Talat'a seçim kaybettiren ekip ve koalisyon görüşmeleri

Tarih 18 Nisan 2010; KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri. Demokrat Parti 2006 yılında hükümetten atılmasının acısını çıkarırcasına dönemin UBP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Derviş Eroğlu'nu koşulsuz destekliyor. Hem de ne biçim bir destek. Yoğun geçen bir seçim propagandasının ardından Derviş Eroğlu KKTC Cumhurbaşkanı seçilir ve Talat evin yolunu tutar. İkinci Cumhurbaşkanı Talat bu güçlü koalisyon karşısında % 42.5 oy olabilmiş rakibi Eroğlu ise % 50,38 http://tr.wikipedia.org/wiki/Dosya:2010_KKTC_CB_Sonu%C3%A7.png" oy alarak kıl payı da olsa birinci turda seçimi tamamlamayı başarır.

CTP-ÖRP'nin hükümetten gitmesi ile Sn Talat'ın seçim kaybetmesi arasında ben pek fazla ciddi bir ilişki kurmam. Önceki günkü yazımda sağ oyların sol oylardan daha fazla olduğunu ifade etmiştim. Bunu son seçimlerde yine gördük. Sağ partiler koalisyon kurarken hala sol partiler koalisyon kurabilecek çoğunluğa sahip değiller. Hatta partilerin aldıkları oy oranlarına baktığınızda ne kadar ilginçtir ki 2010 yılında cumhurbaşkanlığı seçimleri ile benzerlik gösterir.

EROĞLU - DENKTAŞ İTTİFAKI

2010 yılında kurulan Eroğlu-Denktaş ittifakı gelin görün ki bugün hala devam etmektedir. UBP'nin bölünmesi oyların DP'ye kaydırılması hep bunlar, Eroğlu-Denktaş ittifakının sarsılmaz bütünlüğü ve bağlılığına dayanarak ircaa ediliyor. Bu işlerden her ne kadar Serdar Denktaş hep zararlı çıksa da ki bu sefer de zararlı çıkacak onu da çok yakında hep birlikte göreceğiz yine de bu işbirliği bugün devam ediyor.

CTP-BG'nin önceki geceki parti meclisi toplantısında Gerek Ferdi bey olsun gerekse Özkan bey olsun CTP-UBP koalisyonunun kurulması yönünde pozisyon aldılar. Güvenilir kaynaklardan bu bilgileri edindik. Sn Talat da bu yönde adım atılması taraftarı. Tabii ki CTP-BG demokrasinin en köklü çalışan partilerinden biri olduğu için parti meclisinin kararı önemli.

İşte parti meclisi üyelerine olası bir CTP-DP hükümetinin uzun sürmeyeceğini, buna birçok mercinin karşı olduğunu ve CTP'nin ivedi bir şekilde yıpranmaya gireceğini anlatmak gerekir.

Tabii ki bu işin basından ziyade CTP'li yöneticilerin bir görevi. Siyasette her şey olur ilkesinden yola çıkarak CTP-BG Parti meclisinden "DP ile görüş ama bağlama gel tekrar konuşalım" mesajının çıkmasını bir yere kadar anlamak lazım ancak şunu da teslim etme ihtiyacı hissediyorum "Talat seversiniz ya da sevmezsiniz, hatta parti içinde bazı tavırlarını yanlış da bulabilir bazı CTP'li vekiller, unutmayın ki bu partiyi büyüten insanlardan biridir. Bu nedenle Talat'a bıyık altından laf atan vekiller adına üzüldüm. Şimndi vekil olan bazı CTP'liler Talat ve arkadaşları bu partiyi büyütmeye çalışırken onlar komünistçilik oynuyordu. Bu nedenle partinizi ve liderinizi UBP'nin yaptığı gibi basın önüne düşürmeyin. Ayıp edersiniz".çekten acı.

Gelelim asıl konuya ; 2010 yılında Talat'a seçim kaybettiren bir Eroğlu-Denktaş ittifakıyla bugün koalisyon pazarlığına oturan bir CTP'yi görüyor olmak siyaset adına gerçekten acı.

Bakınız 2010 yılına geri dönelim. DP Genel Başkanı Denktaş'ın Cumhurbaşkanı Eroğlu'na yaptığı keskin destek açıklaması "DP Genel Başkanı Denktaş, Demokrat Parti'ye gönül veren partililerinden, Kıbrıs Türkü'nün devletine ve egemenliğine sahip çıkacak bir anlaşma istediği mesajının tüm dünyaya duyurulması için Dr. Derviş Eroğlu'na güçlerinin son damlasına kadar aktif destek vermelerini istedi. Serdar Denktaş'a bunun için söz veren Partililer ise net konuştu: Eroğlu ilk turdan kazanacak." http://www.kibrispostasi.com/index.php/cat/35/news/35091

ve seçim sonuçları : Talat %42.5-Eroğlu % 50.38…

Elbette ki CTP-BG Parti Meclisi aldığı kararları CTP yönetimi dikkate alıp uygulamak durumunda, buna herkes saygı duyacak ama Talat'a seçim kaybettiren bir ekiple koalisyon sevdasına düşmek ya da bu yönde heves etmek, denemek, teşebbüs etmek adını ne koyarsanız koyun geçmişine yönelik yapılmış bir vefasızlık gibi geliyor bana.