UBP'ye tüzük kurultayı şart

Yayın Tarihi: 29/10/12 07:00
okuma süresi: 15 dak.
A- A A+

Ne partiymiş bu UBP, kurultay olduydu olacaktı aylarca konuşuldu, şimdi oldu bitti, sonuç yasaldır değildir tartışması başladı. Hukukçular ikiye bölündü adeta. Tüzüğü bir kenara bırakıp mantıklı bir şekilde düşünmeyi denedim dün. Daha önce de yazdım, bana göre İrsen bey bu seçimi paşa paşa kazandı. 400 oy farkla kazansa da aynıdır sonu. 14 oy farkla kazansa da aynıdır.

Av Mustafa Asena ile Siyaset Bilimci Nazım Beratlı'nın görüşlerine gönderme yapacağım bugün ama onun öncesinde halkın anlayacağı şekilde bir daha kısaca kendi değerlendirmemi yapayım. Düşünsenize UBP Kurultayına 1402 delege katılıyor. İrsen bey 704 oy alıyor Ahmet bey ise 690. 8 oy da geçersiz sonucu çıkıyor. 1402'nin yarısı 701 eder. Bunun bir fazlasını alan seçimi kazanması lazım. Yıllarca tek adamlılığın sürdüğü UBP tüzüğünün kurultaya ilişkin bir maddesi var o da 28. Madde. Okuduğunuzda ne başını ne sonunu anlamıyorsunuz, bir daha bir daha okuyup da yine muallakta hissettiğinizde kendinizi ANAYASA'YA DEĞİL!!!!!, siyasal partiler yasasına bir bakayım deyip 12 madde 8 . fıkrada işin ne olduğunu öğreniyorsunuz.

İster istemez "zamanında kim hazırladıysa bu 28. Maddeyi hangi mantıkla yapmış be kardeşim" diye sormaktan alamıyorsunuz kendinizi. Düşünsenize katılan delegenin yarısından fazla oy alacaksınız ve size diyecekler ki "yok kardeşim sen genel başkan olamadın, işte tüzük bak olamadın işte" sonra önüne 28. Maddedin geçersizliğini Siyasal partiler yasasına göre dayayacaklar "sen yine de hatada ısrar edeceksin".

Sn Eroğlu, 160 gibi az oy farkla Cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından boşalan Gazimağusa Milletvekilliğine aday olan kızı Resmi Canaltay seçimi sadece 2 oyla kaybetmiş ve Hüseyin Angolemli kazanmıştı. Şimdi diyebilir miyiz ki "peeee Angolemliye bak sen iki oynan kazandı istifa et ve ver yerini Resmiye hanıma, sen zaten 20 sene var vekilsin" ya da tam tersini söyleyebilir miydik? Olur mu öyle saçmalık?

Dikmen belediye başkanı Yüksel Çelebi ilk seçimini Yaşar Güçsav'a karşı sadece 1 oyla kazanmıştı "kardeşim 1 oy fark senin belediye başkanlığını sorgular durumdadır, sen bir daha seçim yap bakalım" diye saçma bir şey söylenebilir mi?

Son zamanlarda yapılan seçimler bize göstermiştir ki birçok siyasiler artık az oy farklarla seçiliyor. Napalım yani?

Bu konuda yasalar açık ama her platformda açık ister siyasi seçimler ister kurultay seçimleri, seçime katılıp oy verenlerin salt çoğunluğunu alan seçimi kazanıyor.

