Küçük "Cumhurbaşkanı on defa istifa etmeliydi"

Yayın Tarihi: 27/06/13 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
UBP Genel başkanı İrsen Küçük ile Kıbrıs Genç TV'deki Manşet programımda dün oldukça verimli diyebileceğim bir canlı yayın yaptık. İrsen bey adeta içinde ne varsa döktü ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'na oldukça sert yüklendi.

Birçok şeyi konuştuk, irdeledik ama İrsen beyin o kadar bir gücüne gitmiş ki Sn Eroğlu'nun hem UBP'nin içişlerine müdahalesi hem de DP-UG'nin kurulmasına katkısı program boyunca sürekli bunları dile getirdi.

Tabii Ejder Aslanbaba ile Cumhurbaşkanı Eroğlu arasında geçen diyaloğun ses kaydı olarak gündeme düşmesi Sn Eroğlu'nun DP-UG ile ve Genel Başkan Serdar Denktaş ile ne kadar yakından alakadar olduğunu gösteriyor bize.

İrsen bey "Başbakan olduğum dönemde imzam sahtelendi, polis tüm verileri bana verdi, başbakan olduğum için her şey bilgimde. Bu işin arkasından Cumhurbaşkanı çıkıyor, 10 aydır mahkeme dahi başlamadı, olacak iş değil. Sekiz vekilin UBP'den ayrılıp DP'ye katılmaları var gündemde bir bakıyorsunuz, Aslanbaba ile Eroğlu arasındaki konuşmalara, Cumhurbaşkanı da konulara müdahil, her işin arkasından Cumhurbaşkanı çıkıyor, olacak gibi değil. Cumhurbaşkanının şimdiye kadar on defa istifa etmesi gerekirdi" dedi ve yaşanan yakın süreci anlattı.

"UBP'DEN GİDENLER OLSA DA TABAN BİR YERE GİTMEZ"

"Tarih boyunca birçok ayrılmalar olmuştur. Taban orada durmuştur. UBP bir inancın partisidir. Kızgınlık veya başka bir etken ile kurulmamıştır. Mevcut partiler içinde köklü kuruluşu olan 2 parti kalmıştır. Biri CTP diğeri de UBP. Dolayısı ile UBP'den üst kademelerden ayrılmalar UBP'yi fazla etkilememiştir. Ayrılmalar içerisinde çok yakın ilişkisi olan, hatta akraba ilişkisi olan kişiler, milletvekili ve adayları, veya UBP'nin üst kademelerinde görev yapan insanların yakınları da çeşitli kademelerinde görev yapmaktadırlar. Nergisli Köyü'nün UBP Başkanı dayısının çocuklarıdır. Bunlar gayet doğaldı. Süreç içerisinde kendi yakınlarını partinin belli kademelerine yerleştirmiş kişilerdir. Taçoy Lefkoşa'da 8 sene İlçe Başkanlığı yapmıştır ve doğal olarak ailesinden bazılarını parti içinde belli yerlere yerleştirmiştir. "Kesin ihraç kararı alındıktan sonra korkup istifa kararı almışlardır. Biz parti içi demokrasiye inanmış kişileriz. Bu grup bana büyük bir baskı kurmuştur üzerimizde... Parti'nin tüzüğü vardır. Demokrasi vardır." dedi.

"SENARYO SARAY'DA HAZIRLANDI"

UBP'den kaçan vekillere de değindi İrsen bey "Herşey bahaneydi. Bütün senaryo, Saray'da hazırlanmıştır. Ve senaryo içerisinde Sayın Cumhurbaşkanı vardır. Olay; öncelikle Genel Sekreterliği ele geçirmekti. Genel Yönetim Kurulu üyeliklerinden 2 – 3 kişi bu arkadaşlardan yapmaktı. Genel Sekretere teklif yapmışlardır ve hükümet görüşmesine Cumhurbaşkanı'na gittikten sonra, Cumhurbaşkanı'na Genel Sekreteri'm yanımda anlattı. Genel Kurul'da 50 50'ye yakın çıkmışıtr. Dolayısı ile parti ikiye bölünmüştür. Bu durumda parti başkanlığı ile Başbakanlık'ın farklı kişilerde olması lazım ama parti başkan Ahmet Kaşif olsun diye bir teklifte bulundular. Her seçimde yüzde 30 – 35-40 alan arkadaşlar var. Rahmetlik Özker Özgür'ün seçimi, 5 oy farkla Mehmet Ali Talat kazanmıştır. Eh, şimdi doğuyu Özgür, Batıyı'da Talat yönetsin diye bir maskaralık mı olur?"

Eroğlu'nun tarafsızlık ve anayasaya olan görevlerini çiğnediğini iddia eden Küçük, Eroğlu'nun hiçbir zaman taraf olmaması gerektiğini kaydetti.

"CUMHURBAŞKANI ASLANBABA'YA VAATLERDE BULUNDU"

"Cumhurbaşkanı diyebilmiştir ki, siz böyle yaparsanız İrsen Küçük'ü yeniden Başbakan yapacaksınız. İrsen Küçük kimdir? 2 Kurultay'da seçilmiş bir Genel Başkan'dır. Eroğlu'nun iddia ettiği gibi, 1 numaralı UBP'li benim gibi, ben iktidara getirmeye çalışıyorum. Eroğlu, Ejder Aslanbaba'ya vaatlerde bulunmuştur, hırsı öne geçmiştir. Eroğlu uzun zaman parti başkanlığı yapmış, Başkan olduğunuzda imkanlarınız geniş olur. Tüzükte de bazı değişiklikler yapmak suretiyle siz orada yıllarca kalırsınız. Bunu kimse da bozamaz size... Bana göre bu bir başarı değildir. Bu övünülecek bir mesele de değildir. Bu UBP'yi küçültmüştür. UBP çok daha genişleyebilirdi şayet genç elemanlara yer verilmiş olsaydı... Partiyi küçültmek, bir sistemi bozmamak, o alışkanlığı devam ettirmek acaba o partiye olumlu mu yansımıştır. Bizim yapmak istediğimiz, aday listelerimize bakın 30 tane yeni adayım vardır. Bırakın 30 adayı, yeni adaylar içerisindeki dağılımda gençlerin öne çıkması da vardır. Geçmişte olduğu gibi, hep mevcut arkadaşlarla, bildik kişilerle listeleri sıralamadık biz. Eroğlu'nun politikası sin de gulle geçsin'dir. Tabii ki burada, söylemler var tespitler var, bantlar var. Eroğlu'nun sesi tanınmayan bir ses değil. Bu sesleri tanımışlardır da. İsimlendirmişlerdir. Burada açığa çıkan meselelere açıklama getirmemesi de sin de gulle geçsin demekten başka birşey değildir".

"DENKTAŞ VE KAŞİF'E BİRŞEY YAPILMIYOR"

"Fiili gerçekleştiren Denktaş ve Kaşif'e hiçbir hareket yapılmıyor. Paranın verilişinde, arkadaş muhtaçtı, ben de borçlandım ve verdim diyor. Bir başkası ise kendi aralarında topladıklarını söylüyor. 3. iddia ise Sayın Candaş ki Serdar Denktaş'ın yanından yıllardır ayrılmıyor. Perşembe Genel Birleşme devam ederken, iddiaya göre Meclis'e geliyor, Kaşif'e bir paket veriyor ve bu da Aslanbaba'ya ulaşıyor.

Hükümet, sadece Ejder Aslanbaba'yı cezalandırmak için Başsavcılık'a talep yapıyor. Esas parayı verenler nerede?

Gerek paranın gelmesinde, gerekse paranın veriliş amaçlarında farklı iddialar vardır. Bu kadar açık bir olay işte. Açık bir müdahale... Müdahaleyi yapan da Yorgancıoğlu'ydu. Yorgancıoğlu da biliyordu bunu! Benim amacım Aslanababa'nın konuşmasını engelletmemekti. Hükümet, Aslanbaba'yı güçsüz bulmuş ve sürekli üstüne yüklenmektedir. Dolayısı ile biz orada muhalefet partisi olarak görevimizi yaptık."

"ÇAKICI HÜKÜMETTEN AYRILMALI"

"Çakıcı idealist olduğunu iddia eder ama makamlar onu da rahatsız ediyor gördüğüm kadarıyla. Vicdanı başka, mantığı başka söyler kendisine. Çakıcı çıkmazda... Tabii ki önüne bir fırsat çıktı ama bunu demokratik olarak kullanamadı. Benim tanıdığım Çakıcı, vicdanı ile hareket etseydi görevden çoktan çekilirdi"..

İrsen Küçük'ü oldukça rahat ve motivasyonu yerinde gördüm, keyifliydi. Özellikle Çakıcı'yla ilgili sözlerini dinlerden olası bir koalisyon sinyali bile verdi. Mehmet Çakıcı'ya belli ki ayrı bir güveni var. UBP-TDP koalisyonu da bu ülke için iyi bir örnek olabilir bence de.

*******************

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.