Dava bir sonuç vermez: Tam yetki "Parti Meclisi ve divanda"

Yayın Tarihi: 24/10/12 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
Ahmet Kaşif, kurultay sonucunu yargıya götürme kararı aldı ve açıklamasına göre bayramdan sonra yargıya başvuracak. Şeriatın kestiği parmak acımaz derler, sonuç ne çıkarsa o olur. Tabii o güne kadar beklenmedik gelişmelerde yaşamaya hazır olun. Bu sözüm aklınızda bulunsun.

Divan başkanı Hüseyin Özgürgün'ün yaptığı bir açıklama bana geçmiş yılları hatırlattı. Özgürgün, Tahsin Ertuğruloğlu ile 2006 yılında girmiş olduğu kurultay yarışını kazanmıştı. Son derece az katılımlı bir kurultay seçimi olmuştu. Gelin o kurultayı bir inceleyelim:

12 Şubat 2006. UBP Kurultayında iki aday yarışıyor. Delegenin son derece az katılım gösterdiği bir seçim oluyor. Toplamda 956 delege katılıyor ve Özgürgün bu 956 delegenin 546'sını alarak Genel Başkan oluyor.

Tahsin başkan ise 410 oy alıyor. Tarihinde UBP hep 1100 ila 1400 delege arasında gitti geldi. Yani en azını baz alacak olursak ki 550 yapar, Tahsin başkan neden gidip 5 oy daha alması gerekirdi Genel Başkan olabilmesi için diye mahkemeye başvurmadı?

Hade cevaplayın bunu! "ee napalım o da onun sorunu" dediğinizi duyar gibiyim. Tahsin başkan böyle bir hareket yapmadı çünkü tüzükte bununla ilgili bir madde yok. Kaldı ki ben en az rakam olabileceğini tahminen yazdım. 2006'daki kayıtlı delege sayısı 1300 olsa bu sayının yarısının bir fazlası 651 yapar. Eeee Sn Özgürgün 100 oy da az aldı.

Peki diyebilir miyiz öyleyse Hüseyin Özgürgün'ün UBP'deki başkanlık dönemi yasadışıdır?

Diyebilir miyiz ki dönemin eski Genel Başkanı Derviş Eroğlu, UBP'de yanlış ve mahkemelik bir seçim olması gerekirken buna göz yumdu ve ses çıkarmadı?

Geriye dönüm bunları hep sorgulamamız gerekecek ve bence eğer 2006 kurultayı tüzüğe aykırıysa bunan ses çıkarmayan ve göz yuman herkes mahkemeye verilmeli.

Peki olaya başka bir açıdan bakalım; Pazar günü gerçekleşen kurultaya 1400 delege yerine 1000 delege katılsaydı ne olacaktı? İrsen bey 490 oy Kaşif de 510 oy alsaydı bu seçimi kim kazanmış olacaktı?

Yoksa 1400 delege kurultay salonuna gelinceye kadar her hafta kurultay mı yapılacaktı? Eğer ikiden fazla aday olsaydı işte 28. Madde devreye girecekti.

Hakikaten o zaman neden bu kadar çok bilgiç avukatlar basına demeçler vermemişti ve neden bazı köşe yazarları Hüseyin Özgürgün için "devrik başkan" diye köşe yazısı yazmamıştı sorgulamak lazım!!!

DİVAN VE PARTİ MECLİSİ TAM YETKİLİ 115. MADDE

UBP tüzüğünün 115. Maddesi derki tüzükle ilgili çıkacak her türlü yorum, sorun ve tartışmaya Parti Meclisi son noktayı koyar.

İlk önce şunu belirtelim Divan kurultay hakkında son sözü söyleme ve tüzüğü yorumlama hakkına sahiptir. İlk önce bunu anlayın. Yani divanın kararı geçerlidir. Bunun da ötesinde Parti meclisi bu konuyu oylar ve İrsen beyden yana onaylarsa bu tartışma tamamen ortadan kalkar. Konu mahkemeye gitse de düşer.

İŞTE ÖZGÜRGÜN'ÜN AÇIKLAMASI

Özgürgün, "Aday olduğum 2006 kurultayında Tahsin Ertuğruloğlu ile yarışmıştım. Sonuçta benim aldığım oylar o istenilen oylarda değildi ama iki aday olduğu zaman geçen bir aday kazanmış sayılır her zaman. Bizim kurultayımızda ikiden fazla aday olduğu zaman o tüzük maddesi çalışabilir diye düşünüyorum. Onun için bir karar da vermek durumdaydık. Kararsız kurultay da olmaz. Gerçekten de doğru karar verdiğimize inanıyorum. 5 kişilik Divan 3'e 2 karar verdi" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları