Bu ne hırs

İnanmak istemiyorum.

Bir belediye başkanının görevi sorumlu olduğu bölge için çalışmak, güzelleştirmek ve yanlışların üzerine gitmektir. Daha önce İçişleri Bakanı İlkay Kamil ile ilgili bazı sorunları olmuştu. İlkay kamil haksızdı ve bizler Yüksel başkanın yanında durmuştuk.

Eski bir Dikmenli ve bir gazeteci olarak soruyorum.

*Dikmen Belediye Başkanının ihtiyaç olmamasına rağmen öğrenci taşıma işine girmesinin arkasında yatan nedir?

*Dikmen Belediye başkanı yalan yanlış yere bildiri basıp köyde dağıtıp kamuoyunu yanıltıcı işlere girişir mi?

* Dikmen Belediye Başkanı yolda yürüme izni olmayan bir minibüsü, Dikmen ilkokulunun önüne neden öğrenci taşımak için götürür?

* Belediye başkanları aynı zamanda belde amirleridir, Devletin resmi adamlarıdırlar. Belediye başkanı yasa dışı bir olaya bulaşmakta neden ısrar eder?

VE bir belediye başkanı kendi hırsı yerine gelsin diye tehdit ve baskıyla belediye çalışanlarını nasıl olurda Dikmen ilkokulunun önüne yığar sabahın erken saatlerinde?

Belediye çalışanlarının birçoğu bizleri arayarak işten atılma tehditleriyle Dikmen ilkokulunun önüne gitmek zorunda kaldıklarını anlattılar.

Yolda yürüme izni olmayan, yani yasal olmayan bir minibüsle Yüksel Başkan öğrenci taşımaya kalkıyor. O minibüsün şoförüne de Boğaz polisi dün 300 kusur tl trafik cezası kesiyor. Şoförün suçu ne? Dikmen halkının vicdanının suçu ne?

ÇALIŞANLAR İŞSİZ KALACAK

Bölge de tek yolcu taşıma izni Mehmet Özsezer'e ait. Bunu da zaten layıkıyla yapıyor. Ve bu konuda başka taşımacıya da ihtiyaç yok. Mehmet Özsezer yanında 11 Dikmenli çalıştırıyor. Bu sayıyı 4 ile çarpsanız alın size 50 kişiye ekmek kapısı. Bu insanlar ekmeklerinden olacak diye tedirgin.

Peki neden? Yüksel başkan, kendi belediye meclis üyesi Mehmet Özsezer'e beslediği kin ve öfkeden dolayı mı? Özsezer bitecek, batacak Yüksel başkan rahat edecek.

İşin gerçek boyutu mu? Bakınız açık bir şekilde soruyorum, bu mu Yüksel başkanın hedefi?

Eğer bu değilse, ihtiyaç olmamasına karşın, üstelikte yasaları hiçe sayarak, belediye personelini baskıyla olay yerine götürüp ve günün sonunda cezayı alıp evine dönmenin anlamı ne?

Olay tüm basının gündemindedir. Birçok gazetede Dikmen Belediyesinin, başkasının ekmeğinin peşine düşmesini ve bunu yasal olmayan yollarla yapmasını eleştirmektedir.

Konuyla ilgili bu son yazımdır.Yüksel başkanın yaptıklarını duydukça üzülüyorum.

Benim, Zihni Türksel'de içip içip hayata dair konuştuğum, yürekten saygı duyduğum adam bu adam değil sanki.

KOCA BELEDİYE BAŞKANI PABUÇLARINI ÇIKARDI VE BAŞKASININ EKMEĞİNİN PEŞİNE DÜŞTÜ, OLACAK İŞ DEĞİL!

