Mesajı iyi anlayın

Yayın Tarihi: 08/05/13 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
UBP içinde yaşanan huzursuzluğu biraz daha geniş incelememiz gerektiğine kanaat getirdim. Çünkü yaşananan daha doğrusu yaşatılan huzursuzluklar naif, masum gösterilmeye çalışılıyor topluma. Basit bir parti sorunu gibi gösterilmeye çalışılıyor ama değil işte. Hatta korkularla parti yönetilmez değerlendirmeleri dahi yapan meslektaşlarım var.

Tabii bir olayı değerlendirirken ülke gerçeklerini ve alışkanlıklarını da göz önüne koyarak değerlendirmek lazım. UBP büyük bir parti olmasından ötürü haliyle sancıları olacak ama şu an UBP'nin yaşadığı normal bir sancı değil, kelime anlamıyla iktidar olma kavgasıdır. UBP'de demokrasi var mıdır yok mudur ona bakmak lazım ilk önce. Başbakan İrsen Küçük'ten önce UBP2de kesinlikle demokrasi yoktu. Derviş Eroğlu'nun genel başkan olduğu dönemlerde parti tek bir merkezden yönetilirdi o da Derviş beyin kendisinden. Bu da bir tarzdır, sanmayın ki eleştiriyorum, bu tür yönetim şekillerini tasvip etmesem de yani baş kaldırdın mı kellen anında gider, başkaları da ses çıkaramaz yerine otururdu. Bu tür bir yönetim şekli kesinlikle demokratik değildir. O nedenle UBP' de çok yaygındır bu söylem "Derviş bey varken disiplin vardı" diye. Derviş bey disiplini acıma duygularından yoksun ve tavizsiz yönetim tarzıyla sağlardı. Bu tarzda hoş görü kesinlikle yoktu. İrsen bey genel başkan olduktan sonra iş değişti. Hoş görü, anlayış, bazı konularda taviz vermeler, demokratik yaklaşım hakim oldu partiye. İrsen beyin bu tarzı "korkak, pasif, elini masaya vurmayan başkan" olarak isimlendirildi. İrsen bey istedi ki partiye gençleşsin, yenilensin, çok seslilik gelsin ama gelin görün ki bunun adı pasiflik oldu.

Eleştirisel sesler küfüre dönüşünce ve bu küfre karşılık hala demokratik olalım yaklaşımı İrsen beyde devam edince bazı vekiller ve bazı merkezler işi saygısızlığa döktü, hatta bazı müdürler dahi verilen talimatları yapmamaya başladı.

UBP'nin mayası ne yazık ki dikta yöntemiyle yönetilmeye alıştı, demokrasiyle değil. Demokrasiyi partiye İrsen bey getirdi ama bu demokratik anlayışı başına dert oldu.

Başbakan İrsen Küçük'ün önceki gün "son kez uyarıyorum, tüzük çalışacak" demesi birçok kesimi memnun etti çünkü İrsen bey UBP'nin alışılmış mayasıyla bir üslup geliştirdi; işin diğer anlamı ise "bu disiplinsizliğe devam ederseniz, sizi bu partiden atarım" demektir.

Öyle sanıyorum ki bu disiplinsizlik devam ederse ihraç belli vekiller için gündeme gelecek. Bunu yazınca bazı vekiller bozuluyor ama tuttukları yol yanlış, sabaha kadar hepsiyle tartışırım bu konuyu. Bidliğim kadarıyla parti genel yönetim kurulu bugün toplanacak ve parti meclisine bazı öneriler yapacak, bunun içerisinde disiplin kurulunun çalıştırılması var mı yok mu henüz bilmiyorum ama Başbakan Küçük'ün tüzük çalışacak demesi bana bunu hatırlatıyor.

UBP'deki muhaliflerin pek tabii ki yönetimden hoşnuzsuzlukları olabilir, bunlar çok normal. Kurultay tarihlerinde aday olursunu ve yönetimi yenebilirseniz partiyi isz yönetirsiniz, eğer kaybederseniz partiye sahip çıkar, yönetime saygılı olursunuz mantığıyla siyasetin şekillenmesi gerekiyor UBP'de.

Peki şimdi olan nedir diye baktığımızda partideki rahatsız vekiller kucaklansın mantığı altında "şunu ver bunu ver, bize de ver, eğer vermezsen seni rezil ederiz, yaşatmayız" mentalitesi hakim olmuştur. Bu hiçbir siyasi otoritenin kabul edebileceği bir tarz ya da baskı değildir.

Ne siyasiler ne de toplum bu tarz bir mücadeleye destek vermez. Başbakanın son kez uyarıyorm, sağduyu ile hareket edin demesinin arkasını iyi görmek lazım. Çünkü bu söylem artık Başbaakaanın elindeki güçlü kılıcı sallamaya başlayacağı anlamına geliyor. UBP'den ayrılan atılan vekiller oldu. UBP küçüldü mü? Parçalandı mı? Dağıldı mı? Aksine küçülecek dendi ama büyüdü.

Bu nedenle muhalif vekiller demokratik haklarını günü geldiğinde kullanarak kurultayda yönetime aday olacaklar ve parti tabanı onları desteklerse yönetime gelecekler. Bu kadar basit.

Hükümetin ülke adına yapmak istediği icraatların önünü tıkayan bir grubu UBP Genel Başkanı neden kucaklasın? İrsen bey sağduyuyla hareket edin derken işaret ettiği noktalardan biri de buydu.

Siyasiler saygınlığını ve haklılığını yitirmeden siyaset yapmalı…

***********

BAKAN ATUN'UN DİKKATİNE

Başbakanın ve bakanların sözünü dinlemeyen ve yanlış işlere karışan müdürlerin sayısı artmaya başladı; bazı müdürlerin bakanın adını kullanarak bazı işlere karışmaya kalktığını sıkça duyar olduk. Bunlardan biri de Ekonomi ve Enerji bakanlığında vuku buluyor diye duyumlar alıyorum. Bakan Atun son zamanlarda hayli başarılı işlere imza atıyor, aman bunu gölgelemek isteyenlere izin vermesin.

**************

OSMAN AMCA'NIN DİKKATİNE

Taşeronlar Birliği Başkanı Osman Amca kısa bir süre önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanı Şerife Ünverdi'yi istifaya çağırmıştı, dünde Başbakan Küçük'ü ziyaret ederek Çalışma bakanlığının denetimleri artırmasını istedi. Duyduğuma göre Osman Amca'nın kendi işletmesinde izinsiz çalışanlar varmış, tabii doğru olduğuna ben inanmak istemiyorum ama Çalışma bakanlığı ilk denetime Osman Amca'nın iş yerinden başlasın ki Amca'ya çirkef atmaya çalışanların ağzı kapansın.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları