"DP"- "UG" çatışması mı var?

Yayın Tarihi: 25/07/13 07:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Seçimlerin gerçekleşmesine son dört gün kala yalnız partiler arası değil parti içi yarış da hat safhaya yükseldi. Her parti de çekişmeler ve listeler oluşsa da ki bu her zaman oluyor makbulü bunun aşırıya kaçmamasıdır.

Gelin görün ki her parti de yaşanan adam kesme olayı Demokrat Parti'de inanılmaz durumlara gelmiş durumda. Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre uzun süredir UBP'den ayrılıp DP'ye getirilen ya da gelip katılan milletvekillerine karşın huzursuzluk DP içinde artık taşmış durumda.

Bu nedenle Demokrat Partili adaylar Ulusal Güçlerin adaylarını kesmeye başlarken Ulusal Güçler de DP'li adayları kesmeye yoğunlaştı. Kapıların altından atılan kartlarda tek bir DP'li adayın olmaması da dikkat çeken bir başka husus.

Her ne kadar DP Genel Başkanı Serdar Denktaş UG'yi ayrı bir konsept olarak tutmasa ve birlikte gibi göstermeye çalışsa da bunun böyle olmadığını DP'liler her yerde dile getiriyor. Demokrat Parti'nin kıymetli neferlerini hiçe sayan bir mantıkla Serdar Denktaş tarafından DP'ye UG konsepti adı altına angaje edilen eski UBP'li vekillerin hem kart dağıtırken hem de köy gezilerinde bugüne kadar ayrı hareket ettikleri defalarca kez gözlemlendi.

DP Genel Başkanı Denktaş'ın "eğer DP-UG birinci parti çıkmazsa hem genel başkanlıktan istifa edeceğini hem de olası bir koalisyon hükümetinde kabinede yer alamayacağını" açıklamasının ardından hem UG'li vekilleri bir heyecan sardı hem de geriye kalan DP'li adayları.

Yine güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre UG'li vekiller Denktaş'ın istifasının ardından ilk kurultayda DP-UG'nin başına nasıl geçeceklerinin planını yapıyorlar. DP'li kanat ise başkanları Serdar Denktaş'ın istifa halinde hangi güçlü partiliyi DP'nin başına getirip UG'den kurtulmalarını sağlayacak bunun planını yapıyorlar.

DP-UG'NİN OY KAYBI

Parti içinde yaşananların farkında olan partililer ise bunun karmaşasını yaşarken UBP'den DP-UG'ye gidecek olan UBP'li oyların hızla UBP'ye geri döndüğünü endişe içinde pek çok DP'li anlatıyor. DP ile UG'nin seçim nedeniyle birbirine düşmesi ve birbirini ciddi şekilde kesmeye başlaması bu partiye oy verecek UBP'lileri de ürkütmüş durumda.

DP'LİLER SERDAR DENKTAŞ'A KIRGIN

Daha önce de yazmıştım ancak yeniden yazmam konusunda birçok DP'liden bana talep geldiği için kaleme almak zaruri oldu. Partililer "adeta DP'nin iyi vekili yokmuş gibi tüm ilçelere UBP'den gelen vekil adaylar yerleştirildi. Göstermelik olarak da bir aday seçme komitesi kuruldu ve gerçek DP'liler geriye itildi. Bu nedenle Serdar Denktaş'a çok kırgınız" şeklinde isyan ediyorlar. İnanın ki bu kadar telefon gelmese üstüne düşüp yazmayacağım.

2010 yılındaki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Serdar Denktaş'ın Eroğlu'na verdiği desteği ifade etmek için kullandığı "bükemediğim eli öperim" gafından sonra UBP'den DP'nin içine metazori bir şekilde kabul ettirilen vekiller Demokrat Parti'nin aydın ve kıymetli vekil adaylarına ve taraftarlarına yapılan en acımasız tavır olmuştur.

Kaldı ki Serdar Denktaş'ın dönemin UBP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkan adayı Derviş Eroğlu'na kayıtsız şartsız destek mantalitesi İrsen Küçük'ün Genel Başkan olmasıyla havada kalmıştı. Peki ama daha o günlerde Eroğlu istese bu ihanetin Serdar Denktaş'a yapılmasını engelleyemez miydi? Engellerdi pek tabii. Yapmadı, niye yapmadığını tabii en iyi Reisi Cumhurumuz bilir.

Bu da yetmezmiş gibi üç vekil de DP'den ayrılarak UBP'ye katılmıştı. Tüm bunlara hala partide otoritesi olan Eroğlu dur diyemez miydi? Derdi tabii ki ama demedi işte.

İşte tüm bunlar Serdar Denktaş'ın yaptığı klasik stratejik hatalardı. Tam anlamıyla klasik bir Serdar Denktaş hatalar sinsilesi.

O zamanlar partisini bırakmayıp hem Denktaş'a hem de DP'ye sahip çıkan aydın ve kıymetli DP'lilere ne yazık ki Serdar bey bir haksızlık daha yaptı ve bu sefer kendisini partisi karşısında çook zor durumlara düşüren Derviş Eroğlu ile bir kez daha iş birliği yaparak UBP'den yedi vekil koparıp DP'deki dengeleri altüst edercesine bu yedi vekili partiye kabul ettirdi.

DP'Yİ NELER BEKLİYOR?

Asıl önemli soru bu. Demokrat Parti'yi neler bekliyor? Bir kere Serdar bey ve zümresi 14 vekil çıkaracakları hayalini bir yana bıraksın. En fazla çıkaracakları vekil sayısı sekiz ya da dokuzdur. Ve bu vekiller ağırlıklı olarak UG'li vekiller olacak. Peki yarın UBP; Derviş Eroğlu'na Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda yeşil ışık yakar ve DP'deki UG'leri geri döndür DP'yi böl derse sizce ne olacak?

Fotoğrafa bir de bu taraftan bakın. DP kalacak mı beş kuruşsuz ortada! Kalacak!

Peki bunun hesabını kim verecek? Kimse veremez vermez de zaten. Bu külliyen DP'nin kapısına kilit vurması anlamına gelir.

Bu senaryo ne yazık ki gerçekleşmesi çok yüksek olasılık ta bir senaryodur. Serdar Denktaş ister genel başkanlığı bıraksın ister bırakmasın; bunun hiç önemi yok; kaldı ki bırakmalı; Demokrat Parti'ye günah değil mi bu hallere düşecek olmak.

Sonuç olarak Demokrat Parti ile Ulusal Güçler seçim yarışının son günlerine girdiğimiz şu günlerde birbirini kesmekle meşgul. Bu kavgayı gören UBP'liler bu oluşuma oy vermekten vazgeçmiş durumdalar. Güçlü çıkması halinde herkesi kucaklayabilecek bir parti olan UBP dururken kim maceraya bahis oynar?

Değil mi ama!!!

***************

CTP'DEN GÖNYELİ'DE COŞKU GÖSTERİSİ

CTP-BG bana göre her ne kadar birinci parti çıkmayacak olsa dahi dün akşam Gönyeli'de çok ciddi bir gövde gösterisi yaptı. Taşıma partiliden ziyade Gönyelilerin icabet ettiği mitingte bu beklenmedik kalabalık CTP'li yöneticileri dahi şaşırtmış. Gönyelideki mitingi Gönyeli Belediye Başkanı Ahmet Benli'nin organize ettiğini ve bu mitingin kalabalık olmasında Benli'nin katkısının oldukça fazla olduğunu öğrendim. Bence artık Ahmet Benli belediye başkanlığını bırakıp Parlamentoda milletvekili olmayı düşünmeli. Böylesine başarılı bir belediye başkanının tecrübesinin bir belediye hudutlarının ötesinde ülke geneline hizmet etme zarureti doğmaya başladı diye düşünüyorum.

****************

TDP HÜKÜMETTEN ÇEKİLMELİ

Başbakan Sibel Siber'i herkes gibi bende çok severim. Çok kıymetli bir insandır her şeyden önce. Ancak bu kısa Başbakanlık dönemini Sibel hanıma yakıştırsam da zararına olduğu inancındayım. Koalisyon ortağı TDP bilindiği üzere Sibel hanımın ekonomik program ile ilgili Ankara'ya taahhüt ettiği mektubu görmek istiyor; Sibel hanım da bu kağıdı vermek istemiyor. Kim bilir belki sözlü taahhüt etmiştir. Taahhüt ettiğini canlı yayında ifade etti zaten. Ancak TDP Genel Başkanı Çakıcı bu kağıdı görmek istedi hakkı da görmek çünkü bu olay diğer koalisyon ortaklarından habersiz yapıldı. Sibel hanım da vermek istemiyor çünkü Çakıcı bunu propaganda malzemesi olarak kullanacak. Haklı, yarış var. Ben de diyorum TDP çekilsin hükümetten ama ne halse çekilmiyor da; bu da TDP adına olumsuz bir durum. Eğer Sn Çakıcı bir hareket yapmak istiyorsa ya mektubu göster ya da çekilirim deyip bunu yapacak. Yoksa sadece söylemden ibaret kalır.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları