Ajitasyon yapma

Dünkü köşe yazımda Cumhurbaşkanı Sn Derviş Eroğlu'nun, Kurultay adayı Ahmet Kaşif ile önceki gece bir yemekteki fotoğrafını yayınlamış ve Sn Eroğlu'nun "beni kurultay yarışının içine çekmek istiyorlar ama ben kurultaya mesafeliyim" sözünü bertaraf etmiştim. Yeniden Başbakan olabilmek için sendikalarla deyim yerindeyse toplum sözleşmesi imzalayan ve imzasına sadık kalmayan bir siyasinin tabii ki kurultaya mesafeliyim sözüne de inanacak değiliz. Hep beraber gördük ki tarafsız olması gereken reisi Cumhur aleni olarak bir partinin içişlerine müdahil oluyor. İnanılacak gibi değil diye düşünüyorum ama ülkemizdeki demokrasinin hala zayıf olduğunu ve bir köy bir memleket havasına dönmek isteyenlere zemin yaratıyor.

UBP Güzelyurt İlçe Başkanlığına aday olan Türkay Tokel "Başbakan topu tüfeğiyle Güzelyurt'ta, adeta hükümetle yarışıyorum" dedi dün. Bu bir demokratik yarış ve haliyle Başbakan İrsen Küçük tüm gücüyle her adayına destek verecek bundan daha doğal ne olabilir. Sn Ahmet Kaşif de Güzelyurttaki adayı olan Türkay Tokel için Güzelyurta taşınsın ve çalışsın, kapı kapı gezsin destek istesin. Bundan daha doğal ne olabilir derdik. Ama bunu Sn Kaşif yapmıyor; ne yazık ki Sn Eroğlu, kıymetli eşleri Meral hanımla birlikte yapıyor bunu. Örneğin dün sabah saat 10 sularında Meral hanım, Sn Tokel'in evindeydi. Güzelyurt delegelerinden her gün telefon alıyorum "Eroğlu bizi kaçtır arıyor" diye.

Yani Sn Tokel boşuna çıkıp televizyonlarda ajitasyon yapmayınız, biraz samimi olun. Sırf siz kazanasınız diye bu ülkenin Reisi Cumhuru tarafsızlık ilkesini terk edip size yardıma koşmuştur. Bu nasıl etik dışı bir yarıştır? ajitasyon yaparken bile güldüğünüzü görüyorum televizyonda. Ne kadar da başarısız Çalışma bakanlığı döneminiz olmuştu. Sendikalarla da her fırsatta alay ederdiniz?

Boşuna yazdığıma inansam dahi bu toplumun aklından çıkmaması için yazmaya devam edeceğim; KKTC Devleti'nin Cumhurbaşkanı tarafsız olmak zorundadır; bir Cumhurbaşkanı bu kadar aleni taraf olamaz, olmamalı, Kıbrıs Türk siyasi tarihine kara leke olarak kaydedilmiştir UBP kurultayındaki etik dışı yarış. Son derece üzücüdür ve yazıktır.

Netice olarak hafta sonu gerçekleşecek UBP Güzelyurt İlçe kurultayı önemlidir ve bu süreci hepimiz pür dikkat izliyoruz. Ancak kim kazanırsa kazansın sonucun genel başkanlık yarışını çok da derinden etkileyeceğine ben inanmıyorum. Güzelyurtta 200 civarında başkanlık yarışına oy verecek kurultay delegesi bulunmaktadır. Toplam delegenin ONDA BİRİDİR bu sayı. Moral açısından önemli ama kazananın adayı kazanacak mantığı da yanlıştır.

**************

ÇALUDA İÇİN ÇALIŞAN EKİBİ GÖRDÜM

Güzelyurt'taki havayı solumak için dün sabah arkadaşlarımla birlikte UBP Güzelyurt ilçesine gittim. İlçeyi sanırsınız ki karargah birlik komutanlığı. Ahmet Çaluda başkanlığındaki ekip harıl harıl çalışıyor. Koridorlar sürekli telefonlarla konuşan partililerle dolu. İlçe'nin bir başka odasında isimlerini yazmaya gerek duymadığım ama Güzelyurt'ta ağır top olarak anabileceğiniz herkes delege listeleri üzerinde çalışıyor. Kendimi bir ara Kurtuluş savaşındaki karargah toplantılarındaymışım gibi hissettim. En nihayet ilçe Başkanı Ahmet Çaluda'nın odasına geçtik kahveler geldi ve sohbet başladı. Telefonlardan fırsat bulduğu kadar tabii. Klasik ama önemli bir soru sordum Çaluda'ya: Nasıl Gidiyor? "Taçlandırarak gönderdiğimiz bir kardeşimizle ilçe başkanlığı için yarışacak olmak pek hoş bir durum değil. Ancak Kurultaya dıştan müdahil olan bazı kimseler yüzünden "EROĞLU DEMEK İSTİYOR SANIRIM" Türkay Tokel ile bir yarışımız olacak. Son derece rahatım. Sürekli delegelerle iletişim halindeyiz. Bu partiye çok uzun yıllarımı verdim ben. Damdan iner gibi inmedim. Partim beni biliyor ve istiyor. İlçe kurultayına birkaç gün kaldığı için çok yoğun çalışıyoruz. İlçe başkanlığını kazanacağımdan zerre kadar şüphem yok" dedi ve off the record kısmında kalması gereken pek çok şeyi konuştuk.

İlçe'den ayrılıp tanıdığım kurultay delegelerini ziyaret ettim. Herkes Kemal Dürüst'ün Tokel'i destekleyecek olmasından ötürü yarışın çetin geçeceğini ama Çaluda'nın kazanacağına inanıyor.

Eroğlu'na rağmen Başbakan İrsen Küçük'ün Güzelyurt'taki adayı Ahmet Çaluda için adeta Güzelyurt'u kuşattığını söyleyebilirim.