Eroğlu hükümetin hamisi gibi

Dr Sibel Siber başkanlığındaki hükümet kuruldu,sayıları 27 olduğu için güven oyu da alacak, almasa da olur. Kim ne derse desin süs niyetine kurulmuş, göstermelik bir hükümet olarak tarihteki yerini alacak. Sibel hanım KKTC'nin ilk kadın başbakanı unvanını almış oldu ama tarih boyunca hep bir ama ile anılacak. Toplum olarak kadınlarımızı hiçbir zaman genel başkan yapmadık ve yapmayacağız ve sanırım Sibel hanım KKTC'nin ilk ve tek kadın başbakanı olarak kalacak uzun yıllar.

Kabine oluşturulurken dahi oldukça uzun bir çaba harcandı. Sanki uzun yıllar bu kabine bu ülkeyi yönetecekmiş gibi. UBP Genel Başkanı İrsen Küçük'ün geçtiğimiz gün "bu hükümet halk iradesini yansıtmıyor" ifadesi gerçekten doğru. Bir demezler mi bu hükümet usulsüzlükleri ortaya çıkaracak. Hade İnşaallah.

CTP BÖLÜNDÜ

CTP'nin şu an kendi içinde yaşamış olduğu sorunlar o kadar ciddi bir boyutta ki o meşhur kendi sorunlarını kendi içinde yaşayan CTP'deki çatlak sesler gün yüzüne çıktı.

Parti de Ferdi Soyer ile Özkan Yorgancıoğlu'nun grupları var ve bu gruplar önümüzdeki seçimlerde birbirini kesecek. Bunları cebimden uydurmuyorum, bizzat CTP'nin kendi dinamikleri bizlere bunu anlatıyor. Bu nedenle CTP bu seçime öyle şişirildiği gibi güçlü, büyük girmeyecek. Yok böyle bir şey. Şu an ki hükümette yer alması da CTP'nin kamuoyuna ben bu hükümette yer almayacağım deyip sonradan işi sahiplenmesi ve halkı kandırması sonucunda neticelenmiştir.

Bunu da geçelim, yeteri kadar yazıp çizdik. UBP dahil her partinin bir bütünlük içinde seçime girmesi son derece zor. Bu tür zorluklar her seçimde yaşandı, önemli olan partilerin tabanlarının partilerine ne kadar sahip çıkacağıdır.

DP-UG DARMADAĞIN

CTP'nin yaşadığı iç kavganın bir benzeri de DP-UG'de var. DP'nin kendisi hala UG'yi sahiplenmiş ve benimsemiş değil.Serdar Denktaş'ın baskıyla DP yönetimini kontrol altında tuttuğunu her gün duyuyoruz. Hatta DP'nin kendi adayları UG'ye adeta diş biliyor. Bakın yazıyorum, unutmayın sakın, DP bu UG'yi 28 Temmuzda tuttuğu gibi fırlatıp atacak.

EROĞLU HÜKÜMETİN HAMİSİ GİBİ

Üzülerek izliyorum ki kurulan ve halk iradesini yansıtmayan bu hükümete Cumhurbaşkanı derviş Eroğlu güvendiğini açıklıyor. Hiçbir yetkisi olmayan ve geçici olarak bir grup kıymetli insanın başka planlarda kullanılmalarının neresi güvenilecek bir duygudur anlamadım doğrusu. DP ile Sözde muhalifler bu işi pişirdi toplum ve basın bu işe sert tepki verince aradan çekildiler, sustular şimdi CTP ateşin içine itildi. CTP de bunu kabul etti. Düşünebiliyor musunuz, göstermelik 11 değerli insan iş olan Hükümetin bir parçası yapıldı. Yahu ancak filmlerde olacak şeyler bunlar.

Gelin görün ki Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun açıklamaları da yeni kurulan hükümete hamilik yaparmış gibi açıklamalar.

Bu operasyon başladı başlayalı düşünüyorum da yeni bir partiye hakim olmak için insanlar ne işlere kalkışabiliyor. Serdar Denktaş çıkıyor kendi partisinin iradesini hiçe sayıp onca emeği yok sayıyor, Yorgancıoğlu çıkıp ben gelmem bu işlere deyip sonra işi üstleniyor, hatta Serdar bey canlı yayında "Eroğlu'nun desteklediği sekiz vekili yine desteklemesini bekliyorum" deyip adeta UBP hükümetini düşürenin Sn Eroğlu olduğunu itiraf eden açıklamalarda bulunuyor.

İnsan tüm bunları görünce ülkenin kaderine üzülüyor.

*************

BAŞARILARI O'NU ANLATIYOR

UBP Lefkoşa Milletvekili Ali Çetin Amcaoğlu ile dün güzel bir sohbet yaptık. Çok fazla medyatik olmayı sevmeyen bir siyasetçi, bu nedenle yaptığımız sohbetin ardından ne kadar çok işe imza attığını öğrenmiş oldum. Siyasette adettir rakip olan siyasetçiler birbirlerini her zaman eleştirirler ve başarılı bulmazlar ama Amcaoğlu'nun bu tür kaygıları ve fobileri yok. Tarım bakanlığı döneminde ülke tarımına ve çiftçisine sağlamış olduğu katkıları ve imkanları rakamlarla bana gösterdiğinde kurmuş olduğu cümlelerin laftan ibaret olmadığını anladım.

Gıda güvenliğinin had safhada sağlandığını anlattı bana. Örneğin çilek ve domatesi sordum. "Rahatlıkla tüm gıdaları tüketebilirsiniz, yalnızca burada değil Türkiye pazarından da gelen tüm gıdaları denetliyoruz ve uygun olmayanları geri gönderiyoruz. Bu bizim için büyük övünç meselesi, çünkü kanserin bu ülkede son bulmasını istiyoruz" dedi.

Seçimler konusunda son derece rahat olduğunu gözledim Amcaoğlu'nun; " siyasetteki uzun yıllarımız beni seçimlere alıştırdı. Seçmeninizi iyi tanır ve onlarla her zaman birlikte olursanız, sorunlarına menfaat gözetmeden eğilirseniz halk sizi her zaman kucaklar. Son derece başarılı bir belediye başkanlığı dönemim oldu. Gönyeli beni üç dönem seçti, vekillik konusunda da rahat bir seçim kazandım, işiniz sizi anlatır" diye devam etti söze.

İkimizi de duygulandıran özel şeyler de anlattı. Amcaoğlu'yla bir başka kahve için sözleştik.

************

ÇAKICI DAYIOĞLU'NA SAHİP ÇIKTI

TDP Genel Sekreter Yardımcısı Sami Dayıoğlu benim çok sevdiğim kadim dostlarımdan biridir. Yeni hükümeti tasvip etmeme rağmen Tarım Bakanlığı görevinde kendisine başarılar diliyorum. Daha önemlisi TDP Genel başkanı Mehmet Çakıcı'ya Dayıoğlu'na tüm baskılara rağmen sahip çıkması yalnız benim değil bir çok meslektaşımın takdirini topladı. Ben hep Dayıoğlu'na söylemişimdir bizim okkamız herkese ağır gelir diye. Dayıoğlu'na haksız bir şekilde yapılan muhalefet partinin dışına çıktı ve dedikoduya neden oldu. Dayıoğlu'nu kutladığımda bundan bahsettimse de yorum yapmadı. Dayıoğlu'nun karşısında olanlar bilecek ki 12 dominant köşe yazarını da karşısına almıştır.

*********

UZUNLAR DA TOPARLANIYOR

UBP Gazimağusa Milletvekili adayı Gürsel Uzun ile Ünal Üstel'in prenslerinden Hasan Uzun ile dün UBP Genel merkezinde karşılaştık. Gürsel bey üçüncü sıradan adaylık alıyormuş diye duydum ama hala doğrulatamadım. Gürsel bey de bu konu hakkında malumat sahibi değil. Hasan Uzun da seçim döneminde mağusa-girne arasında mekik dokuyacakmış.