İş ola yaşamak

Yayın Tarihi: 26/11/12 07:00
okuma süresi: 4 dak.
A- A A+
İş ola yaşıyoruz izlenimine kapılıyor insan zaman zaman. Ya da ben her Pazar yazı yazmak için oturduğumda hafta sonunun sessizliğinden midir nedir pazartesi için yazı yamak hep zoruma gitmiştir. Yazacak bir şey olmadığından değil, bilakis yazacak o kadar çok şey var ki sıraya koymakta zorlanırsınız. Ama asıl mesele bunların artık önemli olsalar dahi önemsizleşmiş olmaları. Örneğin UBP'nin içine düşmüş olduğu seviyesiz tartışma ve üslup tartışması ve dağılma sürecine girmiş olması. Ya da hala uzlaşılamayan Lefkoşa Türk Belediyesi. Bu sorunlar önemli olsalar dahi artık vatandaşın çok da gündemini işgal etmiyor, çok geri sıralara düşmüş durumda. İlgilenen çok küçük bir zümre inanın.

Baksanıza UKÜ'de yaşanan kavga. Önemsiz mi bu kavga, bence çok önemli. Bir süre önce buna bir benzeri de YDÜ'de olmuştu. Çoğunun kökenine baktığınızda Türkiye de okumaları yasaklanmış olan Kürt kökenli öğrenciler ya da ülkücülerdir. Ama Üniversiteler de para kazanmak için bu öğrencilere kapılarını açıyorlar. İş ola birçok genç darp edildi; önemli mi bence çok önemli ama önemliymiş gibi yansımıyor işte kamuoyuna.

Ya da 70 yaşında 5 kişi tarafından dövülen yaşlı adam. Olacak iş değil, dövenler polisi de dövmüş ama sokakta geziyorlar diye feveran ediyor ailesi, önemli mi? Evet çok önemli ama kamuoyuna önemsizmiş gibi geliyor.

Son bir ay da trafik kazasında ölen genç ve çocuk 5-6 kişi, hatırlamıyoruz bile onları şu an; çünkü toplum ölü toprağıyla örtmüş üstünü.

Eğer Hükümeti, UBP'yi kıyasıya yazarsanız okunduğunuzu sanırsınız, sizi okuyan belli bir zümredir, vatandaşın geneli bakar geçer. Bu nereye kadar gider demeyin gidiyor işte.

Biri başbakan birilerinin kızı bakan ve birilerinin oğlu rüşvet yemeye devam etsin diye ne büyük kavga var bu devletin zirvesinde, inanılmaz bir durum.

Ben hala CTP-ÖRP dönemindeki bakanların bakanlıklarındaki çapkınlık hikayelerini dinliyorum çalışanlarla; "hade yahu" deyip bir de gülümse atıyorum üstüne, şimdiki yapıya bakıyorum bazı bakanların rüşvet hikayelerini dinlediğim günler oldu bolca, bazı eski bakanların çocuklarının rüşvet işgüzarlıklarını da dinlediğim oldu. Bu kurultay serüveni geçince Başbakan İrsen Küçük bir sonraki seçimdeki adaylarını çok iyi seçmesi lazım. O bile kime güveneceğini şaşırdı bence. Ben bu kadar yalan söyleyen siyasiyi hiçbir arada görmedim.

İşin asıl kötü boyutu ise diğer partilerde yani muhalefette olan partilerin manifestolarını incelediğinizde iş ola yazılmış olduklarını görüyorum. Hiçbiri değişmiş değil bu partilerin. Seçelim olası bir erken seçimde seçelim de ne diye seçelim, onlar da biraz palazlansın diye mi? Diye soruyorum kendi kendime.

*****************

GİRNE BELEDİYESİ'Nİ TAKAN YOK

Pazar günüdür bir liman yapalım dedik arkadaşlarla; peşinen söyleyim artık limanda pek Kıbrıslı Türke rastlamıyorum uzun zamandır. Nedendir bilmiyorum gitmiyor bizim insanımız artık. Gazeteci olduğunuz zaman gözünüz ister istemez tezatlıkları hemen seçiyor. Girne baldöken mezarlığının hemen yanındaki halı sahanın yanındaki park yerinin girişinde bir tabela var. Üzerinde "buraya kamyon ya da otobüs giremez " diye yazıyor. Bir baktım içerisi otobüs dolu. Limana doğru yürürken bir sokakta Greko Romen mezarlığı bulunuyor ve bu mezarlığın önüne belediye buraya çöp koymayın diye yazı yazmış. Koca sokağın içinde başka yer yokmuş gibi vatandaş sanki belediyeye inat "çöp koymayın" yazısının önüne koymuş çöplerini. Bu vatandaşın ayıbı, çöpü toplamamak da belediyenin ayıbı tabii.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.