Muhaliflerin hazin sonu

Yayın Tarihi: 20/05/13 07:00
okuma süresi: 10 dak.
A- A A+
Hepimizin hayatında dönüp geçmişe baktığımızda geri getiremeyeceğimiz hatalar olduğunu görürüz hep. Hatta sinema dilinde açıklayacak olursam flashback yaşarız o kötü anlara; bu hataların bazıları o kadar büyüktür ki kaderimizi dahi değiştirir. Büyük öğretiler ne yazık ki büyük bedeller ödemeden olmuyor.

Partilerini muhalefeti de oyunlarına alet ederek ortadan kaldırmak isteyen bir grup UBP'li vekile UBP Parti Meclisi dün gece çok sert bir cevap verdi.

UBP parti Meclisi, Başbakan İrsen Küçük'e erken seçim ve ihraç konusunda tam yetki verdi. Başbakan Küçük elindeki bu yetkiyle şu an istediği UBP'li vekili ihraç etme hakkına sahip.

Ahmet Kaşif, Türkay Tokel, Hasan Taçoy ve Afet Özcafer disiplin kuruluna sevkedildi ve UBP'den yedi gün içerisinde atılacaklar diye biliyorum.

İrsen beyin bu kararı alıncaya kadar son derece sabırlı olduğunu ve bu kararı almaktan kaçındığını en iyi bilenlerdenim. Okuyanlar hatırlayacak bir hafta önce başbakan satır aralarında bu uyarıyı yapmıştı ve son kez demişti.

Gelinen bu aşamada Ahmet Kaşif sanıyorsa ki 10 vekil diye yola çıktığı bu muhalif yapı yanında kalacak yanılır. Daha şimdiden 4 vekil bu işten çekildi, bildiğim kadarıyla Kemal Dürüst, Ejder Aslanbaba, Mehmet Tancer ve Zorlu Töre güvensizlik önergesine katılmayacaklar. Normalde hiçbir UBP'li vekilin bu tür bir olaya katılmamalı, bu UBP'liyim diyen bir vekilin hiçbir zaman yapmayacağı bir harekettir. İstifa eder partisinden gidersin ama partini hükümetten düşürmeye kalkmazsın. Bu olacak iş değil.

Muhalif grup deyip geçeceğim; durup tek tek isimlerin üzerinde durmak pek doğru değil aslında. UBP içinde muhalif grup olarak isimlendirdiğimiz vekiller. Onlara artık isyancı demek yanlış olur; çünkü insan haksızlığa ve adaletsizliğe isyan eder; yani bir isyancı onurludur aslında ama UBP içindeki muhalif grup menfaatleri yerine gelmediği için partilerini bıçakladılar.

Bakan olamadılar, genel sekreter olamadılar, genel başkan olamadılar; öyleyse geriye ne kalıyor "ya benimsin ya toprağın".. bu yazıyı iyi okusun okuması gerekenler; insan kendi kendini nasıl öldürür onu yazıyorum, tarafsızca ve profesyonel mantıkla..

Şimdi; grubun başını çeken Kaşif, Tokel ve Taçoy. Bu vekiller çıksın ve bu topluma neden kendi partilerine karşı büyük disiplin suçu işlediklerini, gerekçelerini anlatsınlar; neden?

Düşünsenize Kaşif-Taçoy ikilisi, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın evinde Yorgancıoğlu ve Çakıcı ile buluşuyor. Amaç ne? kendi partilerini nasıl öldürecekler, nasıl denize atacaklar bunu kararlaştırıyorlar, kelime anlamıyla taammüden cinayet.

Hade diyelim UBP'deki muhalif grubun gözü döndü, onlara bu işi yaptıran ihtiyarlar heyeti de var peki bu durum CTP'ye, bu işlerden ağzı yanmış DP'ye yakışıyor mu?

Bu soruyu sorunca yakın geçmiş geliyor aklıma CTP zaten bu işlerin partisi. ÖRP'nin kuruluşunda baş aktör CTP değilmiydi? UBP ve DP'den sözüm ona adam çalan ya da ayartan suçlamalarına maruz kalan partinin adı CTP değil miydi? Yani demek ki CTP bu işlerde tecrübe ve erbap sahibi ve bu parti bu ülkede iktidar olmak istiyor, CTP geçmişteki hatalarından hiç mi ders almadı? Memlekete yazık ederiz.

Demokrat Parti'ye gelelim, o kötü yıllarda ben o partide danışmanlık yaptım, gerçekten çok kötü yıllarıydı DP'nin. Hem CTP'den darbe alıp hükümetten düşmüştü hem de UBP'den darbe alıp vekil kaybedip grubunu yitirmişti ve şimdi bir bakıyorsunuz DP de taammüden parti öldürme olayının içinde hem de ev sahipliği yapıyor. Sözüm ona intikamını alıyor. Peki şimdi Serdar bey ya da parti temsilcileri televizyonlara çıkıp yakın geçmişte DP'ye yapılanları nasıl anlatıp, kimi suçlayacaklar?

Muhalif grubun DP'ye dahi angaje olacağı iddiaları var. Genel Sekreter Şonya'nın "DP ölmüş meftaların dirilme yeri değil" yazısı havada mı kalacak ?" yakın zamanda onu da bekleyip göreceğiz.

OPERASYONU SARAY MI YÖNETİYOR?

Gelelim muhalif gruba. Herkes istediğini yapar başına geleni çeker. Bu bu kadar açık ve net. İrsen Küçük Başbakan olduğu günden beri Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun bu parti üzerinde hakimiyetini muhafaza etmek için yapmadığı kalmadı. Kurultaya açık müdahale etti, UBP Genel Başkanını defalarca kez medya da yıprattı ve en önemlisi ustasından öğrendiğini ve ustasının kendine yaptıklarını o da şimdi söz de kendi partisine yapıyor.

Rahmetli Denktaş beyin DP'yi UBP'den çekip koparıp kuruşunu hatırlayın; dokuzlar hareketi. Aynısı değil mi bu yaşanan? Sırf Serdar Denktaş genel başkan yapılsın diye Hakkı Atun ile Salih Coşar'a yapılmayan ,dışlanmanın kalmadığı parti. Noldu? DP'nin geldiği nokta belli. Kimse alınmasın, bunun gerçek olduğunu bütün memleket biliyor.

Ama bu süreçte Derviş Eroğlu'nun farkında olmadığı bir gerçek var. O zamanlar Denktaş bey inanılmaz güçlüydü, arkasında inanılmaz bir Ankara desteği vardı ve DP uzunca bir süre yaşatıldı. Şimdi Derviş beyin arkasında Ankara'nın A'sı dahi yok, aksine bence artık istenmiyor dahi. Artık kenara çekil mesajları gönderiliyor, ben fotoğrafı böyle okuyorum, bilmem belki de yanlışımdır.

UBP'den koparılan bu grup en az beş sene vekil değil.

MUHALİFLERİN HAZİN SONUNU OKUYUN

Başbakan İrsen Küçük dün apar topar ülkeye geri döndü, kuvvetle muhtemel erken seçim açıklayacak. Muhalif grup bugün güvensizlik önergesini vermesi halinde 48 saat içinde güven oylaması yapılacak ve 26 aranacak. Başbakan Küçük bu 48 saat içinde erken seçim hazırlayıp, meclise sunacak , muhalefet partilerinin istediği erken seçim değil mi? Buna hayır derlerse memlekete meram anlatamazlar. Dolayısıyla erken seçimin önü açılacak ve hükümetin düşürülmesi ortadan kalkacak. Güvensizlik önergesine imza atan vekiller UBP'den ihraç edilecek, bu grubun partileşebilmesi için tam 90 güne ihtiyacı var ve o 90 gün dolmadan parti kuramayacaklar. Bu da hem partilerinden ihraç edileceklerini hem de bağımsız olarak girmek zorunda kalacakları seçimleri kaybedeceklerini ve en az 5 yıl siyasette olmayacaklarını bizlere açık ve net olarak gösteriyor.

Bu vekiller içinde emekli olmuş sağlam maaş çekenler olduğu gibi daha yolun başında olup vekil maaşıyla geçinenler ve vekilliği düştüğü takdirde Türkiye'de haklarında tutuklama emri bulunan vekil dahi var. Onlar ne yapacak peki?

Hiç mi bunları düşünmüyorlar? Bazı vekiller varlıklı o nedenle onlara bir şey olmayacak peki ya borcu harcı olup, sıkıda olan vekiller; 3 ay sonra vekillik diye birşeyiniz kalmadığında ne iş yapacaksınız? Kendi kendinizi kullandırtmayın! UBP büyük bir parti o nedenle herkes bir şey kopardı bugüne kadar. Büyük bir partinin çatısı altında mı seçime girmek yoksa parasız pulsuz bir oluşumla mı?

Yani birileri UBP'ye bir şey olacağını sanıyorsa aldanır. Bu ülkede her partinin tabanı bellidir; biraz büyür ama çok büyümez kimse hayal kurmasın. CTP'ye bu şans bir defa verildi, hükümetten gittiklerinde karşılığı olmayan devlet çeki doluydu maliye bakanlığı.

DÜRÜST'Ü TAKDİR EDİYORUM

UBP Güzelyurt Vekili Kemal Dürüst'ü tek kelimeyle tebrik ediyorum, bu angajenin içinde olmadı. Akıllı adamın hali yine başka. O Dervişçidir, O'na güvenmeyin, ikili oynuyor, şöyle yapıyor böyle yapıyor denildi denildi ve dışlandı. Kemal Dürüst kelime anlamıyla bir UBP'li, O partisinin bir eşik bekçisi. Savunmadığı bazı şeyler olsa dahi partinin yanında durdu ve partisini ne terk etti ne de arkasından bıçakladı. UBP içinde gelecekte önemli yerlere gelecek olan bir siyasi olarak görüyorum ben kendisini. Sonuna kadar ben ve meslektaşlarım kendisini destekleyeceğiz. Yine aynı şekilde Tancer ve Zorlu Töre içinde bu desteğimiz bakidir.

Avcı'nın, Gökmen'in ve Ertuğruloğlu'nun UBP'ye gelişlerini eleştiren muhalif grubun yaptıklarına bakınca kimin hain kimin partili olduğunu da bütün memleket öğrenmiş oldu.

SON SÖZ CTP'YE

Bir gazeteci olarak hiçbir zaman sağ görüşü savunmadım, çünkü sağ görüş ne hak ne hukuk gözetmez. Bir sosyal demokratım ve her zaman oyumu da ordan yana kullandım. Bunu da kimseden korkmadan söylerim. Sosyalist partilerdir memleketlerde adaleti düzeni ve huzuru sağlayan. Sağ partiler yapamaz bunu çünkü bu yönde vizyonları sosyalist partiler gibi geniş değildir. Sosyalist bir parti olan CTP yıllar önce bu ülkeye hayaller armağan edip çırılçıplak sokakta bırakıp gitti. Şimdi başka bir yönetim var ve 1 ay sonra seçime girecek; CTP gibi sosyal derinliği olan bir partinin bu tür bir operasyonun içinde olması bende ikinci bir hayal kırıklığı yarattı. Ben erken seçime gidilmesine karşı değilim ama CTP'nin bu tür bir oyuna kendini alet etmesini hiç yakıştıramadım.

Kalyoncu'nun açıklamasını okudum ve Kalyoncu'yu takdir ettim ama CTP'nin diğer sağ duyu sahibi vekilleri nerede?

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları