Belediye'ye diktatör lazım

Adım gibi eminim ki Kadri Fellahoğlu aday olduğuna da seçildiğine de bin pişmandır. Sebebi ise çok basit; LTB Kadri beye göre değil, çünkü LTB'deki sendikanın ve çalışanların bir kısmının iş yapma hevesi yok. Konuşma tarzları kelime anlamıyla küfüre ya da argoya dayalı. Karşınıza gelip size ağır bir üslupla konuşan birine yapacağınız iki davranış vardır, ya oradan kaçarsınız ya da vurursunuz. Eğer belediye başkanıysanız her ikisini de yapamazsınız. Ama Kadri bey ilk söylediğimi yapmakla tehdit etti sendikayı ve belediyeyi, "bırakır giderim" dedi.

Kadri Fellahoğlu kişilik bakımından son derece saygılı ve efendi bir adamdır. Siz ona sövseniz dahi o size sövmez, daha doğrusu sövemez. Adamın yapısında kaba davranma şekli yoktur. Bu nedenle LTB başkanlığını bence yapamayacak, bakın yine konuşacağız. BES'in şimdiki yönetimi olduğu sürece bu yönetimle kimse anlaşamaz.

Önceki akşam yapılan toplantı da tüm önerileri BES reddetmiş. Kabul edeceğini kimse beklemiyordu zaten. Burada yanlış olan kaba üslubunda kullanılıyor olması. Kadri bey son derece hatalı; "bırakır giderim" diyeceğine "sizi kapının önüne korum" demesi gerekirdi. Dedim ya Kadri beyin kültüründe diktatörlük, kaba davranış, tehdit, şantaj gibi öğeler yoktur. Bu nedenle kaba üsluba iki tehdit bir de icraat yapamayacağı için belediyedeki kriz hiçbir zaman bitmeyecek.

Gelelim bir başka önemli konuya. Kadri başkan hükümetten, belediyelerden ve her kesimden yardım istiyor. CTP'li belediyeler hariç hiç kimse yardım etmeyecek kendisine. Bu acı gerçeği bu yola çıktığında bilmesi gerekirdi, dahası belediyeyi ekonomik anlamda bir kurtarma planlarının olduğunu açıklamışlardı, bu plana noldu?

Sonra belediye meclisi toplantısında sendikanın ne işi var ona da kimse anlam veremedi. Neyin şeffaflığı? Ağırlığınızı nasıl hissettirmeniz gerekiyorsa öyle hissettireceksiniz. En yüksek oyu alan parti olarak arkanızda aldığınız oyun gücü var bu güce dayanarak işçi de çıkarırsınız, terbiye de edersiniz, hiç olması mümkün olmayan ve demokratik sayılmayacak pek çok şeyi yapabilirsiniz.

Sn Fellahoğlu eğer diktatörlük şapkasını yapıp, kılıcını çekip kesmeye başlamazsa Haziran ayında LTB için bir daha yarış yapılacak, herkes buna kendini hazırlasın.

Belediye seçimlerinden önce Celal Cin'le karşılaştım, "nasıl gidiyor başkan" diye sordum, "sorma yahu Gökhan bey sorma " dedi ve bir şeyler daha söyledi, onu yazmayım şimdi. İşe gitme başkan haftaya kurtuluyorsun dedim; "gitmiyorum artık zaten" dedi.

BES yönetiminin bazı üyeleri makam odasından kendisini kovduğunu dahi duymuştum Sn Arabacıoğlu'ndan. Ve Mustafa bey, sendikayı kınamıştı.

BES kesinlikle tarz değiştirip modern bir yapıya bürünmeli, Lefkoşalı kesinlikle sendikaya tepkili ve LTB çalışanlarının da herhangi bir grev eylemine katılacağını düşünmüyorum. Ama Kadri başkanın maaşları aksatmadan ödemenin yolunu bulması lazım.

Taşıma suyla değirmen dönmez.

************

KEŞKE HER VEKİL BOZER GİBİ OLSA

Meclise kulis yapmak için her gazeteci uğrar. Aslında kısa bir uğrayıp kaçmak lazım çünkü oraların hiç tadı kalmadı. Bazı vekillerin o kadar seviyesiz davrandıklarına şahit oluyorum ki, bu insanları bu toplum nasıl seçiyor diye insan şaşırıyor. Sevindiğim tek bir şey var ki en azından baş tamam. Meclis Başkanı Hasan Bozer'e sık sık rastlarım koridorda; efendi kişiliğiyle, yürümesi, konuşmasıyla, hitabıyla görgü kurallarına ciddiyetle riayet eden bir vekil. Meclis başkanı da olsa, olmasa da kişiliği Sosyal demokrasiden gelen bir hoş görüye sahip. Bazıları bakıp biraz örnek alsın başkanı.

****************

SOYER ADAY MI?

Haziran'a daha zaman var ama gelecek hafta CTP-BG kurultayının başkan adayları belli olacak diye duydum. Güvenilir kaynağım bana Ferdi beyi adaylığını yakında açıklayacağını söyledi. CTP'li vekillerde bu yönde ciddi bir bekleyiş olduğunu da dün Mecliste gözlemledim. Dahası başka bir CTP'li vekilinde başkanlık için aday çıkmaya hazırlandığını biliyorum.

****************

SEVGİLİ HASAN UZUN

Sevgili dostum Hasan Uzun, siyasete olan merağın nedeniyle dün yine mecliste ince kulisler yapmışsın. Başbakan İrsen Küçük ile ailevi ve siyasi anlamda olan güçlü bağlarını çekemeyen bir vatandaş sana hayli kaba davranmış, sen ise hiç terbiyenden ödün vermemişsin. Yakın arkadaşlarını da korumuşsun. Yakın gelecekte seni siyasette aktif göreceğimizi biliyorum. Seni çekemeyenlere Arif hocanın dediğinden deyip bırakıyorum. Bazılarıyla ilgili yazacak çok kirli şeyler var, günü gelince o da olur. Vay garipler vay.