"CTP'nin" saray ve Denktaş'la ne işi olur?

Yayın Tarihi: 03/06/13 07:15
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Tekrar tekrar yazma ihtiyacı hissediyor insan memleket siyasetini; yaşanan son olayların komikliğini. Neden sebep ilişkisini merak ederseniz bir konunun öğrenirsiniz, sadece isteyin öğrenmeye, ben öğrendim ve bu kadar basit nedenle hükümet devrilebileceğine saşırdım.

Sırayla gidelim her zaman ki gibi. UBP Hüküminin erken seçim kararı son derece yerinde oldu. Herkes sanıyordu ki Başbakan İrsen Küçük erken seçim yanlısı değildi. En başından beri bu işin böyle gitmeyeceğinin farkındaydı diye düşünüyorum.

Ama gelin görün ki erken seçim kararını UBP-CTP ikilisi almasına karşın Demokrat Parti bundan son derece rahatsızlık duydu. Hani DP-UG oluşumu biraz olsun makam araçlarına binemeyecekti. Tabii o günlerde Serdar Denktaş kürsüden hararetle muhaliflere sahip çıkarken daha UG ya da muhaliflerin DP'ye iliştirilmesi gündemde yoktu. Hatırlayacağınız gibi UG'yi ilk kez ben sizlere duyurduğumda kapalı kapılar ardında yapılan toplantılardan birinci derece bilgiler bana ulaşıyordu.

Eylül ayında seçim istemelerinin sebebi buydu; başbakan ve bakan olarak seçime gitmek. CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu her ne kadar da başından bu işin içinde yer alsa da CTP'nin perde gerisindeki kurmayları Yorgancıoğlu'nu geri çekmesini bildi. Kimse kusura bakmasın ama Yorgancıoğlu hem kendi partisini hem de sosyalist anlayışı inanılmaz tehlikeye attı bu bağlamda.

Yaazının başında ifade ettiğim basit nedenle hükümet devirmeye gelelim şimdi. CTP'ye yüklenmek farz oldu çünkü.

YORGANCIOĞLU'NUN KABAHATİ BÜYÜK

UBP'nin parçalanması ve DP-UG'nin kurulmasında Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun önemli bir rolü olduğu düşüncesi tüm toplumda yaygın bir şekilde oluştu, benim fikrim de bu yönde.DP-UG oluşumunu ben duyumazdan önce hem Serdar Denktaş'ın hem de Mehmet Çakıcı'nın UBP'den ayrılan muhalifleri inanılmaz bir şekilde savunmalarının nedeni yeni kurulacak hükümette yer almaktı. Serdar Denktaş'ın evinde yapıaln toplantıda Özkan Yorgancıoğlu'nun ne işi vardı sorusunu sormak gerekiyor.

CTP bu ülkenin köklü ve saygın partilerinden bir tanesidir, felsefesi, dinamikleri inanılmaz iyi çalışpan bir partidir. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile DP Genel Başkanı Serdar Denktaş'ın organize ettiği bir senaryonun içinde CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu'nun ne işi vardı?

Bakınız CTP bu ülkeye hükümet etmiş ve yine etme ihtimali bulunan bir partidir ve atacağı her adımı tekrar tekrar düşünerek atma sorumluluğuna haizdir. Bu noktada Sn Yorgancıoğlu yapmaması gereken bir siyasi acemilik yapmıştır bana göre.

Hade diyelim hükümeti devirme toplantısıydı ve ana muhalefet partisi olarak Sn Yorgancıoğlu da katıldı bu toplantıya, kendini ve partisini bağlayıcı sözler vermesine ne gerek vardı?

Bu oyun besbelli UBP dışındaki diğer sağ yapının bir operasyonu; bunu iyice etüd etmeden bağlayıcı sözler vermek ana muhalefete ve iktidar olma ytisine sahip bir partiye ya da başkanına yakışmadı.

CTP'nin güvensizlik önergesine evet diyecek olmasının tek sebebi ne biliyor musunuz "DP-TDP'ye" söz vermiş olması; başka hiçbir argüman yok. Yazık ve çok komik. Koca partinin düştüğü duruma bakın siz.

CTP adına bu hatayı kim yaptıysa çok yanlış yaptı.

ÜLKENİN ŞU ANKİ KADERİ CTP'NİN ELLERİNDE

CTP bu yanlıştan UBP ile ortak erken seçim tarihi çıkararak bir nebze olsun döndü ama bunun taçlandrılması gerekiyor. Seçim yasakları başladı ve hükümet düşse de düşmese de başbakanın ya da bakanların bir yetkisi yok, makam dahi kullanamazlar. Ama olayın psikolojik yönü var; CTP eğer güvensizliğe evet oyu kullanırsa Saray'ın seçimlerdeki adayına ve başbakanına evet demiş olacak. CTP evet vererek hükümetin düşmesini sağlarsa Sn Eroğlu'nun hükümeti kurma görevini vereceği vekili ödüllendirmiş olacak ve bu durum ne UBP'ye ne de CTP'ye bir fayda sağlamayacak aksine CTP, Saray'a ve Demokrat Partiye hizmet etmiş olacak; peki bu durum CTP'nin sosyalist felsefe ve siyaset anlayışına yakışan bir tavır mıdır?

CTP'nin Saray ile DP'nin içinde yer aldığı bir senaryonun içinde işi nedir? Söz verdik dönemeyiz argümanına CTP'nin kendisi dahi inanmıyor.

Diyelim ki CTP evet dedi ve hükümet düştü, Saray ve DP ile işbirliği yapmış bir CTP halktan nasıl oy isteyecek?

Bunları yalnız ben değil herkes düşünüyor, dile getiriyor ve sorguluyor. Nasıl ki bu haftadan sonra DP'ye her Allahın günü geçmişini hatırlacaksak CTP'ye de yaptığı bu yanlışı hatırlatacağız.

TALAT GİBİ BİR LİDERE İHTİYAÇ VAR

Kıbrıs konusuyla ilgili görevde olduğu sürece hataları da olmuştur Sn Talat'ın, benim bazı konulardan ötürü kendisine kırgınlığım da vardır ama hakkını teslim etmemiz gerekir ki Mehmet Ali Talat bu ülkenin geleceğinin önünde duran bir deniz feneri gibidir. Uluslar arası dünya siyasetinde bilinen bir adı ve saygınlığı vardır, kelime anlamıyla bir toplum lideridir ve aydındır.

Bu nedenle Talat'ın seçim günü geldiğinde halk tarafından bu ülkenin toplumsal lideri yapılması gerektiğine inanmışımdır her zaman. Talat toplum lideri olduğunda bu kadar çirkin senaryoların yaşandığı bir ülkede yaşamazsınız, geleceğe umutla bakan, siyasi hesaplarla değil müzakere süreciyle boğuşan bir devlet başkanınız olur. Bu nedenle ülkenin Talat gibi bir lidere acilen ihtiyacı vardır.

***************

GÜZELYURT UÇANER'İ İSTİYOR

Dr Erol Uçaner'e Güzelyurt'lulardan aday olması için çok ciddi bir baskı olduğunu öğrendik. UBP'nin Güzelyurt'tan iyi adaylara ihtiyaç duyduğu bir gerçek. Sevgili erol'dan bu işi bir teyit edeyim dedimse de ulaşamadım dün. Hade hayırlısı diyelim öyleyse

**************

AKBİL ADAYLIĞA HAZIR

UBP'deaday listeleri henüz tam hazırlanmış değil. Tabii herkes iyi yerden bir adaylık istiyor; sanki üst sıralardan aday girinci garanti kazanıyorsun. Duyduğuma göre ülkemizin tanınmış işadamlarından Ahmet Akbil'in de kalbi UBP için atıyor ve duyduğuma göre sıra derdi de yok.Başbakan Küçük, bence Akbil'i değerlendirmeli. Meclise kaliteli adamlar lazım bu sefer.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları