UBP adına büyük kayıp

Yayın Tarihi: 26/04/13 07:00
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Son zamanlarda siyaset yapmanın ve bunu sürdürülebilir kılmanın çok aşağılara düştüğünü her fırsatta dile getiriyoruz. Uzun yıllardır UBP'ye hizmet veren ve Lapta Belediye Başkanlığını açık ara önde kazanan bir siyasinin UBP'nin en zor döneminde iki numaraya yerleşmesi ve bu görevi de olabildiğince iyi yerine getirmesi akıllardan hiç çıkmayacak diye düşünüyorum.

Uzun süreden beridir Fuat Namsoy'un genel sekreterliği bırakma ihtimalinin olduğunu bende duyuyor ve zaman zaman kendisiyle bunu konuşuyorduk. "laptayı ihmal edemem" sözünü defalarca kez kullanmıştır.

Asıl olan UBP gibi tek başına iktidar gücünü elinde bulunduran ve içinde bu ülkeyi başarıyla yönetebilecek ve ileriye taşıyabilecek değerleri barındıran bir partinin gelecek 1.5 yıl içerisinde Fuat Namsoy gibi başarılı ;bir yöneticiden yoksun olacağı gerçeğidir.

Demokrat Parti için Bengü Şonya ne ise UBP için de Fuat Namsoy da o kadar önemli. Seçimler normal zamanda gerçekleşmesi halinde hemen ardından UBP kurultayının da gerçekleşeceğini biliyoruz.

Önümüzdeki 1.5 yılın hem UBP için hem de Başbakan İrsen Küçük için kolay bir yıl olmayacağını hepimiz biliyoruz. İşte böyle bir durumda Fuat Namsoy'un eksikliği çok hissedilecek.

Başbakan Küçük, Namsoy'un yerine kimi atayacak merak ediyorum ama Namsoy'un yerine gelecek kişinin yeterli donanıma sahip olması gerekiyor, Namsoy'un yerini dolduramayacak bir genel sekreterin UBP'yi teşkilat ve disiplin anlamında çok gerilere götüreceği kaçınılmazdır.

Namsoy'un istifası kaçınılmazdı, ben bu istifanın daha geç bir tarihte gerçekleşmesini bekliyordum açıkçası ama gelin görün ki Fuat başkan 25 Nisan'ı uygun bulmuş.

Başbakan İrsen Küçük hükümetteki akıcılığı ve istikrarı sağlaamak için uzun süredir önemli bir uğraş veriyor. Üstelik de sürekli engellemelerle karşılaşmasına rağmen. İşte bu nokta da Fuat başkan da UBP içindeki işleyişin ve çalışmanın, disiplinin oturması için çalışıyordu. Bence gayet iyi birer ikiliydiler İrsen beyle. Siyasette Enver Emin'e benzettiğim ciddi, cesur ve sahiplenici bir siyasinin UBP'nin iki numarasında artık yer almayacak olması önemli bir kayıp.

Tabii Başbakan İrsen Küçük'ün, Fuat beyin istifasını kabul edip etmeyeceğini de bilmiyoruz. İrsen bey bu istifayı kabul etmeyip, Fuat bey lehine bir talep de yaratma yoluna gidebilir. Dün Fuat bey'le kısa bir telefon görüşmesi yaptım. Kendisi son derece kararlıydı, konuştuklarım bana kalsın ama siyaseten kaliteli bir dostu UBP Genel Sekreteri olarak göremeyecek olmak beni de son derece üzmüştür.

Siyasette olduğunuz sürece, meslektaşlarımla birlikte açık ve net desteğimi her zaman göreceğinizi belirtmek isterim.

GÜNÜN SÖZÜ

Bugün kaderimizin efendisi olduğumuza, bize verilen görevin gücümüzü aşmadığına ve onun ıstırap ve zahmetlerinin benim dayanıklılığımın ötesinde olmadığına eminim. Kendi nedenimize inandığımız ve kazanmak için yenilmez bir iradeye sahip olduğumuz sürece zafer bize uzak olmayacaktır.

Winston Churchill

************

ÜNLÜSOYER "SUÇLU GİRNE BELEDİYESİ"

Çevre Koruma Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer ile en nihayet dün bir araya gelip kahve içtik. Partisine bakılmaksızın birçok belediye başkanının sahip çıktığı ve destek verdiği bir bürokrat. Çevre örgütlerinin birçoğu onu anlamasa ya da anlamak istemese de çevrenin temizliğine ve düzenlenmesine gösterdiği hassasiyetin herfkes farkında.

Özellikle turist sayısının ciddi artış göstermeye başlamasının ardından çevre kirliliğinin en küçüğü bile gözümüze haliyle bir dağ gibi görünüyor ki bu son derece normal. Birkaç gündür lağım kokan Girne antik limanını kaleme aldım; Eşref beyle bana uymamasından ötürü telefonlaşamadık bir türlü. Ama oturup yüzyüze konuşunca öylesine önemli bir konu aydınlığa çıktı ki aklınız hayaliniz dururur. Meğerlim Girne limanının lağım kokmasının tek suçlusu Girne Belediyesi. Girne belediyesinin elektrik borcunu ödememesinden ötürü, arıtma tesisinin pomapaları çalışmıyor ve Girne limanına lağımların akması durudurulamıyor.

Ünlüsoyer "Girne antik limanı sürekli koruma alanı ilan edilmiş bir bölge, bu nedenle bu ve bunun gibi bölgelerin üzerine bakanlık olarak adeta titriyoruz. Girne kordon boyunun hayli birikmiş bir elektrik borcu var; yaklaşık olarak 135 bin türk lirası ve bu borç Girne belediyesine ait ancak gelin görün ki Girne Belediye Başkanı Sümer Aygın bu borcu ödemediği için haliyle elektrik kurumu arıtma pombalarının çalıştığı kısmı da içine alan bölgenin elektriği kesilmiş durumda. Bundan ötürü gerekli arıtma yapılamıyor ve limanın durumu içler acısı. Bu tek kelimeyle Girne belediyesinin sorumluluğunda ve belediye sorumluluğunu yerine getirmiyor. Bizim sorumluluk alanımız olmamasına karşın girne belediyesini mevcut borcu ödemesini ve bundan sonraki elektriği üstlenebileceğimizi ifade ettik. Gelin görün ki belediye mevcut elektrik borcunu da ödemeyi kabul etmiyor. Herkes topu Çevre bakanlığına atıyor ama sorumluluk bizde değil" diye Girne yat limanındaki kötü kokunun nedenlerini özetledi.

Girne Belediye Başkanı Sümer Aygın'ın bu konuyu aydınlatmasını talep ediyorum. Bir açıklama yapmak zorundadır kendisi. Girne belediyesi neden ödemesi gereken elektrik borcunu ödemeyip, arıtma pombalarının çalışmamasına neden olmuştur ve Girne limanı ağır lağım kokusu altında ezilmektedir. Cevap hakkı baki. Bu konuda umarım bana yazılı bir cevap gönderir.

Tabii övünmeye gelince bir harmanlık yer isteyen bazı çevre örgütlerine gelince, bu konuda hiçbir açıklama ya da girişim yapmadılar. Eylem, gürültü çıkarmadılar. Bu da sorgulanamsı gereken başka bir konu.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları