İkinci Kurultay'a doğru "mu"?

Yayın Tarihi: 19/11/12 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Mahkemenin Başbakan İrsen Küçük'ün UBP Genel Başkanlık yetkilerini sınırlaması üzerine siyasi arena bir anda hareketlenmiş ve erken seçim havasına bürünmüştü. "bir tek erken seçim kurtarır Başbakanı" diyordu herkes ancak sanıyorum erken seçim Hükümetin gündeminde yok. Başbakan İrsen Küçük'ün erken seçim gibi bir düşüncesi olsaydı mutlaka bunu belli ederdi ya da en azından öğrenirdik bir şekilde. Neticede hala devam eden bir mahkeme süreci var ve ikinci kurultayın yapılıp yapılmaması yönünde karar üretecek. Kanaatimce mahkemenin sonucu ne ise öyle devam edecek UBP yoluna.

Başbakan İrsen Küçük'ün ne kadar örgütçü olduğunu biliyoruz. Bu kurultayda sanırım İrsen beyin tek hatası güvendiği yanlış insanlar oldu. Kendisine yüksek oy vadeden ve "rahat olun" diyenlerin neredeyse birçoğu yan çizdi. İrsen beyin desteğiyle örgüt başkanı olan öyle örgüt başkanları tanıyorum ki Ahmet Kaşif'e oy verdiler. Savaşta hile serbesttir derler de bu bir savaş değil. Öyle düşünenlerin UBP'yi soktuğu durum bakınız belli.

Tabii asıl mesele mahkemenin ne kadar süre içerisinde İkinci kurultayın yapılması ya da yapılmaması yönünde karar üretecek oluşu. Duyduğum kadarıyla mahkeme bir an önce bu davayı sonuçlandırmak istiyor; bu işler Hukuk işi, yani anladığımız işler değil bekleyip göreceğiz.

Her iki taraf da olası ikinci kurultay için çalışmaya başladı ama İrsen bey bu sefer işi sağlama almışa benziyor. Hani kurta sormuşlar neden senin ensen kalın diye, kendi işimi kendim yaparım da ondan demiş. Yalnız şunu söylemekte fayda görüyorum, hem İrsen beye hem Kaşif'e hem de Saraya gülücük saçan ve her tarafı idare ettiğini sanan bazı siyasilerin günün sonunda gideceği yer evlerindeki oturma odasıdır. Politik ömürleri yoktur. En azından bunu bilin.

Tabii erken seçim beklentisi var ülkede. Hiçbir siyasi parti erken seçim olsun derdinde değil bu da bir başka gerçek. DP ve TDP'yi buna dahil edemeyiz gerçi, her ikisinin de bir iktidar heyecanı, seçim heyecanı var. CTP de ise işler kötü, Haziran ayında ne olur ne kalır, kim aday olur kim aday olmaz bunun şimdiden hesabı yapılıyor. Geçtiğimiz gün CTP'li eski ilçe başkanlarından biriyle karşılaştım, uzun uzun konuştuk bu konuları. Derinlemesine bu hafta yazıp çizeceğim bu konuyu.

Erken seçim olur mu sorusuna geri dönecek olursak ; evet olur, olası ikinci kurultay sonucu Ahmet Kaşif kazanırsa erken seçim olur. Tabii olup olmaması yine günü gelince konuşulacak bir durum. Kaşif'in tavrı belirleyici olacak.

Ne kadar böyle devam eder diye herkes birbirine soruyor, evet böyle devam etmez.

Ne olacaksa bir an önce olmalı. Ülkenin düzeltilmesi gereken dünya kadar sorunu var. Bildiğim kadarıyla ara emri kararıyla ilgili Başbakan İrsen Küçük bugün istinafa başvuracak, herkes hukuksal sürecin kısa sürmesini istiyor, istiyor da adalet aceleye gelecek bir olay değil.

Sonuç: Bu aralar hiçbir şeyin tadı yok, değil mi?

*************

AKSOY'UN SUÇU İKİ YÜZLÜ OLMAMAK!

Başbakanlık Müsteşarı Hüda Aksoy'u seven olduğu kadar sevmeyen de çoktur. Şikayet eden de çoktur. Mizacı farklı bir bürokrattır Hüda bey. Birçok insana göre ters bir söylem tarzı vardır. Tanıdığım kadarıyla şunu söyleyebilirim ki iki yüzlü, üç yüzlü, dört yüzlü, beş yüzlü olmadığı için İrsen bey ondan vazgeçmiyor. İrsen beyi satmayanlardan, sonuna kadar yanında duranlardan biri. Bazen birilerinin kötü polis olması gerekiyor, bu bazen şart. Bu nedenle tarzından dolayı Hüda beyi kınamıyorum, kimse de kınamamalı. Ne istifa etmeli ne de görevden alınmalı. Hele de görevden alınması gereken başkaları varken…

***********

BÜYÜKLÜK MÜTEVAZİLİKTE

Hafta sonu ocu bucu olmayan, saygı duyduğum köklü bir UBP'li aradı beni. Devletin zirvesindeki tatsız krize değinmek istedi, bende yer verdim düşüncelerine "Ülkenin hiç başka sorunu ya da derdi yokmuş gibi bazı sosyal medya siteleri ya da gazeteleri Başbakanımızın eşi Gülin Küçük'ün Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun elini sıkarken ayağa kalkmaya fırsat bulamamasını haber yapıyor. Ya da son bayramda Cumhurbaşkanı ve eşini bayramlamak için Saray'a giden Küçük çifti sadece Cumhurbaşkanı Eroğlu'nu bayramlayabiliyor ama eşleri Meral hanım sıradan ayrılıyor bir gerekçeyle. Her iki taraf içinde lehte veya aleyhte sürekli tavır geliştirilmesi ve yaşananların medyaya malzeme yapılmasına olanak tanınması son derece ayıp ve yanlış şeyler. Gerek Cumhurbaşkanı ve eşi gerekse Başbakan ve eşi saygıyı hak eden ve birbirine nezaketi göstermesi gereken kişilerdir. Büyüklük makamda değil mütevazilikte, nezaket gösterende olur. Bir de anlamadığım başka bir şey var. Ahmet Kaşif kurultay yarışına girmiş ve seçimi kaybetmiştir. Kazanmış gibi sevinmesi ve UBP ailesini mahkemelere düşürmesini endişeyle izliyoruz. Bu zihniyetle gidilirse kaybeden parti olur ülke olur ama kimse bunu anlamıyor" dedi.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.