Tatlı bir göbek artık "out"

Yayın Tarihi: 25/08/13 07:00
okuma süresi: 12 dak.
A- A A+

Elbetteki ülkemizin tek gündemi siyaset değil, olmamalı da zaten. Gerçi ben hep siyaset yazıyorum, ilgi alanım da o yönde ama her göbekli erkek gibi benimde kilolarımla başım dertte. Daha doğrusu dertteydi. Aşırı göbekli biri değilim tabii ama denize gidince "bu göbek de ne" diyebiliyor insan.

Zaman zaman kendime haksızlık yaptığımı da düşünüyorum. Yani hiç şişko adam görmedik değil heralde. Onların yanında bizimkisi tüy siklet göbek kalıyor.

Asıl mesele benim küba purosu hastalığımdan geliyor. Son derece kaliteli tütün yapraklarından sarılmış bir Cohiba Maduro Macigos içtiğinizde mecburen kaliteli bir whisky ya da konyak dökme zaruretiniz de doğuyor.

Uzmanlar derki yarım saat koş sonar bir duble whisky iç tüm koşu boşa gitmiştir. Sanırım doğru. Ramazan ayının gelmesi, zayıflama yönünde beni bir telaş alması sonucunda alkolü neredeyse ayda bire düşürdüm.

Diyetisyene gitmeye ve diyetisyenlere hep karşı olmuşumdur. Ne yani çık bandın üzerinde tepin ve zayıfla. Ne diyetisyeni? Derdim demesine ama öyle değil.

Hiç ummadığınız şeyleri yememekle ya da yiyerek kilo alıp verebiliyorsunuz ve tüm bunları siz değil onlar biliyor işte

Dilara Topcan. Bir tv programında gece saatlerde seçimlerin yoğun haftasında izledim kendisini. Meğerlim program tekrarıymış. Uykuluyken anlattıkları beni o kadar bir etkiledi ki oturup programı sonuna kadar izledim.

Dedim ki kendi kendime "bu kız beni zayıflatabilir". Beni! Sabah kahvaltı yapmayan, 11 de çörekli tost yiyen ve öğle yemeğini gelişi güzel tüketen bir adam.

Spor yok, keyif çok. Bizim işimiz kalem kitapla, odun taşıdığımız yok ki kilo verelim.

Derken iletişime geçtim Dilara hanımla, buldum kliniğini ve gittim.

Diyet merkezi değil sanki çok tefarruatlı bir yer, sonradan öğreneceğim ki zayıflayamaya yönelik çok opsiyonları var. Çoğu bayanlar için tabii; biz malum erkekler garip takımındanız.

Kapıyı çaldım "buyurun" diye ince bir ses geldi içeriden. Son derece zayıf ve ömrünü hiçbir şey yemeyerek geçirdiğini sanmama neden olan son derece masum ve güler yüzlü biri karşıladı beni.

Anlattım tabii derdimi; "zayıflayamıyorum" dedim. Içki içip düzensiz yemek yiyen bir adam neden zayıflamaz ki Tanrı aşkına???

Dilara hanım bana uzunca bir zaman ayırıp, son derece detaylı bir kitapçık tut etti elime. Gıdaların ilişkisinden, neyin kilo aldırmadığını bilinen yanlışları uzun uzun anlattı.

Tabii o anlattıkça ben aydınlandım ve bir tür diyet aydını oldum. Şimdi arkadaş meclislerinde bilgiçlik taslıyorum. Hem de örnekleri vere vere. Merak ettiğiniz herşeyi uyku saatleri dışında sorup cevap alıyorsunuz Dilara'dan. Her zaman online gibi. Ama görüşme günü gitiğinizde kilo vermemişseniz o güleç yüzlü, masum, size iyi davranan insanın yerini "neden kilo vermediniz" sorusunu soran çatık kaşlar alıyor.

Haklı da diyete ya uyacaksınız ya uyacaksınız. Çünkü o uymanız için uyku saatleri hariç hep yanınızda bir diyetisyen.

Tabii diyet programına ilk iki hafta uymayınca 200-300 gr verebildim. Dilara hiçbir şekilde umutsuzluğa kapılmanıza da izin vermiyor, "merak ettiğinizi sorun, yemeğin fotoğrafını çekin atın, yanlış beslenmeleyelim lütfen Gökhan bey" sözünü sanırım bana en az bin kez kullanmıştır. Ne yediğimi sürekli yazmak durumundayım. Aslında bu şekilde kendi kendime oto kontrolüm gelişiyor ve yanlış yemekler yemiyorum.