**************

TELSİMLİ OLUNCA KEYİFLENDİK

Cep telefonu paraları cebimizi yaksa da bir gerçek var ki çok konuşuyoruz. Bu önemli bir gerçek. Toplum olarak konuşmayı seviyoruz. Telsim değişiklikler yaşamadan önce son derece atıl durumda bulunan, rekabet edebilirliği olmayan bir firmaydı. Deyim yerindeyse neredeyse yoktu. Ancak ne zaman ki el değiştirdi ve Telsim Vodafone oldu; işte o zaman dengeler değişti. Çok konuşan biz Kıbrıslı Türklere çok iyi geldi. Hem kalite var hem de ucuz konuşma var.KKTC Telsim Vodafone Genel Müdürü Ahmet Ulubay ekibiyle birlikte önemli bir Pazar payı ve farkındalık yaratmayı başardı. Bir ekibin yüzünde sürekli gülümseme olabilir mi ? Mutluysanız olur. Meslektaşımız Fevzi Tanpınar'ı da unutmamak lazım. Telsimin bu akşam basınla buluşması var. Oldukça keyifli geçecek diye tahmin ediyorum. Ahmet Ulubay gibi Kıbrıslı dostlara ihtiyaç var diye düşünüyorum.

************

HASİPOĞLU MURADINA ERDİ

UBP Genel Sekreteri Ertuğrul Hasipoğlu'nun Sağlık Bakanı olarak ataması dün yapıldı. Beklenen bir gelişmeydi, hayırlısı olsun. Tabii Cumhurbaşkanımız Sn Eroğlu'nun onayını bekliyor bu atama. Sn Eroğlu değerlendirecekmiş. Acaba neyi değerlendirecek? Yani Sn Hasipoğlu Sağlık Bakanlığı yapabilir mi yapamaz mı diye heralde. Adamanın ömrü bakanlıklarda geçti gitti. Neyse adettendir; Cumhurbaşkanı değerlendirecek. Mesela Başbakan Küçük beni bakan atasaydı, Sn Eroğlu onaylar mıydı hakikaten merak ediyorum. Ama Sn Hasipoğlu'nun kini onaylayacak, onlar eski dost.

***********

ŞİMDİ DE BÜROKRATLARA TEHDİT

Kim ne derse desin bana göre kurultay bitti. Bundan ötesi artık prosedür. Sn Ahmet Kaşif "Lefkoşa da aday çıkarmıyoruz, Faiz Sucuoğlu'nu destekleyeceğiz" diye bir açıklama yaptı. Gören de sanır Faiz bey Kaşif'in adayı. Bunun az dedikodusu da yapılmıyor değil. Ama Faiz bey sonuna kadar İrsen beyin yanında durdu. Sanırım Sn Kaşif Lefkoşa da aday bulamadı. Dedik ya aslında kurultay bitti. Sn Resmiye Canaltay oldukça hırslı bir şekilde Kaşif'e çalışıyor. Bu gayet normal ama telefonla bakanlık bürokratlarını arayarak "görevinizden olabilirsiniz dikkatli seçim yapın" diye cümleler kullanıyormuş. Bir tür tehdit yani. Atatürk ne demiş Resmiye hanım "ben kalplere hoşgörüyle hükmetmeyi severim".. Bir kenara yazın ara sıra kullanırsınız.

****************

LTB'DE USÜLSÜZ GÖREVLENDİRMELER Mİ VAR?

Lefkoşa Türk Belediyesi'nde her şey yoluna girmiş görünüyor. Umarız da öyledir. Yalnız son zamanlarda bazı usulsüz görevlendirmeler yapılıyor diye ihbarlar aldım. Kısım sorumlusu olan Üniversite mezunları yolda araçlara park cezası kesmeye gönderiliyormuş. Bana gelen iddialara göre bunu sendika kendi aklıyla yapıyormuş. Ciddi telefonlar aldım. Sendikanın böyle bir yetkisinin olmaması gerekir diye düşünüyorum. Yakında bu işi basına yansıtacaklarmış. Cemal başkana duyurulur.

TAK