ASENA'NIN DEĞERLENDİRMESİ

Av Mustafa Asena Siyasal partiler Yasasını önüne alıp mantıklı ve muteber olan şu değerlendirmeyi yapmıştı : "Tüzüğün ilgili maddesi (28.) Siyasal Partiler yasasının aksine üye tam sayısının salt çoğunluğunu öngörmektedir. Halbuki yasa, tüzükle yapıla bilecek değişikliği sadece daha büyük bir sayı ile sınırladığı halde, UBP tüzüğünün 28.maddesi yasaya ters ve aykırı bir şekilde" üye tam sayısının salt çoğunluğu" cümlesini kullanarak yasanın ön gördüğü "hazır bulunan üyelerin salt çoğunluğu" cümlesini ortadan kaldırmıştır. Halbuki, tüzükle yapılacak değişiklik sadece daha büyük bir sayı ile sınırlıdır. Bunu özetleyecek olursak, yasanın ön gördüğü tüzükle yapıla bilecek değişikliğin hazır bulunan üyelerin yarısından 10 fazlası, 20 fazlası veya ¾ vs. olmasını öngörmektedir. Nitekim, tüzüğün diğer maddeleri yasa ile uyumlu bir şekildedir. Ayrıca, Siyasal Partiler yasasına göre belli bir sayı konması zorunluluğunun nedenleri arasında, Delege sayısının veya katılanların salt çoğunlunun (UBP Kurultayında olduğu gibi) 1427 delegenin yarısı 713.5, bir fazlası ise 714.5. yani salt çoğunluk değil, salt yoğunluk çıkabilir ki, bu durumda salt çoğunluk 1 kişi olarak değil bir sayı olan 0.5 eklenmesi ile sağlana bilir".

Asena , Yasa ile Tüzüğün arasındaki farklılığı net bir şekilde ortaya koymuş, daha neyi konuşuyoruz.

NAZIM BERATLI'NIN YAZISINA GÖZ ATIN

Uzun yıllardır siyasetin içinde yoğrulmuş ve Siyaset bilimci, toplum bilimci sıfatlarını gönül rahatlığıyla atfedebileceğim Dr Nazım Beratlı 27 Ekim 2012 tarihli yazısında şu mantık değerlendirmeyi yapmıştır: "Parti başkanı olmak için, %51 oy almış olmak, yalnız tüzüğün değil, siyasi ahlâk'ın da gereğidir. Neyin %51'i? Yazılı delege sayısının mı? Kurultaya katılan delegelerin mi? Oy kullanan delegelerin mi? Öğrendiğimize göre UBP'nin 1427 delegesi var! Bunlardan seçime katılıp oy verenlerin sayısı, 1402! İrsen Bey'e oy verenler ise 704 kişi… Bu %51 mi? Evet, öyledir… Zira, bu rakamlarla, UBP Kurultayı, 714 delegenin katılımı ile nisap sağlar, toplanır! 358 oy ile de UBP Genel Başkanı seçilmek mümkün hale gelir! Benim kanaatimce, yasal açıdan 704 oy, İrsen Küçük'ü genel başkan ilân etmeye, el verir! Hüseyin Özgürgün, hatalı değil!"(Haberdar Gazetesi-Kıbrıs Postası 27 Ekim 2012)

UBP Tüzüğü'nün hatalı olduğu apaçık ortada ve Tüzüklerin hangi maddesi Siyasal Partiler yasasına aykırı olursa olsun yasa amir hüküm görevini üstlenir ve ona göre sonuç çıkar. Olay açıktır ve istediği kadar tartışılsın, mevcut yasaya rağmen yasa dışı karar üretmek toplumun yargıya olan güvenini ve inancını kaybetmesine neden olacaktır.

Bu vesileyle ortaya çıkmıştır ki UBP, tüzük kurultayına giderek artık çağ dışı kalmış tüzüğünü modernleştirmeli, komik halinden kurtarmalıdır. Bugüne kadar UBP'ye başkanlık eden kişi ya da kişilerin bu ülkeyi ciddiyetsizce yönettiğine bakarsanız UBP'nin tüzüğünün de geçersiz maddelere sahip olmasını normal karşılayabilirsiniz.

Kanaatimce Başbakan Küçük ivedilikle tüzük kurultayı yapmalı ve tüzüğü yeniden düzenlemelidir.

*******************

AV TOKATLI " DİVANIN KARARI DOĞRU"

Ülkemizin gelecek vadeden avukatlarından olan Av Şahap Tokatlı'yı dün aradım ve UBP Kurultay sürecindeki tartışılan konularla ilgili olarak görüş istedim. Sağolsun Şahap beni kırmadı ve bir değerlendirme gönderdi. Özellikle yazının son paragrafına dikkat etmenizi tavsiye ediyorum. Av Mustafa Asena ve Nazım Beratlı ile aynı noktada buluşuyorlar.

ULUSAL BİRLİK PARTİSİ KURULTAYLARI VE SALT ÇOĞUNLUK MESELESİ

Öncelikle tüzük, yasa ve anayasa yorumlarına girmeden geçmiş yıllarda yapılan UBP kurultaylarına ve tüzük uygulamalarına bakmak elzemdir.

UBP 11 Şubat 2006 yılında yapmış olduğu Kurultay'da Genel Başkanını nasıl seçmişti?

UBP'nin7. Olağanüstü Kurultayında Toplam 1199 kayıtlı delegesi bulunmakta iken sadece 957 delege 4 sandıkta oy kullanmıştı. Oylardan biri geçersiz sayılırken, Lefkoşa Milletvekili Hüseyin Özgürgün 546 oy almış ve Divan tarafında yapılan açıklama ile Genel Başkanlığa seçildiği açıklanmıştı.

Peki diğer aday Tahsin Ertuğruloğlu kaç oy almıştı? Tahsin bey ise 410 oy almıştı. buradan da anlaşılacağı üzere Siyasi Partiler yasası mucibince Kurultay toplanması için yeter sayı üyelerin salt çoğunluğu yani bu meselede 599.5'e tekabül eder, hazır olduğundan toplanan kurultay çalışmalarına başlamış ve haziran sayısı 957 olarak teşmil ederek üyeler oylarını kullanmışlardı. Bir an için mevcut argümanlardan "üyelerin salt çoğunluğu elzemdir" diyen görüşü alırsak; ki bu görüşü savunanlar hatırladığım kadarı ile o yıllarda Sn. Hüseyin Özgürgün'ü desteklemekteydiler, Sn. Özgürgün'ün seçilmesi için elzem olan sayı 599.5 sayısı olmalıyken Sn. Özgürgün sadece 546 oy almış ve bu netice de anılan argüman sahiplerine göre başkan olabilmek için yeterli sayı mevcut değildi. yukarıdaki teamül teşkil eden divan kararı doğru bir karardı ve oy kullanan 957 delegenin salt çoğunluğu olan 479 oy sayısını 67 oy ile geçmiş bulunan aday Sn. Hüseyin Özgürgün yeni UBP Genel Başkanı olarak seçimin galibi olmuştu.

Hukuk Fakültesinde öğrenim gördüğümüz yıllarda rahmetli Hocam Profesör Dr. Aydoğan Özman "Kanunları, Tüzükleri ve Yönetmelikleri okurken Kanunun Lafzına bakılacağı gibi Ruhu'na da bakmak Hukukçunun ödevidir; aksi halde papağandan bir farkımız kalmaz." derdi. bunun anlamı yasa, tüzük veya yönetmelikleri okurken maddeleri, cümleleri,kelimeleri hem düz anlamları hem de kanun koyucunun yasama yaparken düşündüğü amacı yani ruhu ile birlikte harmanlayarak ölçüp tartarak değerlendirmek ve sonuç çıkarmak doğru olandır . dar yorum sadece eski doğu bloku ülkeleri ve demokrasinin az geliştiği tek adam yönetimlerinde olan bir yorum tarzıdır ve dogmatik yaklaşımları doğurur. oysa ki liberal ve demokratik sistemler genişletici yorum yapmayı yani kanunun metni ve ruhunu birlikte okuyarak anlam çıkarmayı ilke edinir.

önümüzdeki olayda atıfta bulunulan "UBP Tüzüğü'nün 28. maddesi: "Parti Genel Başkanı, Kurultayca gizli oyla ve üye tam sayısının salt çoğunluğu ile seçilir. İlk turda salt çoğunluk sağlanamazsa, seçim en çok oy alan iki aday arasında bir hafta sonra yinelenir ve ikinci tur oylamaya gidilir. Bu takdirde en çok oy alan aday parti başkanı seçilir. Ancak Parti Genel Başkanlığı'na adaylık koşulu Kurultay'da oy kullanma ve/veya oy verme hakkına haiz olanlara şamildir. Kurultayda oy kullanma ve/veya oy verme hakkına haiz olmayanlar Parti Genel Başkanlığı'na aday olamazlar.Adayın tek olduğu hallerde seçim yapılmaz..."

burada maddeyi kelime ve cümle bazında tek tek birbirinden bağımsız olarak yorumlamak doğru olmaz çünkü madde bir bütündür. maddeyi bir bütün olarak okuduğumuz zaman tek aday ve 2'den fazla adayın varlığı halleri düzenlenmiş olduğu halde 2 adaylı seçim açıklıkla düzenlenmemiştir.