Örneğin sandığınız gibi ekmek kilo aldırmıyor, tam tahıllı ekmek her öğünde yeteri kadar olmalı diyor. Iyi bir diyetle günde yarım saat yürümeniz halinde kilolar gitmeye başlıyor.

Neyse ki geçtiğimiz hafta 85'den 83'e düştüm. Biz gazetecilerin biraz dağınık bir yaşamı olmasından dolayı sanırım Dilara uyarılarını sürekli yapıyor. "lütfen uyalım Gökhan bey yazdıklarımıza"...

Uyuyorum tabii, ara sıra yaptığım kaçamakları ona söylemesem de listeye uyuyorum. Az yemekle kilo falan veremiyorsunuz, peşinen söyleyim. Gitmeyen dünyalar tatlısı bir göbeğiniz varsa Dilara'ya bir uğrayın düz bir göbek daha iyi gözükür.

Dilara'nın dört mevsim beslenmeyi anlatan bir yazısına yer veriyorum köşemde. Herkese iyi pazarlar...

KİLO MEVSİMİ HANGİ MEVSİM?

İlkbahar, yaz, sonbahar, kış… Sizin 'kilo mevsiminiz' hangisi?

Aslına kilo artışı her mevsim yaşanabilecek bir olay. Yalnızca bazı mevsimlerin kilo artışı için hazırladıkları altyapı, diğer mevsimlere nazaran daha güçlü olabiliyor. Tabi bu durum yaşam düzeni, çalışma şartları, psikolojik durum gibi birçok faktöre bağlı olarak kişiden kişiye değişkenlik de gösterebilmekte.

Birçoğumuz sonbahar ya da kış mevsimlerinde kilo kazanımına yatkınken, geriye kalanımız da özellikle yazın bu sorunla karşılaşıyor. İlkbahar mevsiminde ise yaza hazırlandığımız için varolan kilolardan kurtulmaya ve kilo sorunuyla 'karşılaşmamak' adına çabalamaya başladığımızı görüyoruz. Buradaki en şaşırtıcı nokta ise bazı kişilerin ilkbaharda yaz mevsimi için kilo kaybetmeye çabalarken, yazın kiloları geri alışları oluyor…

Peki neden kilo alıyoruz ve mevsimlerle kilo artışının arasında ne gibi bir bağ olabilir? Gelin hep birlikte gözlem ve bilgiler doğrultusunda mevsimler ve kilo artışı arasındaki ilişkiyi inceleyelim.

KİLO MEVSİMİ; SONBAHAR

Sonbahar, ilkbahar mevsimi gibi aslında bir 'geçiş' mevsimi. Kısaca, iki zıt mevsim arasındaki köprülerden biri olan 'kışa hazırlık mevsimi'. Yazın canlılığının yavaş yavaş yitirildiği, etrafın hareketsizleşmeye başladığı sonbaharda, ister istemez bizler de hareketsizleşiyor, iç mekanlara kapanmaya başlıyoruz.

Kilo Artışında Öne Çıkan Faktörler

Bu mevsimde yağlanma problemi yaşayanlardansanız, bu durum aşağıdaki faktörlere bağlı olarak gelişebilir.

-Daha hareketsiz yaşam tarzı

-Daha çok ev ortamında vakit geçirmek

-Spora karşı isteksizlik

-İştah artışı

-Kalori içeriği yüksek yiyecek ve içecek tüketiminde artış, abur cuburlara yöneliş

-Su tüketiminde azalma

-'Yaz bitti, fazla kilo alırsam da kat kat kıyafetler içinde onları gizleyebilirim' gibi yanlış bir düşünce

Bu gibi faktörler sonbaharda kilo kazanımına zemin hazırlamaktadır. Bu mevsimde hava şartları elvermediğinden, hareketsiz bir yaşam tarzı sürmek ve spora karşı istek duymamak, kilo artışı için başı çeken en önemli faktörlerdendir. Bir de bunlara iştah artışı, dolayısıyla daha lezzetli yiyecek ve içeceklere yönelme isteği de eklenince, kilo kazanımı kaçınılmaz oluyor.

Bir de sonbahar aylarında vücut, ısısını koruma amacıyla 'yağlanmaya' meyilini artırabiliyor. Yağlanırsa ısıyı daha az kaybedeceğini bildiğinden, çeşitli mekanizmalarla bizleri yağlandırmaya çalışıyor. Bu durum da iştahımızı artırarak kilo kazanımına yol açıyor. Bir de buna su tüketiminde azalma da eklenince, bu durum metabolizma hızımızın da yavaşlamasına neden olarak, kilo kazanımına bir faktör daha eklemiş oluyor. Ayrıca su, vücut ısı dengesini koruma adına büyük önem taşıyor. Bu yüzden su tüketimimizdeki azalış, vücut ısı dengemizi de negatif yönde etkileyecektir.

