LAÜ, Lefke'yi marka yaptı

Siyasi karmaşanın dışında çevremizde olup biten o kadar önemli gelişmeler var ki zaman zaman bunları görmezden geldiğimizi fark ediyorum. Güncel sorunları fazlasıyla yazıp çiziyoruz. Son zamanlarda Üniversitelerden oldukça yoğun davetler alıyorum ama malum zaman bulup da gitmek benim için kolay değil.

Lefke Avrupa Üniversitesi Rektörü Prof Dr Ahmet Bülent Göksel ile Üniversite Genel Sekreteri Mehmet Yalçın'ın daveti üzerine Lefke'nin yolunu tuttum. Eski yıllarda Güzelyurt yolunu kullanarak Lefke'ye ulaşmak başlı başına bir sorundu, ancak şimdi yollar daha geniş, yollar daha geniş ama o kadar. Güzelyurt'un hali içler acısı. İlçe demeye bin şahit ister, Güzelyurt'u geçip Lefke'ye varıyorum. Kim ne derse desin Lefke kelime anlamıyla bir cennet. Tabii Lefke Avrupa Üniversitesi'nin Lefke'nin ayakta durması adına üstlendiği çok büyü bir görevi var. Yarın sabah LAÜ'yü ortadan kaybedin Lefke'de pek çok dükkan ve restoran kapatır.

LAÜ'nün eski yıllardaki halini hatırlıyorum da sadece sorunların yaşandığı, çalışanların ki bunlara akademisyenleri de dahi edebiliriz işten atıldığı, rezil bir üniversiteydi. CTP dönemine rast gelir bu anlattıklarım. Ancak son 3 yıldır LAÜ altın dönemini yaşıyor.

Aracımı rektörlük araç park yerine park ediyorum, LAÜ Genel Sekreteri Mehmet Yalçın karşılıyor beni. Üniversite'nin demirbaş listesine baksanız adını bulursunuz; Lefke'ye ve LAÜ'ye aşık bir Lefke'li yönetici. Yeni taşındığı odasında kahvemizi birlikte içip günün kritiğini yapıyoruz. Sonrası konular ülke genelinde yaşanan sorunlara, yapılması ve yapılanlara kayıyor. Yalçın inanılmaz dahi bir adam. Çok şey düşünüyor ve bunları hayata geçirmek için inanılmaz bir mesai harcıyor.

Hava oldukça soğuk olmasına rağmen üniversiteyi dolaştık ve genel bilgiler anlattı. LAÜ'nün tek kampüsten yola çıkarak nasıl dev bir Üniversite haline geldiğini büyük bir sabırla dinledim. Çalışanlarla da arası oldukça iyi Mehmet hoca'nın, dolaşırken eli bir kalktı bir indi, açıkçası ben bu kadar insana güleryüz gösterip selam veremezdim doğrusu. O da yapmak zorunda değil ama işine aşık.

LAÜ 4 bin civarında öğrenciyi ağırlıyor. Bu hedef her yıl artıyor haliyle. Dört bin öğrencinin bölge ekonomisine yaptığı katkı yazının başında da ifade ettim tartışılmaz büyük boyutlarda.

Mehmet hocayla, oldukça yoğun mesaisinin arasından çekip çıkardığımız LAÜ Rektörü Prof Dr Göksel hoca'nın ofisine uğruyoruz. Ahmet hocamla önceleri birkaç televizyon programı yapmıştık. Ahmet hocayı tanıyanlar bilir; İstanbul'dan Kars'a trenle yolculuk etseniz sıkılmayacağınız karakterde biridir.

Ben kendisiyle görevi yeni devraldığı yıllarda tanışmıştım. İnanılmaz bir heyecanı ve azmi var Ahmet hocanın. Bana o yıllarda yapacağız, edeceğiz dediği pek çok şeyi yapmayı başardığını gördüm.

Özellikle Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Zafer'den aldığı destek hem kendisinin hem de ekibinin yürekli ve cesur adımlar atmasına vesile oluyor, bunu gözlemledim.

Bir üniversitenin yol haritasını Rektörü, ekibiyle birlikte çizer ve alır götürür. Atacağı doğru adımlar istihdama, paraya ve güvene vesile olur, atacağı yanlış adımlarda batmaya. İşte LAÜ eski kötü yıllarını geride bıraktı derken Rektör Prof Dr Ahmet Bülent Göksel, Genel Sekreter Mehmet Yalçın ve kadrolarının profesyonelliğini ve önemini işaret etmek istedim.

Hükümet olağanca gücüyle LAÜ'yü korumalı ve önünü açmalı. LAÜ büyüdükçe, bölge yatırıma açık hale gelir ve Lefke markalaşır.

**************

FUAT BAŞKAN İLE NAMSOY

UBP Genel Sekreteri Fuat Namsoy'u ben Lapta Belediye Başkanı olarak tanıdım. Şu an omuzlarına aldığı yük hayli fazla ama kendisi bundan şikayetçi değil ve inanılmaz bir tempoyla çalışıyor. UBP'nin içine yitilmek istenen kaos ve tartışma ortamı belli ancak Fuat başkan tüm partiyi kucaklayan bir mentalite ile işini yapıyor. Şu ani siyaset adamı ya iktidar yapar ya da rezil. Aman dikkat başkan. Ortalık bir yatışsın İstanbul biletin benden.

*****************

İYİ NİYETTEN HE MARAZ DOĞMUŞTUR

Eskiler hep söyler iyi niyetten hep maraz doğar diye. LTB Başkanı Cemal Bulutoğlularının içine düştüğü durum tam anlamıyla bunu yansıtıyor. Cemal başkanın tek yanlışı insanlara hayır diyememesi oldu ve bugünlere geldi. Bence en güzelini yaptı aldı şapkasını ve çıktı. Siyasetin elbisesi ona hem büyük hem de kirli geldi, şimdi Hasan Sertoğlu'nun adı geçiyor ara seçimdeki adaylık için diye duydum. LTB'ye başkan adayı olmak düşen bir uçağa binmeye benzer.