madde 10 /1975 sayılı SİYASAL PARTİLER YASASI uyarınca aranan ve ilgili yasanın 12. maddesi 8. fıkrasında da zikrolunduğu üzere oy kullananların salt çoğunluğu olarak tespit olunan rakamın altında oy alarak seçimi kazanma ihtimalini bertaraf etmek amacını taşır. bu madde ile yasada aranan yeter sayının altında ancak kurultayda oy kullanacak üyelerin oy verdiği 2'den fazla adaydan en yüksek oyu alan ancak bu oy bölünme veya aday sayısı fazlalığı nedeni ile azınlığın çoğunluğu yönetmesine engel olmak maksadı ile 2'den fazla aday olması halinde nitelikli çoğunluk kaydı koymak yönüne gitmiştir.

anılan tüzük maddesinde kat edilen "Salt Çoğunluk" oy kullananların salt çoğunluğu olarak kastedilmekte ve yasa da bunu teyit etmektedir. Yasada anılan "salt çoğunluk" oy kullananların salt çoğunludur. bunu daha farklı yorumlamamız halinde durup düşünmemiz gereken bir husus vardır o da neden tüzüğün 2 başkan adayının yarışmasını düzenlenmediğidir. bu vechile "Salt Çoğunluk" tanımı doğru yorumlanmalıdır.

Tüzüğü hazırlayanlar bu hususu atlayacak kadar acemi veya unutkan kimseler olmadığına ve bunun düşünülmesi hayatın doğal akışına aykırı olacağına göre yasayı ve parti tüzüğünü birlikte yorumladığımız veya okuduğumuz zaman madde son derce sarih biçimde 2 aday olması halinde oy kullananların yarısından bir fazlasını alan aday seçimi kazanır sonucu çıkar.

UBP parti tüzüğü,Partinin geçmiş UBP kurultaylarında verilen divan kararları , yasa ve tüzük dar yorumla değil, kanun koyucunun kastettiğini anlamaya çalışarak yorumlanmalıdır.

Aksi yorumlama "Dar Yorum" olacağı için hukuk sistemimize de uymaz ve çağdaş hukuka ters düşer. Bir hukukçu yasa veya tüzüğü yorumlarken sadece kelimelerin anlamlarına bakarsa bir robottan farkı kalmaz ve hataya düşer.

yasalar, tüzükler ve kurallar istikrar ve kaosa meydan vermemek için yapılan düzenlemelerdir.

bu ilke uyarınca mevcut durumu simüle edersek eldeki sonuçlara göre oy kullananların salt çoğunluğunu alan bir aday vardır.

peki bir an ikinci tur seçim olduğunu düşünelim. bu durumda genel başkan seçmek için aranacak kriter nedir sorusunun cevabı ne olacak? burada maddeyi dar yorumla okursak "en çok oy alan" ibaresi ile belki de 600 oy alan kişi en çok oy alan kişi ile seçilmiş olacak ve bu husus da partide genel başkan için arandığı söylenen üye tam sayısının salt çoğunluğundan fersah fersah uzak bir rakam ve sonuç olacak keza belki de bir önceki oylamada en yüksek oy alan kişiyi destekleyen kişiler oylamaya ilgi göstermeyeceği veya o kişiler için başka motifler ortaya çıkabileceğinden iradenin serbestçe sandığa yansımasının önüne geçilecek ve oy hakkına sahip üyeler şaibe altında kalacaklardır. yine netice hem ilk hafta yakalanan oy kullanma sayısının altında oy kullanan ve yine tabiatıyla evvelce yapılan oylamada alınmış olan oy oranlarının altında oy alan kişinin seçilmesi sonucunu doğurabilecektir.

kanun koyucunun demokrasinin sağlıklı bir uygulama olanağının yaratılması için yaptığı düzenlemeler olan yasalar ve tüzüklerin meselemizde hangisini kastettiğini makul bir insan olarak düşündüğümüz zaman elde edeceğimiz sonuç tartışmasız tektir.

bu sonuç yasada öngörülen rakam olan oy kullananların salt çoğunluğunun aranmasının demokratik teamüller, yasalar, parti tüzüğü, evvelki örneklerde vücuda gelen uygulamalarda görülen parti tüzüğü yorumları bize doğru kararı vermemizde yol göstericidir.

bu yol da Divan tarafından oy çokluğu ile verilen kararın makul ve doğru olduğunu gösterir.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.