olabilmek, benim de arzum bu.

Erken seçimin ardından UBP adına yeni bir sayfa açılır ve kimsenin de kahrını çekmezsiniz.

ERKEN SEÇİM NE ZAMAN OLUR?

Normal şartlarda Kaşif seçilirse yeni yılın hemen başında olur; çünkü hayatta bu bütçe geçmez. Geçirmezler! Bütçesi geçmeyen hükümet düşer. İrsen bey seçilirse de bence gelecek yılın ortalarında erken seçime gitmelidir. Neden olmasın? Bazı terbiyesizleri yine kapı önüne koymak gerekir çünkü. Erken seçimin bazı güzel avantajları var zira.

Yine söylüyorum; ben Başbakan olsam bugün erken seçim açıklar ve erken seçime yeni yüzlerle giderim. Tayyip bey seçime giderken pek çok milletvekilini aday yapmadı. Yenilikte vardır keramet.

Erken seçim korkuyla da ilişkilendirilemez; ancak partinin onuruyla ilişkilendirilebilir. UBP'nin yakın tarihine baktığımızda bazı sözde ustaların Türkiye'ye kafa tutmaları, erkeklik yapmaları UBP'yi uzun yıllar muhalefete düşürmüştü. Ve CTP bu işi iyi yapsaydı yıllarca da UBP iktidar yüzü görmezdi. Şimdi UBP'de birileri yine tehlikeli oyunlar oynuyor ve bunun bedeli yine muhalefet olacak.

*************

NECDET NUMANA DESTEK BÜYÜK

UBP Girne Milletvekili ve İlçe Başkanı Necdet Numan kurultaya harıl harıl hazırlananlardan. İlçe başkanlığında karşısına bir rakip çıkar mı adam gibi bilinmez ama siyasi tecrübesi ve etkin çevresiyle gönül rahatlığıyla ilçe başkanlığı yarışını alır götürür. Herkes yanında Necdet bey üzme sen tatlı canını.

*************

İŞTE ERDOĞAN'IN BAŞARISI

Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan Türkiye'nin ikinci Özal'ı oldu. Hatta Özal'ı olmakla kalmadı Türkiye'yi bir marka yapmayı başardı. Parasızlıktan sürünen bir Türkiye dün IMF'ye 5 milyar dolar kredi verdi. Rüyada görseniz inanmazsınız. Ama Türkiye en sonunda bunu da başardı.Erdoğan ve ekibi elde etti bu başarıyı. Niye yazdım bunu? Sn Erdoğan'a hayranlık duyduğumdan değil; KKTC de, Sn Erdoğan'ın Türkiye'si gibi olabilir istenirse. Hani bu memleketten bir şey olmaz diyenlere ithaf olunur.

************

TOPLUM TALAT'I ÖZLÜYOR

Az bir farkla seçimi kaybetse de İkinci Cumhurbaşkanı Talat hala her adım da kendinden söz ettiriyor. Belki en büyük hatası çözüme katıksız inanmış olmasıydı. Kadim dostu Hristofyas'ın kazığı her şeyi alt üst etti. Halbuki bu ülkede ne kadar çok çözüme ihtiyaç olduğunu hergün biraz daha hissediyoruz. Eğer Sn Talat, Devlet lideri olarak devam edebilseydi Rumlarla çözüm olmasa dahi başka çözümler bulunurdu mutlaka. Sn Eroğlu'nun bu ülkenin kaderini iyileştirmek ve kurtarmak adına yaptığı hiçbirşey yok ne yazık ki. İnsan üzülüyor, hayıflanıyor ama bir sonraki seçime kadar bu böyle gidecek hepimiz biliyoruz. Gittiğim her yerde Toplum Talat'ın liderliğini özlüyor, birçok insandan bunu işitiyorum. Devleti devlet yapan Liderlerdir beyler.