Çevre kirliliğinin sonu mu geliyor?

Yayın Tarihi: 29/04/13 07:00
okuma süresi: 5 dak.
A- A A+
Son zamanlarda hepimizin en çok yakındığı ve şikayet ettiği konu çevre. Girne limanının içler acısı durumuyla ilgili Çevre Dairesi Müdürü Eşref Ünlüsoyer'e çağrı yapmıştım ve buluşup konuşmamızın ardından olayın Girne Belediyesi'nin sorumluluk alanında olduğunu, Girne belediyesinin 135 bin tl'ye aşkın borcundan ötürü arıtma tesisinin elektriğinin kesik olduğunu anlatmıştı. Geniş bir şekilde bunu kaleme almama karşın Girne Belediye Başkanı Sümer Aygın'dan konuyla ilgili ne bir açıklama ne de bir cevap gelmedi. Hani sorumlu Çevre Bakanlığı diyoruz ama gördüğüm kadarıyla Girne belediyesi bu konuda üstüne düşeni yapmadı.

Neyse ki Çevre Bakanlığı bu işi üstlendi olaya müdahale etti. Tabii çevrenin külliyen sürdürülebilir temiz kalması birçok kuruma bağlı. Çevre Bakanlığı'na bağlı olduğu gibi asıl sorumluluk belediyelerde ya da canı sıkıldık sonra göstermelik eylem yapan çevre örgütlerinde ve en önemlisi biz vatandaşlarda.

Ama işin bir de profesyonel yanı var. Dünyanın birçok ülkesinde atıkları enerjiye çeviren işletmeler var. Bunlardan bir tanesi Xpertec isminde bir şirket; bu yönde KKTC'de yatırım yapmaya hazır bekliyor, Yaga'ya başvurusunu dahi yapmış. Derviş Besimler'in çevreye duyarlılığını hepimiz biliyoruz. Yaptığım araştırmalar sonucunda konu hem Turizm, Çevre ve Kültür Bakanlığı'nın hem de Ekonomi ve Enerji Bakanlığı'nın uhdesinde.

Ülkemizin önemli çevre sorunlarından bir tanesi de peynir altı sularıdır. Bu soruna geçici bir çözüm bulunması amacıyla atıkların Rum kesimine gönderilmesi gündeme gelmiş ancak Çevre Teknik Komitesinde başlatılan çalışmalar, Rum tarafındaki başkanlık seçimleri ve ekonomik kriz nedeniyle durma noktasına gelmişti.

Süt ürünleri üretimi ile günde yaklaşık 300 m3 peynir altısuyu oluşmakta. Bu atıksuların bir kısmı Haspolat Atıksu Arıtma tesisine dökülüyor. Ancak Haziran başında yeni tesisin devreye girmesi ile bu atıksuların Haspolat Atıksu arıtma tesisine dökülmesi mümkün olmayacak.

Bir diğer çevre sorunu yaratan atıklar ise tavuk ve et kesimhanelerinden ortaya çıkan sakatatlar ve hayvan atıklarıdır. Günde yaklaşık 100 ton hayvan atığı ortaya çıkmakta ve bu atıklar açılan çukurlara gömülerek bertaraf edilmekte ve toprak ve su kirliliğine sebep olabilmektedir. Maalesef ülkemizde bu tip atıkları da bertaraf eden bir tesis bulunmuyor.

Ne kadar karamsar ve çirkin bir tablo değil mi? Peyniraltı sularına ve hayvansal atıklara ek olarak arıtma çamurlarını da bertaraf edecek işletmeler var demiştim yazımın başında. Işte Xpertec bu şirketlerden biri. Tüm bu tür atıkları kabul edip Avrupa Birliği standartlarına bertaraf edecek ve çıkan gazdan da elektrik üreterek bu soruna son verecek teknolojisi var.

Böylesine önemli bir konuyu hepimizin desteklemesi gerekiyor. Çevre örgütleri ve biz gazeteciler alıp başını giden çevre kirliliğine, kötü ve hastalık saçan kokulara ve atıklara dur diyebilecek, dahası bu pisliklerden kurtarırken elektrik üretecek profesyonel bir şirkete neden kapılarımızı açmayalım?

Çevre bakanlığı ile Enerji Bakanlığının sürdürülebilir çevre ve enerji adına bu tür projelere destek vermesi gerektiğine inanıyorum.

*************

EĞİTİM VE SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN DİKKATİNE

Malum, salgın hastalıklar her zaman karşımıza çıkabiliyor. Dün bir ihbar aldım. Haspolat İlkokulu'nda iki çocukta uyuz hastalığı var diye. Çocukların ailesi böyle bir rahatsızlık yaşadığı gerekçesiyle çocuklara da geçmiş ve çocuklar okula gidiyormuş buna rağmen. Hem Eğitim bakanlığı'nın hem de Sağlık bakanlığının müffettişeri bu işe bir el atsın. Okulu uyuz etmeyelim aman.

***************

ULAŞTIRMA BAKANLIĞI'NIN DİKKATİNE

Ulaştırma Bakanı Ersan Saner'in kaynak buldukça yolların daha güvenli olması için çalıştığını biliyoruz ancak gelin görün ki en çok kazanın gerçekleştiği Hamitköy-Haspolat arası ana yol güzargahında hayli kamera bulunmasına karşın kazaların önüne geçilemiyor. Hamitköy- Haspolat arası anayolu hem yol yapısı itibarıyle sağlıklı değil hem de koruyucu demirler bulunmuyor. Tarihte olsalar bulsalar yok biliyoruz ama koruyucu bariyerler olsaydı 1.5 aylık çocuk hayatını kaybetmeyecekti. Ulaştırma bakanlığının ivedilikle tehlikeli yolları belirleyip güvenli hale getirmesi getiriyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.