Başbakan Baro'yu kucakladı

Yayın Tarihi: 20/12/12 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Birkaç gün önce UBP Girne Milletvekili ve Hukuk Komitesi Başkanı Mehmet Tancer ile yaptığım bir sohbette cezaevinde mazbatadan dolayı yatan vatandaşların kurtuluşu ile ilgili bir yasa çalışmasını gündeme getirmiştim. Tabii ben bunu Tancer'den mazbata mağdurlarına müjde diye yazmıştım ancak işin öyle olmadığını dün anladım. Sevgili dostum Av Şahap Tokat'lı yazım üzerine beni aradı ve Barolar Birliğinin ve ülke genelindeki tüm avukatların şok eylemlere gitmeye hazırlandıklarını, hazırlanan mazbata yasasının birilerini kurtarırken önemli bir kesimi de mağdur edeceğini bana anlattı ve "Hükümet bu işten büyük zarar görecek yanlış yapılıyor" dedi.

Tabii mazbata yasasını talep eden yalnızca Hükümetin kendisi değil. Tam anlamıyla muhalefet de böyle bir yasa isteyince Hükümet bunun önceliğini yapmak istedi. Bir süre önce kısa süreli de olsa yürürlüğe giren faiz yasası verimli olsa da hazırlanan mazbata yasasının hem parasını kaptırıp alamayan vatandaşları hem de avukatların bu alandaki uğraşlarını boşa çıkaracağını öğrendim. Başbakan İrsen Küçük bu tür konularda hayli hassastır. Barolar birliğinin külliyen Başbakan Küçük'ten randevu aldığını öğrenince gerçekleşen bu görüşmeye katılma fırsatı yakaladım.

Açıkçasını söylemek gerekirse tüm bölge barolar birliği başkanlarını dinledikten sonra ve Barolar birliği Başkanı Ünver beyi dinledikten sonra hazırlanan mazbata yasasının kesinlikle büyük ihmaller ve mağdurlar yaratacağına kanaat getirdim. Ünver bey, İrsen beye hazırlanan yasanın anayasa'nın 142. Maddesine aykırı olduğunu ve bu konuyu Anayasa mahkemesine götüreceklerini ve yasanın düşeceğini ancak mahkeme sonuçlanana kadar yasanın yürürlükte kalarak pek çok mağdur yaratacağını anlattı. Başbakan Küçük oldukça dikkatli bir şekilde dinleyerek uzun uzun notlar aldı ve "lütfen bize bir görüş yazın gönderin inceleyelim" dedi.

Oldukça yerinde ve kararında bir toplantı gerçekleşti diyebilirim. Bugün avukatların yaptığı reaksiyon ise sadece bir uyarı niteliğinde ve normal bir eylem olarak değerlendiriyorum.

Konuyu yakından takip eden dostum Av Şahap Tokatlı'dan bana bir görüş yazmasını istedim. Bunu yayınlıyorum. Mazbata konusu son derece önemli ve dikkat edilmesi gerekilen bir konu.

Av Tokatoğlu "Borç ilişkilerinden dolayı hapislik cezalarınınAffedilmesi yasa tasarısı maalesef günümüzde yaşanmakta olan ekonomik sıkıntılar ve faiz yükünden ödenmesi güç halen borçların ödenebilmesini mümkün kılmaktan veya fahiş faiz uygulamasının önüne geçmekten uzak olup soruna palyatif bir çözüm yaratıp orta ve uzun vadede mahkeme kararlarını kadük kılıp icralarını imkansız hale getirecek ve alacaklının alacağını alma imkanını ortadan kaldıracak bir tasarıdır. Yine bu tasarı anayasa madde 142'ye ve sair yasalara aykırı olup kötüniyetle borcunu ve yine devamla mahkeme huzuruna gelerek kendi gönlü ile ödeyebileceğini kabul ettiği meblağdaki taksidini ödemeyen kişilere mahkeme huzuruna çağrılıp kendini savunma hakkı verildiği halde mahkemeye gelmeyip bunun neticesinde birikmiş taksitlerini ödemesini ödemez ise mahkeme emrine karşı geldiği için maximum 12 aya kadar veya sözkonusu taksit meblağını ödeyinceye kadar hapsedilmesi hakkını ortadan kaldırmakta ve kötü niyetle borcunu ödemeyeni ödüllendirirken kanun dışı tahsilatçılığa çanak tutup alacaklıyı mağdur edecek bir tasarıdır. Milletvekilleri bu tasarı yerine Faiz sınırlandırması için faiz yasası yapmakla uğraşırlarsa çok daha isabetli olacak ve tüm borçlular bundan yararlanacak; kötü niyetliler de ödüllendirilmeyecektir.

Mahkeme Karar ve Emirlerine Uymayanların Cezalandırılması

Madde 142

Yüksek Mahkeme veya herhangi bir mahkeme, bir karar veya emrine uymayan herhangi bir kişiyi, sözkonusu karar veya emre uyuncaya kadar ve herhalde on iki ayı aşmayan bir süre için hapsetme yetkisine sahiptir".

Aldığım bilgilere Başbakan Küçük'ü kamuoyu önünde zora düşürmeye çalışan bazı avukatlar var ancak İrsen beyin Barolar Birliğine kucak açarak görüşlerini istemesi yasa yapıcı ve uygulayıcıların olumlu bir ittifak içinde olduklarını gösteriyor bize.

***********

ERSİN BEY BU GÜMRÜĞE BİR EL ATIN

Geçtiğimiz gün gümrükte yaşananlarla ilgili yazdığım yazıyı okuyan bazı emekli gümrükçülerden ve vatandaşlardan telefon aldım.

10 gün önce çok ünlü bir markayı ülkemize getiren bir bayinin getirdiği takım elbiselerin yarısı gümrükte kaybolduğu bilgisi geldi bana. Takım elbiseler ülkeye girdikten sonra uçup gitmiş. Ne gören var ne soran. Bir başka iş adamı ise son bir yılda tam 150 Bin Türk Lirası "ek mesai " ödemiş gümrüklerde. Memurlar sabah olması gereken saatte iş başı yapmayınca işler hep öğleden sonraya ve "ek mesaiye" kalıyormuş.

Bir başka iddia ise Gümrük Dairesi Girne bölgesinde Sarı kağıdı biten bir öğrenciden 1000 TL rüşvet istendiği iddiası üzerine Girne polis müdürlüğü araştırma başlattığını öğrendim. Tabii bana gelen bu bilgiler duyum ve iddia. Burada sadece bazılarını yazdım. Tanrı aşkına Maliye Bakanımız Ersin bey bu Gümrüklere bir el atsın ve soruştursun. Vatandaştan hayli şikayet geliyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.