Prof Dr Nadiri: "Durmak bize göre değil"

Yayın Tarihi: 16/01/13 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
DAÜ Rektör Yardımcısı Prof Dr Halil Nadiri'yle uzun zamandır tanışırız. Her ne kadar sık görüşemesek de uzun bir sözleşmenin ardından dün yolu tutup Mağusaya gittim. Bu biraz da kurultaydı, mahkemeydi, LTB'ydi bu konulardan kaçıp kurtulma isteğime vesile oldu. Kıbrıs'ın sadece içinden çıkılmaz bu keşmekeşlerden ibaret olmadığını anlamak istiyor insan.

Netice de 5 yılımın geçtiği sinema mezunu olarak bırakıp gittiğim yüzlerce anının da gizli olduğu bir üniversite DAÜ. Devamı gelmediği için DAÜ'ye kırgınlığım olsa da bu kırgınlıklarla yaşayacak yaşı çoktan geçtik.

Sn Nadir'i uzun zamandır görüşememenin verdiği özleme duygusu mudur nedir Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Derviş Ekşici ile Rektörlük kapısında karşıladı beni. Medyadaki gidişatımı uzun süredir takip edenlerdendir Halil hoca. Benim de örnek aldığım akil insanlardan biridir. Kelime anlamıyla aydın bir Kıbrıslı Türktür.

DAÜ başlı başına bir şehir, bir kent. Nüfusunun bunda çok etkisi var tabii. Öğrencilik yıllarımdaki DAÜ yerini çok başka bir yapıya bırakmış. DAÜ'nün bölgeye kazandırdığı ekonomik katkı ve refah başlı başlına tüm farklı sektörlerin bölgede yalnızca canlandırılmasını sağlamanın ötesinde aynı zamanda Gazimağusa'nında toprak değerini artırmış. Mağusalılar bunu tek kelimeyle DAÜ'nün varlığına ve başarılı yönetilmesine borçlular.

"Yalnızca bu dönem 4 binden fazla öğrenci kayıt yaptırdı" diye devam ediyor Halil hoca konuşmamıza "15 bine yaklaştık ve daha önümüzde Şubat ayında kayıt yaptıracak öğrenciler de var" diyerek anlamlı bir gülümseme atıyor. YÖK sınırlama koymadı mı diye soruyorum "herhangi bir YÖK engelimiz yok" diye cevap veriyor. "biz durup oturamıyoruz, eğer durursanız sizi birileri mutlaka geçer ve kimsenin bizi geçmesine bizim tahammülümüz yok" diye de bir beylik cümle kullanıyor.

15 bin öğrencisi olan bir üniversitenin başarı grafiği hızla yükselen bir Rektör yardımcısı olsaydım sanırım bu lafı bende ağzımı doldura doldura söylerdim.

Sanırım şubattan sonra 17 bini aşan bir öğrenci grafiğine ulaşacak DAÜ. DAÜ Rektörü Prof Dr Abdullah Öztoprak önemli girişimler yapmak üzere Güney Afrika da bir yerlerde. Nerde olduğunu yazmayım, dedikodumu yaptı demesin. Aslında Abdullah hocamı özledim keşke gittiğimde bulabilseydim diye geçirdim içimden. Bu başarıların altındaki en büyük imza onun.

DAÜ'nün basındaki yerinden Halil hoca sorumlu. Fotoğraflarımızı çeken Safiye Bağkur arkadaşımıza da sırf beni incitmek adına sataşmayı ihmal etmiyor "bolca çek ve sonrasında bana gönder fotoğrafları, albüm yaparız, Gökhan bey gelmiyor özlediğimizde bakarız" diye. Halil hocanın daveti çok ama bizim gelemediğimiz doğru.

