Seçim TDP'ye yarayacak

UBP Kurultayı'nın tamamlanmasının ardından memleket kendi haline dönmeye başladı. Seçimler ülkesi olduk çıktık. Seçimsiz bir süreç düşünemiyorum. Sürekli seçim olduğunda işin heyecanı da kaçmış oluyor; ama gelin görün ki ülkemizin de bir parrçası daha doğrusu yaşam stilimiz olmuş durumda. TDP Genel Sekreteri Cemal Özyiğit'e bir kahve ısmarlaması için uğradım. Ayrılmaz partneri TDP Lefkoşa İlçe Başkanı Memduh Çeto'yla birlikte oturuyorlar. Onlar sağlıklı yaşamı tercih ettikleri için rezene çayı içiyorlardı. Cinsel hayata katkısı mı varmış ne… Sn Çakıcı ile benim diyet yaptığı öğrenen ve bizi kıskanan Cemal Özyiğit diyet yapanların uzak durması gereken tost gibi şeyleri bize zorla yedirdi. Bunu da bir kenara yazdım.

Çay mı kahve mi konusuna gelince bilmezler ki kahvenin daha çok faydası var.

Konu ister istemez CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy ile bir süre yaptığım canlı yayına geldi. Cemal hoca "bu konu bizim için geride kalmıştır, konuşmaya değmez" dese de uzun uzun konuştuk. Hatta ortak aday konusunda CTP-TDP toplantılarının birebir notlarını çıkarıp bana gösteren de Memduh Çeto oldu. Öyle anlıyorum ki CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy baştan sona tüm program bana pek doğruları söylememiş. Buna da üzüldüm. Koca partinin Genel Sekereteri niye böyle bir yol izledi hiç anlamadım.

Derken odaya TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı girdi. Şu sıralar keyfi yerinde; siyasette yükselen imajı yanı sıra 15 kilo da zayıflamış "tabii kendi iddiası". Kahvelerinizi içince bana da uğrayın dedi; geçti odasına. Şu an yaşanan sürecin fotoğrafını birlikte değerlendirdik. O benden ben ondan analiz yapmasını istedik. Konu haliyle belediye başkanlığı seçimi. Popüler bir adayları var Dr Suphi Hüdaoğlu. Tabipler Birliği Başkanı iken acımasızca eleştirdiğim biriydi. Şimdi bir partinin Lefkoşa Belediye Başkan adayı ve son derece popüler bence.

Sn Çakıcı'ya göre Dr Hüdaoğlu oldukça tanınmış ve başarılı biri, yüksek bir oy alarak kazanmasını da bekliyor kendisi. "hiç kimsenin beklemediği çıkışları biz yapacağız, bundan sonra böyle. Bak göreceksin CTP bu seçimi kaybedecek, genel vekillik seçiminde de küçülen parti olacak" dedi ve uzun uzun konuştuk. Çakıcı son derece umutlu siyasi gelecekten, haksızda sayılmaz. 1 vekil olarak teslim aldığı partiyi, ciddi zorluklar içerisinde teslim aldığı bir partiyi üç vekili olan ve güçlenmiş ve yükselme trendini yakalamış pozisyona getirdi. Elini taşın altına koymak bu olsa gerek.

Kişisel bir değerlendirme yapacak olursam lefkoşa Belediye başkanlığı seçimlerinin hala en popüleri DP'nin adayı Mustafa Arabacıoğlu. Bu bir gerçek. Bunun tek nedeni ise CTP-TDP işbirliğinin gerçekleşmemiş olması. Öte yandan UBP'nin adayı olan Sn Sertoğlu'nu henüz net okuyabilmiş değiliz. Birkaç kez karşılaştım ve çok kısa konuştum. Zaten pazara kadar televizyonlara da çıkmama kararı almış. Bunun nedenini de bilmiyorum ama ne kadar başarılı olacak seçimlerde bu belirsiz. Seçim ancak iyi propaganda ile kazanılır ve Sn Sertoğlu belediye başkanlığını çok iyi yapacak kapasitede biri olsa dahi henüz bu birikimi pazarlayabilmiş değil. Bu da kendisini popüler adaylar listesinin dışında bırakıyor.

TDP'nin adayı Suphi Hüdaoğluna gelince bana göre seçimi kazanması mümkün değil çünkü yarıştığı diğer adayların popülaritesi yüksek, yani kaybederse çok büyük farklarla kaybetmeyecek. Ama alacağı oy oranı hem kendisinin hem de TDP'nin prestijini hayli yükseltecek. İddia ederim ki Kadri Fellahoğlu'ndan daha yüksek oy dahi alabilir. Çünkü Kadri beye kendi partisinden oy vermeyecek hayli insan var. CTP biraz ilginç bir partidir. Kadri bey de son derece başarıyla bu işi yapabilir ama seçim propagandası yürütmek çok ayrı bir şey.

Sn Fellahoğlu'nun Lefkoşa Surlar içi bölgesi son derece güçlü olduğu yerlerden biri. Sol kökenli kürt KKTC vatandaşlarının hepsi Kadri beyi destekleyecek. Bu nedenle hep Hüdaoğlu hem de Arabacıoğlu bu tür bir nüfus yapısından oy alamayacaklar. Lefkoşanın karma yapısını göz önüne alırsak çok yakın yakına bir seçim olacak.

Tabii daha çok konuşacağız. Söz TDP'den açılmışken henüz Dr Hüdaoğluyla konuşmuş değilim, tv programlarında ne konuştuklarından öte benim ona yüz yüze soracağım sorulardan sonra ne kadar iyi durumda öğrenebileceğim. Adaylar yüz yüze olduğunda ekran önünden daha fazl asamimi olabiliyorlar.

***

MAHKEME KAŞİF'E BİR GARANTİ Mİ VERDİ?

UBP Gazimağusa Milletvekili Ahmet Kaşif'in dün yaptığı açıklamayı hayretler içinde okudum. Bir kurultayın geriden kaldığını hem söylüyor hem de kabul etmiyor. Bu da yetmezmiş gibi yüce mahkemeyi zan altında bırakan açıklamalar da bulunuyor. Allah aşkına Sn Kaşif'in şu açıklamasına bakar mısınız "Ben 701 delegenin oyunu alırken Sayın Küçük hukuk ve etik dışı tüm manipülasyonlara rağmen707 oy alabilmiştir. 4 delegemiz benim leyhime oy kullansa yarışı ben kazanacaktım.Büyük olasılıkla yapılanları mahkemeye götürsem yargı yine leyhimize karar verecektir ama biz bunu yapmayacağız". Sn Kaşif yüce mahkemeyi zan altında bırakmıştır. Nereden biliyorssunuz ki kurultayı yine mahkemeye verseniz sizin lehinize karar üretecek? Kim verdi size bu garantiyi? Varsa böyle bir garanti veren yargıç çıkın açıklayın kamuoyu da öğrensin.

Hepimizin tek güvendiği yargı organlarını bu şekilde zan altında bırakmak "yenilen güreşçi güreşe doymaz" atasözünü hatırlatıyor bana. Sn kaşif'in açıklamasını uzun uzun kaleme alabilirdim ama bu gereğinden fazla dikkate almak olurdu.amacını aşan bir açıklama yapmıştır bence Sn Kaşif. UBP kurultayı geride kalmıştır ve Sn Kaşif sade bir UBP vekilidir, o kadar. Eğer İrsen bey kaybetmiş olsaydı o da aynı noktada olacaktı.

***

GÖRÜŞMECİ BÜYÜKELÇİ SEVİYESİNE Mİ ÇEKİLİYOR?

Rum lider Anastasiades Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığının Brüksel ayağını yöneten Büyükelçi Andreas Mavroyannis'i görüşmeci olarak Rum ulusal konseyine sunmaya hazırlanıyor. Hatta Anastasiades "görüşmecimiz 11 Martta gelecek Dawneri yetişmez" diye bir yorum da yaptı. Şimdi gözler Başbakan İrsen Küçük'e çevrildi. Görüşmecinin kim olacağına ve hangi seviyede olacağına Başbakan Küçük karar verecek.

***