Yuva'ya dönüş

Siyaset sanırım hiç bu kadar hareketlenmemişti. UBP Kurultayı uzun zamandır ÖRP-DGP Katılımını hızlandıran ana etken oldu. Aylardır her iki partinin UBP'ye katılma konusu gündemdeki yerini korudu ve en nihayet dün sonuca ulaşıldı.

Başbakan İrsen Küçük'ün kurultay öncesi ifade etmeye başladığı büyük UBP Projesi'nin temel taşlarını oluşturuyor ÖRP ile DGP'nin katılımlarını. Çok gerilere gittiğinizde hem Turgay Avcı'nın hem de Tahsin Ertuğruloğlu'nun UBP'den ayrılmaları ya da ayrılmak zorunda kalmalarının esas sebebi Derviş Eroğlu'dur. Zira her ikisi de yani hem Tahsin bey hem de Turgay bey, ellerinde genel başkan olma şansı varken bu yolu yürümekten vazgeçtiler. Gerçi Tahsin beyin UBP'den ayrılma süreci Turgay beyden farklı oldu.

İnsan hayatına da baktığınızda kaybettiğinizde mutsuz kazandığınızda mutlu olursunuz. Hayatınıza ne size katkı koyacak sizi büyütecek ve ileriye taşıyacak dostlar dahil edersiniz. Gerek Turgay Avcı gerekse Tahsin Ertuğruloğlu parti içi sorunlar nedeniyle uzak düştüler UBP'den. Olayların temeline baktığınızda gerçek budur.

Başbakan İrsen Küçük'ün ÖRP-DGP ikilisini eski evlerine yani yuvalarına geri çağırması ve bunu partinin büyük çoğunluğunun desteğini alarak yapması son derece manidardır.

Sn Turgay Avcı, Sn Mustafa Gökmen ve Sn Tahsin Ertuğruloğlu'na bugünden sonra UBP'deki siyasi hayatlarında başarılar diliyorum. UBP; her üçünün de vereceği katkılılar sayesinde daha güçlü olacak ve bunu hizmet olarak ülkeye yansıtabilecek.

İRSEN KÜÇÜK UBP'YE HALA HAKİM

Bazı kişiler Ahmet Kaşif'in genel başkan olmasını UBP'nin kurtuluşu olarak görüyor, bu görüşe sahip olanların bir kısmının aydın zümreyi temsil ediyor olması da bir başka tehlike bana göre. Çünkü bu aydın kesimler Ahmet Kaşif'in de UBP'nin olası bir genel başkanlığında uzun süre oturamayacağını bilmiyor olması. Onların göremedikleri tehlike UBP'nin aile partisi olmaktan kurtarılamama tehlikesidir. İrsen beyin onlarca yaptığı hatayı sıralayabilirsiniz, katılırımda bunların çoğuna ama şu an UBP'yi daha iyi idare edecek, partiyi gençleştirecek ve büyütecek başka bir siyasi otorite göremiyorum. Başbakanın ülkeyi kötü yönetiyor eleştirilerine de sıkça duyuyorum, yahu daha 3 sene önce bu halk değil miydi CTP'yi 25 vekilden 15 vekile düşüren? 2 yıl önce bu sendikalar değil miydi dönemin Başbakanı Sn Eroğlu'nu attığı imzasına sadık değil diye eleştiren?

Üç sene öncesine kadar yaşananları çok mu çabuk unutuyoruz yoksa fotoğraf kötü diyenler eski diktatörler mi?

Bu ayrıntılara herkes dikkat etsin, herkes yakın geçmişte yaşananları bir hatırlasın. Yaşanan ÖRP-DGP süreci bizlere bir kez daha Başbakan İrsen Küçük'ün UBP'nin tamamına hakim olduğunu ve hala bu partiyi Genel Sekreteriyle ilçe başkanlarıyla birlikte yönettiğini gösteriyor bize. Son oluşan fotoğrafa baktığımızda erken seçimin olmayacağı gibi Partinin genel başkanının da değişmeyeceğini görüyoruz.

2013 YILININ TÜM HALKIMIZA DAHA FERAH VE HUZUR DOLU GÜNLER GETİRMESİNİ TEMENNİ EDİYORUM.