Yeni görüşmeci Avcı mı oluyor?

Yayın Tarihi: 04/03/13 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Ülke insanının umutları neden azalmıştır? Neden insanlar intihar eder, göç eder, yaşamaktan vazgeçer, alıp başını gitmek ister? Yaşadığımız bu sorunlar artık o kadar bir sıradan geliyor ki bize yaşam tarzımız olmasına izin veriyoruz. Hepimizin ağzında bircan sıkıntısı söylemi ya da yakınlık hissettiğimiz birini seçimlerde seçtirme telaşı, arzusu, kavgası.. Para kazanalım, dövünelim, devinimler yaşayalım kendi içimizde. Kim kurultayda kazanacak, belediye başkanı kim olacak? Yaşadığımız bu telaşların ötesinde hissetmemiz gereken başka telaşlarda olmalı aslında. Önemsizleştirildi Kıbrıs sorunu. Aslında hepimize geleceğe güvenle bakma isteği yaratacak tek olgu ya KKTC'nin tanınması ki asla olmayacak ya da çözüm! O da şimdilik pek mümkün görünmüyor.

Yahu Tanrı aşkına anlaşmamakta anlaşmadır diyebilen bir cumhurbaşkanımız var. Çözüm isteyip istememeyi bir yana bırakın Kıbrıs müzakere sürecine de hakim olmayan, bu konuda bilgi derinliği olmayan bir cumhurbaşkanımız var.

Sn Eroğlu'nun açıklamalarına bakıyorum, bakıyorum ve müzakere ekibinin şanssızlığına da acıyorum açıkçası. Kudret Özersay arkasına bile bakmadan kaçtı. Adam kaçmak zorunda kaldı heralde. Şu an ki ekipte bilgi birikimini çürütmekle meşgul. Çünkü reisi cumhur anlaşma olmaması da bir anlaşmadır diyor.

35 yaşımı doldurup aday olmayı planlıyorum. İşin şakası tabii. Bu can sıkıcı girişten sonra müzakere sürecini gelin bütün çıplaklığıyla bir inceleyelim.

Anastasiades, Güney Kıbrıs'ın AB dönem başkanlığının Brüksel ayağını yöneten Büyükelçi Andreas Mavroyannis yüksek ihtimalle görüşmeci olarak atanacağını geçtiğimiz hafta açıkladı. Rum tarafı görüşme seviyesini değil dışişleri bakanı büyükelçi seviyesine çekiyor. Her ne kadar da bizim cumhurbaşkanımızın çözüm yapma niyeti olmasa dahi bir rum büyükelçisi ile görüşme sürecini götürecek hali yok diye düşünüyorum.

Ne siyasi denklik ne de diplomatik denklik olarak uygun düşmez.

Belki birçoğunuz belediye seçimlerine konsantre olduğunuz için dış politikaya bağlı olarak içte şekillenmesi muhtemel gelişmeleri yakından takip edemiyorsunuz. CTP-ÖRP Hükümeti döneminde son derece başarılı bir dışişleri bakanlığı görevi yürütmüş ve proaktif yapısı nedeniyle dönemin Cumhurbaşkanı Talat'ı dahi rahatsız etmiş Doç Dr. Turgay Avcı'nın görüşmeci olarak adı kulislerde dolaşmaya başladı bile.

Rum tarafının görüşmecilik seviyesini Dışişleri bakanlığının da altına çekecek olması ister istemez eski dışişleri bakanı kimliği taşıyan ve başta Ankara olmak üzere birçok ülkeyle yakın ilişkileri olan Turgay Avcı'yı konuşulur hale getirdi.

Mavroyannis "Kıbrıs Cumhuriyeti'nin" AB Dönem Başkanlığın döneminde girişken ve başarılı bir büyükelçilik görevi yürütmüştü. Düşürülmüş bir seviyeye karşın Rum tarafı işi yine uzmanına bırakacak. Bu tür bir diplomatın karşısında İngilizce diline ileri derecede hakim eski dışişleri bakanı ve UBP vekili olan Turgay Avcı'nın getirilmesinin son derece yerinde bir adım olacağına inanıyorum.

Avcı'nın yeni görüşmeci olarak Türkiye ve KKTC kulislerinde konuşulmaya başlandığını güvenilir kaynaklardan öğrenmiş bulunuyorum. Kıbrıs müzakere sürecinin şahin değil uzlaşıcı ve geniş vizyonlu bir görüşmeciye ihtiyacı var. Rum tarafının bu hareketinden sonra Cumhurbaşkanlığı makamının da temsiliyete dönüşeceğini düşünüyorum.

***

TOKEL, SERTOĞLU'NA ŞANS GETİRSİN

Oldukça çekişmeli geçen UBP kurultayının ardından Lefkoşa Belediye Başkanlığı seçimlerinin yarışı da UBP kurultayının heyecanını aratmıyor. Her belediye başkan adayının basın propagandasını yürüten meslektaşlarımız var. UBP Lefkoşa Belediye Başkan Adayı Hasan Sertoğlu'nun basın propagandasını yürütecek meslektaşımızın da Kaşif grubunun Şahinlerinden UBP Güzelyurt Milletvekili Türkay Tokel'in oğlu Özdemir Tokel üstlenmiş. Hayırlısı olsun diyoruz tabii. Eee artık Başbakan Küçük'ün aleyhine propagandadan vazgeçersiniz heralde.

***

YÜKSEL BAŞKAN, TAŞKENT'E BİR EL ATSIN

Geçtiğimiz hafta birkaç gazeteninde ağırlıklı gündemiydi Taşkent ile Bufavento kalesinin arasındaki yolun bozukluğu. Bu yazıyı okuyan herkese tavsiyem bufavento kalesine Taşkent üzerinden giderseniz son derece dikkatli araç kullanın çünkü yol tamamen çöktü. Eğer gece gidecek olursanız gitmeyin. Dikmen Belediye Başkanı Yüksel Çelebiye bu noktada önemli bir görev düşüyor. Taşkent'in içinden Bufavento kalesi yolunun en azından ilk beş kmsini asfalt dökmek. Bu köy size bağlı ve çok yakın külliyen çökecek.

***

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları