Çalışan BES'i dinlemeyecek

Sendikal hareketlilik anlamında son zamanların en başarılı sendikal hareketidir BES'in ortaya koyduğu tavır desek, sanırım abartmamış oluruz. 2012 yılının başlarında EL-SEN'in, KIB-TEK'in özelleştirilmesine karşın koyduğu tepki de en az BES kadar güçlüydü. Hani birini seversiniz ama sevginizle onu yıpratırsınız ya, Sendika yönetimleri de genelde aynı yanılgı içine düşerler ve üyelerinin gücünü hoyratça kullanırlar.

Her sendika yolun başında aynı hatayı yapar. Örneğin KTAMS, KTOEÖS,KTÖS gibi büyük sendikalar da EL-SEN, BES gibi eski yıllarda memleketi yıkarlardı. Eylemleri öyle bir ses getirirdi ki hükümetler tavır alırdı. Peki sonra ne oldu? Bu sendikal güçlerini kaybettiler, artık daha temkinli ve daha yerinde adımlar atıyorlar.

Büyük sendikaların üye sayıları da çok olduğundan genel greve gittiklerinde paşa paşa ceplerinden ödüyorlar, olası genel grevlerin faturası yüksek olduğundan artık bölgesel, kısa süreli grevlerle hükümete sopa göstermeyi tercih ediyorlar.

Vakti zamanında TDP'nin süresiz genel grev çağrısına hiçbiri uymamıştı. Yani onlarda oyunu kuralına göre oynuyor artık. Tasvip edilecek mücadele şekilleri değil bu anlattıklarım, yani toplumun sendikaların birçoğuna olan inançlarını yitirmeleri, güven duygusunu yitirmeleri tasvip edilecek durumlar değil. Ama böyle başa böyle traş demek durumundayız. Bu nedenle sendikaları artık kınayamıyorum ben.

Sendikaların neredeyse her birinin bir siyasi partinin kontrolünde olduğunu bilmeyenimiz mi var. Eee , hal böyle olunca gerektiği gibi sendikal mücadeleyi kim verecek. Yani tv ekranlarının önünde kahraman kapı arkasında ben oynamam argümanları zaten sendikaların gücünü yıkan şey olmuştur.

Gelelim BES'e; her zaman yazdık çizdik hakkaniyetleri var, alacakları var, alacaklarını almak için yaptıkları mücadele helaldir diye. Hala aynı noktadayım. Ancak sunulan her argümanı tartışmadan reddetmek hepimizin içine şüpheyi serpti.

Açık olacağım BES ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun kontrolünde olduğu dedikoduları aldı başını yürüdü. Açıkçası bu tür olaylara hiç inanmayı tercih etmedim hayatımda.demiyorum ki öyle bir şey var ama bu dedikodu artık çok konuşuluyor, BES'in buna dikkat etmesi gerekir. Sendikal itibarlarını hızla kaybediyorlar. El-Sen'in düştüğü duruma düştüler artık. Hatırlayınız, El-sen tüm ülkeyei ceza kesmişti, bu nedenle vatandaş "zaten şu kadar maaş alıyorlar, bu mücadele menfaatseldir, hepsini atsınlar işinden, kış günü elektriksizlikten mahvolduk" demeye başlamıştı. Halbuki El-Sen mücadelesinde sonuna kadar haklıydı ama hak arayışının yanlışlığı sonrasında CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu'nu Hükümet ile aracı koyup ortak zeminde buluşup anlaşalım noktasına gelmişlerdi.

Yani El-Sen olayı başına giydiğini anlayıp Yorgancıoğlu'nu aracı koymuştu. Bir canlı yayınımda aracılık konusunu Özkan beyden doğrulatmıştım.

İRSEN KÜÇÜK'Ü İYİ OKUYUN

İktidarda olanın kaderidir yıpratılmak, alay konusu yapılmak, yanlış yakıştırmalar yapmak. Ne yazık ki bu ülkenin kültürü haline geldi bu. Popüler kültür dediklerinden. Her başbakanın alay edecek yönünü bulan kesimler vardır. Bunlara pek takılmamak lazım. İşten atılıp işe alınanlar oldu çokça.Derviş Eroğlu'nun Başbakanlığı dönemine denk gelir KTHY'nin batması. Zaman zaman KTHY'i batıran CTP'dir deselerde inanmayın. "CTP masumdur demiyorum, yanlış politikaları az değildir bu konuda" . Hatta DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, KTHY'nin kurtulması için az önerilerde bulunmamıştı.

İşsiz bırakılan yüzlerce KTHY çalışanını işe alan kim oldu? "Başbakan İrsen Küçük". Evet bu insanlar az bir maaşla işe başladı doğru, ama hiç iş bulamayacaklardı. İntihar edenler oldu.

LTB'nin içine düştüğü durumun tek sorumlusu tabii ki Cemal Başkan değil. Belediyede çalışanları rica üzere işe aldıranlar da suçludur. DP ve UBP yetkilileri de bu suça ortakdır. Cemal başkanın yolculuğu DP'de başlayıp UBP'de son bulacak.

Şu an Başbakan İrsen Küçük, ülke sorunu haline gelen LTB'ye çözüm bulmak adına sürekli adımlar atıyor. 55 Milyon TL'nin bulunması da bunlardan biri, belediye katkılarının içinden çalışanın haklarının koruma altına alınması bunlardan biri ve Bine yakın çalışından 194 tanesini devlete alıp da sokağa atılmaması da bunlardan biri.

Şimdi tüm bu jestleri yapan bir Hükümete, BES "greve devam" derse İrsen beyin yaptığı son açıklamayı birkaç defa daha okunmasını tavsiye ederim.

BES, vatandaş indindeki itibarını kaybetti; işte bu saydığım sebeplerden dolayı. Haklılıklarını kendi elleriyle yitirdiler. İstediğiniz kadar eylem yapın, Lefkoşalı çöpünün toplanmadığına bakar, anlatamazsınız meramınızı ki anlatamıyorsunuz. Bir süre sonra medyanın ilgisini de kaybedeceksiniz. Bunlar kulağa hoş gelmiyor ama El-Sen'in düştüğü duruma düştünüz.

BES TÜM BUNLARA HAYIR DEDİ

Başbakan Küçük "çalışanların mağduriyetlerinin giderilmesini,-Lefkoşa Türk Belediyesi'nin yüksek faizli borçlardan kurtarılmasına imkan tanıyan TC Ziraat Bankası'nın 55 milyon TL'lik düşük faizli kredisi ile yeniden yapılandırılarak Lefkoşa Türk Belediyesine aylık 1milyon tasarruf sağlanmasını,-Sayıştay Başkanlığının durdurulmasını istediği 194 çalışanın Devlet kadrolarına aktarılarak işsiz aşsız kalmamasını,-Belediye personel giderlerinin yükünün önemli ölçüde azaltılmasını,- 7 yıldan buyana biriken İhtiyat Sandığı, Sosyal Sigorta borçlarının yapılandılmasını kapsayan ve Lefkoşa Türk Belediyesini düzlüğe çıkaracak son öneri paketinin de reddedilmesi, BES yönetiminin, onlara destek verenlerin ve Lefkoşamızı sağlıksız koşullara, ülkemizi kaosa sürüklemek isteyenlerin maskesini düşürmüştür".

İşte BES'in Hükümete kaptırdığı koz bu!

Peki bugün sabah çalışanlar iş başı yapmadı diyelim ve Hükümet "BES'in iyi niyetli olmadığını gördüm" dedi zaten, çalışmıyor musunuz "attım 500 kişiyi işten asgari ücrete de 200 kişi aldım bu işleri çevirsin" derse ne yapacaksınız?

Ben söyleyim ne yapacağınızı, bir kere belediye çalışanları BES yönetimine düşman olacak. Geriye kalan belediye çalışanları kesinlikle sendikanın arkasından yürümeyecek, 3-5 gün eylemler olacak ve bu iş unutulacak. İlk fırsatta da BES Yönetiminin değişmesi için çalışma yapılacak.

Bu olacakları ben buradan bakıp görüyorum, siz göremiyorsanız tecrübe edip öğreneceksiniz. Çünkü BES hükümete inanılmaz bir haklı argüman verdi. Hükümete bu haklı argümanı verdikten sonra Hükümetin atacağı her adım sadece Muhalefetten tepki görür ama Lefkoşalı'dan destek bulur.

BES'in yerinde ben olsam "peki kabul ettim, kaldırdım grevi, hadi ver haklarımızı, bizi düzlüğe çıkar" derdim. İşte Hükümet blöf mü yapıyor samimi mi değil mi o zaman hep beraber görür, Hükümeti gerekirse yerden yere vururduk.

Son yapılan eylemde çevreye ciddi zarar verdi belediye çalışanlarının bir kısmı, Sendika soğuk kanlı olup üyelerinin olgun davranmasını sağlamalı. Tüm mesele kamuoyu önündeki haklılığınızı yitirmemeniz, aksi halde davanız da biter.