DAÜ LEFKOŞA ÇIKARMASI YAPACAK

Sn Nadiri'den öğrendiğime göre DAÜ bazı Lisans üstü programları Lefkoşa'da yürütme kararı aldı. Bu şubat ayında hayat bulacak. Artık Master ve Doktora yapmak isteyenler Mağusa'ya gelmek zorunda kalmayacak. Üstelik kamu görevlisi iseniz yüzde 20 de indirim alacaksınız. Bunu ilk kez benimle paylaştığını ve benim aracılığımla da duyurduğunu da sözlerine ekledi. DAÜ bu ülkede önemli bir marka ve bu markaya ulaşmanın yollarını yaratmalısınız.

Mağusa'da uğrayacağım başka dostlarım da olduğu için sohbetimizi noktalayıp ayrıldım. Uzun zamandır görmediğim ve dost olarak nitelendirebileceğim Halil hocanın elini sıkıp ayrıldım. En çok gururlandığım O'nun da bir Lefkoşalı olması.


***************

SUAT HOCA'YA ÇOK HAKSIZLIK YAPILDI AMA

YDÜ Kurucu Rektörü Sn Suat Günsel'i daha doğrusu bu resmi dili bir yana bırakalım Suat hocamızı tanıyan herkes sevmekle de mükelleftir aynı zamanda. Çünkü eğer Suat hocayı tanıma fırsatı bulmuşsanız sevmeniz için pek çok sebep çıkar karşınıza. Ne yazık ki Hükümetin bazı bakanları tarafından gereğinden fazla üzülmüştür de, yani hükümetin bazı bakanları bana göre kasıtlı olarak Suat hocayı hedef almıştır. Hangi bakanın ne yaptığını ya da Sn Başbakanı nasıl yanlış yönlendirdiğine girecek değilim bu yazı da ancak şunu açık yüreklilikle söylemek isterim ki Suat hoca mahvolsun, bitsin kapatsın dükkanı eve gitsin diye de uğraşanlar var. Bunun sonuna kadar karşısında olanlardanım. Bedeli de ne isterse olsun. Suat hoca gibi bir adamı yapmanız gereken tek şey kazanmaktır, birey olarak değil toplum olarak! Kıbrıslı Türklere açtığı istihdam alanlarının haddi sınırı yok. Yetiştirdiği insanlarında kalitesi hayli yüksek. Bu nedenle sonuna kadar sahip çıkmalıyız Suat Hoca ve gibilerine. Dün basında çıkan mektubunu da okudum. Şimdi parmağımın arkasına mı saklanayım; hedefine ulaşacak bir mektup yerine bana göre yeteri kadar anlaşılmadı ve tepki gördü. Her ne kadar anlaşılır bir Türkçeyle de yazılmış olmasa da ki bu mektubu basına veriyorsanız Suat hoca gibi bu ülkeye liderlik yapması gereken bir adamın kullandığı dilin daha anlaşılır olması gerekirdi ki okuyan herkes anlasın.

Mektup özetle ülkede pek çok şeyin yanlış gittiğini ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun bir devlet lideri olarak artık bu yanlış gidişata müdahale etme çağrısını içeriyordu. Ben bunu anladım. Haklıdır Suat hoca, olmaması gereken pek çok yanlış işler oldu, oluyor ama bunu düzeltecek adam Sn Eroğlu'nun kendisi değil ne yazık ki. Devlet ve toplum liderlerinin en belirgin görevleridir Suat hocanın çağrılarına cevap veren merciler, makamlar olmak ama gönderilen mektubun adresi "Ulusal Birlik"'in sağlanma konusunda ne yazık ki gerekli adımları atamayan adrestir. Toplumun önünü açmak yerine UBP benim partimdir, geçmişim var diyerek müdahale eden ve neredeyse bölünmesine sebep yaratacak noktaya getiren bir merciye bir de Suat Hoca'nın mektup göndermesi bence pek doğru olmadı.

Suat Hocanın yapması gereken eğitim alanında gösterdiği başarıyı siyasete taşıma zamanının artık geldiğini anlayarak aktif siyasete girmesidir. Şaka yapmıyorum. Bu ülkenin akil insanların önderliğine ihtiyacı var. Miyadı dolmuş siyasi yapılara değil.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları