Doğa boşluk tanımıyormuşş...

Yayın Tarihi: 16/05/13 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Başbakan İrsen Küçük'ün Amerika ziyareti giderek önem kazanıyor. Her ne kadar bazı yayın organlarına birileri bunu gezi diye lanse ettirmek istese de bunun gezi olmadığı Başbakan Küçük'ün dün yapmış olduğu ziyaretlerle belli oldu. BM genel Sekreterinin siyasi işlerden sorumlu yardımcısı Jeffrey D. Feltman ile önemli bir görüşme yapan Başbakan Küçük'ün birçok gazeteciyle buluşma ve başka önemli görüşmeler ayarlandı.

Acı ama önemli bir sözdür doğa boşluk tanımaz diye. İrsen beyin Amerika'ya gerçekleştirdiği ziyareti ben bu sözle bağdaştırıyorum. İkinci Cumhurbaşkanı Talat'ın döneminde hem Talat'ın kendisi hem de dönemin Dışişleri Bakanı Avcı son derece önemli ziyaretler gerçekleştirip kıbrıs konusunda ya da KKTC'nin daha çok yer bulması konusunda önemli girişimlerde bulunurlardı.

Nasıl ki Cumhurbaşkanı Eroğlu şimdi Dışişleri Bakanı Özgürgün'ün dış ziyaret yapmasını pek hoş karşılamaz ve istemez o zamanlarda Talat, Avcı'nın yurt dışı ziyaretlerini pek olumlu karşılamazdı.

Başbakan İrsen Küçük'ün bu ziyaretinde bana göre Hüseyin Özgürgün de yer almalıydı ama öyle anlıyorum ki sadece Başbakan İrsen Küçük'ün ağırlığının olduğu bir ziyarette hem dünyaya hem de KKTC kamuoyuna verilmek istenen mesaj başka.

Basında çıkarılan şu kadar kişiye ne gerek vardı bu kadar para başka yere harcanamazmıydı sözleri bu işlerin içinden gelen kesimlerce yapılınca bir başka komik oluyor. Allah aşkına Devlet adına yapılan lobicilikte harcanan paranın rakamı bile sorulmaz. CTP-ÖRP döneminde sorulmadığı gibi.

Örneğin CTP'nin yayın organı birkaç gündür bunu irdeliyor, CTP-ÖRP hükümeti döneminde onlarca dış ziyaret yapıldı ki yapılması da son derece iyi olmuştu; ama niye yazmadılar o yıllarda da şu kadar para harcandı o paralarla şunlar alınırdı diye. Anlıyormusunuz meseleyi? Gerçi ben normal buluyorum, neticede muhalif bir partinin yayın organı ve eleştirecek ne bulursa. Ama bir dipnot düşeyim dedim.

Bizim memlekette ne olur biterse eleştirmeye meraklıyız hepimiz. Biz de eleştiridir prim yapan. Baban olsa başbakan babana bir söv göreceksin annen afferin oğlum iyi yaptın diyecek. İşin en ilginç yanı da hükümete sövenlerin düzenden besleniyor olması.

İrsen bey bu ziyaretleri bitirip döndüğünde bazı şeylerin değişeceğini tahmin ediyorum. Bir kere bu ziyaretlerin asıl mesajı Sn Eroğlunadır. Bu konuda tek seçeneğimiz siz değilsiniz mesajı veriliyor ve öyle görüyorum ki gelecek Cumhurbaşkanlığı seçiminde de diğer adaylara aynı mesajlar verilecek.

**************

HÜKÜMET DÜŞER Mİ?

Herkesin sorduğu soru bu; acaba hükümet düşer mi, düşürülür mü? Bu hükümetin şu an ki meclisteki sayısını herkes 30 sanıyor. Bana göre çok daha fazla vekili var. Bunun nedeni de konjektürel tabii ki. Sadece kişisel bir yorum getireyim; Ankara Hükümeti'nin şu an ki hükümeti açık ve güçlü şekilde desteklediğini hepimiz biliyoruz. UBP içinde muhalif grup olarak değerlendirdiğimiz vekillerinin hepsinin aynı mentalitede olmadığını da biliyoruz dahası CTP'nin bu tür bir güvensizliğe destek vermeyeceğini de biliyoruz. Hele olası bir hükümet olma durumu öncesinde CTP Ankara ile olan ilişkilerini hiçbir şekilde bozma durumuna girmez.

Şimdi anladınız mı bu hükümet neden düşmez. Ne muhalif vekiller ne de CTP, erken seçime yol açmaz. Ne muhaliflerin bir daha seçileceği belli ne de CTP'nin büyüyüp büyümeyeceği.

****************

KALİTEYİ YÖNETEN BİR BAŞKAN

Çatalköy Belediye Başkanı Mehmet Hulusi ile dün buluşup uzun uzun sohbet etme fırsatı buldum. Girne'nin hemen yanı başında cennet gibi duran Çatalköy'ü çok kötü bir yönetimden devralmasına rağmen son derece iyi duruma getirmeyi başarmış girişimci bir belediye başkanı. Bir diğer özelliği ise hem CTP'den hem UBP'den partiye katıl çağrısı almasına karşın o bağımsız kalmayı tercih ederek tüm Çatalköy'ün belediye başkanı olmayı tercih etmiş.

Her belediye gibi Hulisi başkanın da sıkıntısı Hükümetin 2013 yılına ait katkılarda nüfus sayımının gereğini yapmamış olması. Yani Hükümet, yeni nüfusa göre belediyelerin katkı payını artırması gerekiyordu ancak bu hala yapılmadı. Bu durum her belediye başkanını rahatsız ettiği gibi Hulusi başkanı da rahatsız ediyor.

"tabii ki bu durum bizim iş yapmamıza engel değil, asla motivasyonumuz da bozulmuyor çünkü hem Bölge insanı hem de bölge esnafı bana ve ekibime güveniyor" diye sürdürüyor konuşmasını.

"bazen yoktan var etmeniz gerekir, böyle durumlarda ülkeyi yönetenler size yeteri kadar sırt çıkmayabilir, neticede bu kaderi yalnızca biz paylaşmıyoruz, belediyelerin durumu ortada; işte o zaman halkınıza gidip gerekli desteği onlardan alacaksınız. Çatalköylüler başta olmak üzeri belediyemize bağlı tüm köyler belediyesine sahip çıkıyor. Bölgemiz elit ve kalbur üstü insanların yaşadığı, kosmopolit bir bölge. Hem ülkenin zenginleri hem dünyanın birçok bölgesindeki zengin işadamının evi var bu bölgede; bana göre devletin Çatalköy üzerine daha fazla titremesi gerekiyor çünkü en az Girne kadar markalaşmış bir beldemiz var. Türkiye'deki pek çok belediye ile de iyi ilişkilerimiz var" diyerek sürdürüyor sözü o söylemiyor ama Ankara da kaliteli ve sağlam dostları olduğunu ben biliyorum.

Çatalköy'den ayrılırken kendi kendime iyi ki birkaç saati ayırıp başkanı ziyaret etmişim diyorum. Lefkoşa'ya acilen dönmesem, bırakıp gidebileceğiniz bir yer değil.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.