Welcome to Texas

Yayın Tarihi: 25/01/13 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Hayatımda en nefret ettiğim klasik başlıklardan biridir "wellcome to texas". Zaman zaman gazeteler bu başlığı atar ve ülke içinde gelişen şiddet olaylarına dikkat çeker. Son bir ayda hortlayan hırsızlıklar, kurşunlamalar, cinayetler ya da aile dramları yalnızca bu toplumun değil, ülke asayişinin nereye gittiğini artık sorgulamamız gerektiğini zaruri kılmıştır.

Kim sorumludur bu ülke de güvenlikten? Allah aşkına asker demeyin bana. Ülkede ki asker ülkenin genel güvenliğini dış saldırılara karşın başarıyla koruyabilecek güçte zaten. Peki ülke içi güvenlikten İçişleri Bakanlığı ile Polis sorumlu. Demek ki her iki kurumun çalışmasında ya bir zafiyet var ya da bir yetersizlik.

Açıkçası ben polise suç bulma derdinde değilim. Bizim ülkemizde enterasan bir durumu vardır polisin; askere bağlıdır, İçişleri bakanı nezaketen emir verir ama istihdamları Hükümet yapar ve mesainin fazlasında da eli yüzü düzgün bir para da almaz maaş olarak. Yani işin özeti Polis teşkilatı kendisine tanınan imkanlar düzeyinde elinden gelenin en iyisini yapmak için çalışır.

Gelelim İçişleri Bakanlığına. Sn Nazım Çavuşoğlu ile birkaç yıl önce sert bir tartışma yaşamıştık; "polisin kime bağlı olduğunu bilmiyor musun?" diye çıkışmıştı bana?

Bende o zamanlar çok sert bir yazı yazmıştım aleyhine. Şimdi düşünüyorum da adam haklı. Polis ona bağlı değil ki bazı konuların üzerine daha sert gidebilsin. Ama neticede toplum nezdinde Ülkenin iç huzurundan sorumlu olan Nazım Çavuşoğlu'dur.

Birçok meslektaşım, ben dahil olmak üzere ve yine pek çok avukat arkadaşım tehlikeli ve zor meslekler icra ettiğimiz için tabanca taşıma ruhsatı almak istedikse de Hükümet ve başta İçişleri Bakanı Çavuşoğlu buna karşı çıkmıştır. Birey bazında değil genel anlamda. Ve Çavuşoğlu doğru da yapmaktadır karşı çıkmakla. Silah işi tatsız ve tehlikeli bir olgudur.

Peki ülkeye giren kanunsuz silahları ne yapacağız?

Nasıl giriyor bu tabancalar ülkeye? Havalimanlarından giremediğine göre deniz limanlarından mı giriyor? Peki polisin engeline nasıl takılmıyor? İçişleri Bakanı Sn Çavuşoğlu neden geniş çaplı bir huzur operasyonu başlatıp kanunsuz silahları bulma yönüne gitmiyor.

Bu bence ivedilikle yapılması gereken bir operasyon. Çok merak ediyorum ne kadar kale alınacak bu yazı. Alınır alınmaz ben ülkedeki huzuru sağlaması gerekenlere toplumun dikkatini çekiyorum.

Çünkü kurşunlama, öldürme bugün herkesin başına gelebilir her an. Daha geçen hafta Mağusa'da kurşunlama sonucu birileri ağır yaralandı, önceki gün bir aile dramı yaşandı ki bu dram göstere göstere geldi. Yetkililerin Şevketoğlu'nun tabancasına çoktan el koyması gerekirdi. Dün mağusada başka bir kurşunlama olayı gerçekleşti.

Polis raporlarına bir bakarsanız göreceksiniz. Girne de başka bir öldürmeye teşebbüs var. Araba yakmalar var başka bölgelerde. Usta kantarın topuzu kaçtı.

Eeee şimdi sormazlar mı adama burası Texas mı dingonun ahırı mı? diye. Vatandaş soruyor, bende sorayım dedim, kimse alınmasın..

*****************

KADINI SEVMEK DURURKEN

Hani ben bir erkek olarak karşı cinsi yazacağım haliyle. Bütün erkekler kıskançtır genelde. Düşünüyorum da bir kadına aşık olduğumuzda onun gönlünü çalana kadar normal bir insan gücünün yapamayacağı incelikleri yaparız. Sonunda başarır aşık da ederiz kendimize. Sonra acımasızca sahiplenir ve kıskanırız O kadını "feministler kızacak O kadın dediğim için". Ama öyle. İnanılmaz bir sahiplenme duygusu içinde harcarız da harcarız sevgimizi. Sonra biter sevgi bir gün. Ya benimsin ya toprağın muhabbeti başlar. Erkek bitirir sevginin büyük bir kısmını çoğu zaman. Haaa kadının hafifi de çıkmaz mı çıkar. Hele şu sıralar ne yazık ki kadınlar kendi ağırlığını yitirmeye başladı. Ama ne öldürmek, ne yaralamak akıl alacak iş değil. İşlenen sevgi cinayetleri ve işlenecek sevgi cinayetleri var sırada. Ağzını doldura doldura psikoloğum diyenler işlerini daha iyi yapmalı. İçlerinde "kocan seni aldatıyor mu sende onu aldat" diyebilecek kadar özgür olun fantezisi yapan psikologlar da yok değil bu ülke de.

Arkadaş, kadını sevmek ve delice kıskanmak varken O'na zarar vermeyin. Bir kadını delice sevmek ve kıskanmak çok güzel bir duygudur, o kadarla kalsın ve kadına sahip olmak ille ki yatağa girmekle olmuyor. Sonra şairlerin şiirlerine baktığınızda adamlar durmadan yeni kadınlara aşık oluyor. Eğer aşkı size bitmişse zorlamayın, yeni bir sayfa açın.

Bu hayat kaybedecek kadar uzun değil, kadının yüzündeki o eşsiz gülümsemenin vefasızlığını yapmasın kimse. Bu da kadına dair duygusal bir yazı olsun bakalım. Bu arada kurultayda yarışanlar bayan olsaydı, ne ilginç bir yarış olurdu merak ediyorum. Geçen akşam Demir lady'nin filmini izledim, o geldi aklıma bir an.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları