Bu ikiliye güvenin

Ne kadar güvenliksiz bir yaşantımız olduğunu düşündüm masanın başına oturduğumda. Sık sık seçim yaptığımıza göre ya siyaseti başaramıyoruz, ya da birbirimize olan güvenimiz az. Galiba her ikisi de. Meclis milletvekili fukaralığı yaşıyor. Enterasan enterasan kalitede vekillerimiz var. Diyeceksiniz ki işte toplumda böyle onları temsil ediyorlar, değil!

Bizim toplum böyle değil, vallahi değil. Surlar içine her gittiğimde icim acır, ben mi duygusallaştım yoksa artık gözüme mi batıyor yabancılaştığımız. Mesela çocukken bandabulyaya gittiğimde ansızdan karşımda baba Denktaş'ı görürdüm; nasıl bir duyguydu yahu o. İnanılmaz bir ihtişam, herkes elini sıkmak, onu kucaklamak için yarışırdı. Şimdi bir devlet büyüğümüz çarşıya gitse "artık çarşı oldu", nezaketen elini sıkacaklar arkasından da "bırak yahu …." Deyip yorum yapacaklar.

Yabancılaştık mı çirkinleştik mi? Galiba her ikisi!

Başbakan İrsen Küçük UBP'yi yenilemekten ve gençleştirmekten bahsetti. Kurultay yarışını kazandı ve umarım bunu yapmaya hem zamanı hem imkanı olur. Seneye bir daha kurultay var, bakalım ne olacak. Kurultay olana kadar da birkaç seçim daha olur tabii.

Malum gündem LTB seçimi, kurultay kadar çekici olmasa da istedikten sonra yazacak hayli konu var. LTB seçimi de bir garip ya. UBP yedi belediye meclisi önde başlıyor, Sertoğlu'nun arkasında da hükümetin desteği var haliyle; sonuç belli gibi.

Ama LTB seçimi de gelip geçecek Allah yardımcısı olsun seçilecek başkanın. Söz konusu bir yıl için söylenebilecek tek cümle bu, Allah yardımcısı olsun.

Siyasete yeni isimler kazandırmak lazım, benim bu aralar favorim Fuat Namsoy. Kendisini çok uzun zamandır tanımama rağmen UBP kurultayından ötürü partinin içine düşmüş olduğu çirkin yapıyı olağanüstü iyi yönetti. Genel sekreterlik şapkasını mecburiyetten taksa da şapka eğreti durmadı üstünde; Başbakan İrsen Küçük'ü de bazı bakan ve vekiller gibi satmadı, adam gibi yanında durdu. Bu davranışları Namsoy'un ceketinde hırs yerine sadakat ve güven rozetlerinin takılı olduğunu gösterdi hepimize. Dahası bir UBP'li belediye başkanının kendi partisine kimseyi kırmadan nasıl sahip çıktığını gördük.

Evet, Namsoy siyasete yeni başlamış biri değil mantık olarak belki ama toplumun ihtiyaç duyduğu siyasetçi kriterleri taşıyan biri olarak bana göre siyasette yeni sayfalar açacak.

İşte UBP'nin geleceği için değil ülkenin geleceği için inşaa edilecek kalenin önemli bir yapısını zaruri olarak da olsa Namsoy üstlenecek. Belki bunun zamanı 2014 değil ama 2014 sonrası olacak.

Koşullar Devletin başını da değiştirecek günü gelince. Daha sahiplenici ve daha kucaklayıcı bir Lidere ihtiyacı var bu toplumun; umarım gelecek de ki bu isimde Başbakan İrsen Küçük olur.

Unutmadan söylemem gereken bir şey daha var. İrsen Küçük'ü eleştirenlere rastlıyorum zaman zaman, en doğal hakları. Ben de eleştiriyorum bazen. Ama eleştirenlerin çoğuna baktığımda hep istedikleri menfaati elde edemedikleri için şikayetçi olduklarını görüyorum.

Bu da bana İrsen beyin yolunun tamam olduğunu anlatıyor. Hani meyve veren ağaç taşlanır misali.

*******************

Serdar Denktaş BİR HAYLİ DEĞİŞMİŞ

Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş kendini yenileyememesini her zaman eleştirenlerden biriyim. Kendisi sırf bu yüzden bana kırgındır ama dün çıktığı bir televizyon programında "ben değiştim ve halkı anlayacak noktaya geldim" demiş. Bunu duyunca hayretler içinde kaldım; Serdar bey bunu söylerken samimi mi davrandı yoksa politika mı yaptı doğrusu merak ediyorım. Umarım politik değil samimi bir açıklama yapmıştır. Serdar beyin bu söylemi bana geçmişte yaptığımız bir söyleşiyi hatırlattı.

***************

ÇELEBİ ALBAY'IN GÖZÜ AYDIN

Emekli Albay Mehmet Çelebioğlu'nun direktörlüğünü yürüttüğü bir güvenlik şirketi var ve Güvenlik yasasının Meclis'ten geçmesini en ateşli savunan Güvenlikçilerden biri olarak biliniyor. UBP Girne Milletvekili Mehmet Tancer ilgili komitenin başını çekiyor ve yasanın ülke koşullarını ve vatandaşlarını son derece koruduğunu ve buna göre hazırlandığı dolaylı yönden de olsa Çelebioğlu'na bildirdiğini duydum. Tabii gurur verici bir olay. Bu arada Salı günü Alihan Pehlivan'ın programına konuk oluyormuşsunuz, hayırdır neyin ısınma turları bunlar komutanım.

*******************

SERDAR TURGANER PURO İÇMEYİ BIRAKMIŞ

Pilot deyince benim aklıma gelen tek adam Hava Sporları Federasyonu Başkanı Serdar Turganerdir. Son derece başarılı ve vizyonu geniş yöneticilerimizden biridir. O kadar söz vermesine karşın bize bir pırpır uçağı çok görmesini bir yana bıraktım artık küba purosu da içmiyormuş. Eskiden dostluğun şanından deyip bir puro gönderirdi. Başbakanlık Müsteşarı Hüda Aksoy'un bu konuda hayli iyi purolarının olduğunu duydum. Hırsızlık farz oldu demekki.