İşte emsal

UBP Kurultayı ile ilgili mahkeme süreci başladı. Mahkemenin ne karar üreteceğini bekleyip göreceğiz. Bildiğim kadarıyla ilk kez böyle bir olayla karşı karşıya Mahkemelerde. Kim bilir yaşanması da belki emsal teşkil etmesi açısından gerekli ve yerinde olacak. Gelecekte bu tür olaylar olur da yaşanırsa UBP kurultayıyla ilgili dava sonuçları emsal teşkil edecek. Bu nedenle aslında Mahkemenin de sorumluluğu hayli yüksek diye düşünüyorum. Çok şükür ki bu konularda yargıya güvenimiz tam.

Emsal demişken 12 Şubat 2006 tarihinde Özgürgün ile Ertuğruloğlu arasındaki kurultay seçimi geldi aklıma. Bu konuyu daha önce de yazmıştım ama bir daha gündeme getirmek gerekiyor.

TARİH 2006, DİVAN BAŞKANI MEHMET BAYRAM

2006 Yılında yaşanan UBP Kurultayını biraz daha araştırdım ve daha önceki yazıma ilaveten başka bulgular elde ettim. Hatırlanacağı üzere Özgürgün, Tahsin Ertuğruloğlu ile 2006 yılında girmiş olduğu kurultay yarışını kazanmıştı. UBP Kurultayında 1190 kayıtlı delege için hazırlanmış oy pusulası vardı. Ancak oy kullanmaya 957 delege gelmişti "gazete kaynağına göre 956". Hüseyin Özgürgün 546 oy, Tahsin Ertuğruloğlu da 410 oy almıştı.

Kurultayın Divan Başkanı Mehmet Bayram Özgürgün'ün seçimi kazandığını ilan etmişti. Netice de bu doğru bir karardı.

Peki neden dönemin divan başkanı Mehmet Bayram "olmaz kardeşim kayıtlı delegenin salt çoğunluğunu almamıştır Özgürgün kurultay tekrarlanacak" diye bir karar üretip kurultayı ertelememiştir. Neden?

İşte bugün tartıştığımız konuya Siyasal Partiler Yasası'nın 12. Maddesi 8. Fıkrasını örnek veriyoruz ya da kimse inanmıyor işte o nedenle Mehmet Bayram da 28. Maddeye bakmaya dahi gerek duymamıştır.

Siyasal Partiler yasası konuya ilişkin ne diyordu ""Genel kongrenin toplantı yetersayısı, genel kongre üye tam sayısının salt çoğunluğudur.İlk çağrı üzerine toplantıda toplantı yetersayısı bulunamıyorsa toplantı tarihinden itibaren on beş gün içinde yapılacak ikinci çağrı üzerine yer alacak ikinci toplantıda, toplantı yetersayısı aranmaz. Genel kongrenin karar yetersayısı,Yasada veya parti tüzüğünde daha büyük bir sayı gösterilmediği hallerde, hazır bulunan üyelerin salt çoğunluğudur"..

Beyler özellikle altını çizdiğim cümleler 2006 yılındaki kurultay sonucunu da bugünkü kurultay sonucunu da doğru kılıyor; yok efendim "sen tüzüğe bak tüzük net olarak yazıyor ne yapılacağını", yahu Siyasal partiler Yasasından daha mı üstündür tüzük? Bu kadar cahil olmayın..

İşte 2006 UBP kurultayı bu anlamda bugünkü davaya emsal teşkil etmektedir. Mahkemeye umarım bu tür emsal teşkil eden konular da sunulur.

Haksız olup da alacak talep edenlere ne denir ne ad verilir, bunu da kamuoyunun vicdanına bırakıyorum.