İşte tam da bu noktada biliçli olmalı ve vücut kontrolümüzü ele geçirmeliyiz. Hareketli olmaya, yiyecek ve içecek tuzaklarına düşmemeye, bol su tüketmeye gayret etmeli, gerekirse diyetisyenimizden yardım almalıyız.

KİLO MEVSİMİ; KIŞ

Muhtemelen evden hiç çıkmak istemediğimiz mevsim. Gerçi adamızın kış mevsimiyle 'gerçek kış'ı yaşayan memleketlerin soğuğunu kıyaslayamasak da, bizde de kış mevsimi çok da sıcak geçmiyor. Evlere kapanıyor, televizyon programlarını sıkı takibe alıyor, elimizden dört mevsim düşmeyen laptoplara sıkı sıkıya bağlanıyor, battaniyelere sarmalanıyor, oturuyoruz. Özellikle işimizde de hareketsizsek ve düzenli spor yapan biri de değilsek, bu mevsimde iyice hareketsizleşiyoruz.

Kilo Artışında Öne Çıkan Faktörler

Sonbahar mevsiminde olası kilo artışı sebeplerinin tümü kış mevsimi için de geçerli. Hatta kışın bu faktörler 2 kat daha fazla etkili olabiliyor!

KİLO MEVSİMİ; İLKBAHAR

Bir diğer geçiş mevsimi olan ilkbaharda doğa uyanıyor, etraf canlanmaya başlıyor. Genellikle yaz mevsiminin geliyor oluşunu müjdeleyen ilkbaharda birçok insan kilo kazanmak yerine 'kilo kaybetmeye' başlıyor. Malum deniz sezonu geliyor ve incelmek gerek! Bu nedenle 'kilo kazanımı' bir kabus olarak algılanıyor ve kimse yağlanmak istemiyor. Aslında ilkbahara 'diyet ve spor' mevsimi de diyebiliriz.

Yalnız bu mevsimde herhangi bir rahatsızlık, yaşam biçimi değişikliği, psikolojik değişimler gibi etkiler haricinde bir durum söz konusu olmadan sürekli olarak kilo artışı problemiyle karşılaşıyorsanız, nedenini mutlaka sorgulamalı, diğer mevsimler için bahsettiğimiz faktörlere tekrar göz atmalısınız. Bakalım hangi faktör ya da faktörlerin tuzağına düşmeyi sürdürüyorsunuz.

KİLO MEVSİMİ; YAZ

Rengarenk bir mevsim! Çoğunlukla yaz mevsimi için kilolar verilir, çünkü kimse tiril tiril giysiler ve mayolar içerisinde kilolu görünmek istemez. Hatta birçok kişi yaz mevsiminde iştah azalması gibi durumlarla karşılaşır ve ister istemez kilo kaybetmeye devam eder. Yağlı ve aşırı kalorili yiyecekler yerine daha hafif olanları tercih eder, özellikle sıcakların etkisiyle bedenini zorlayacak besin tüketiminden kaçınır. Yalnız bazıları için de durum tam tersi olabilir!

Kilo Artışında Öne Çıkan Faktörler

-Evet, bol kalorili, ağır, yağlı yemeklere yönelmiyor olabilirsiniz ama muhtemelen yazın bizlere sunduğu enfes meyveleri bolca tüketmeye başlıyor, porsiyon miktarınızı ayarlayamıyorsunuzdur.

-Yaz mevsiminde alkol tüketimi de artıyor! Kilo artışı sebeplerinizden biri de bu olabilir! Unutmayın 1 gram alkol 9 kalori ihtiva eder!

-Bu mevsimde sosyalleşiyoruz. Maalesef ki toplum olarak sosyalleşme anlayışımızın en başında yemek-içmek geliyor. Mangal eti tüketiminde artış, sürekli restoran yemekleri tüketiyor olmak, dondurma tüketiminde aşırıya kaçmak gibi faktörler yaz mevsiminde sizi gizli gizli yağlandırıyor olabilir!

-Belki de siz, yazın hareketsizleşenlerdensiniz! Denize gitmeyi sevmiyor, yüzmüyor, sabah-akşam yürüyüşleri yapmıyor ve yukarıda bahsettiklerimizin hepsini de uyguluyorsanız, sizin için kilo artışı maalesef ki kaçınılmaz olacaktır.

Kısaca mevsimlere göre kilo kazanım durumumuz hakkında gözlem ve bilgilerimi sizlerle paylaşmaya çalıştım. Elbette ki o yılki durumumuza ve daha birçok faktöre bağlı olarak mevsimsel kilo artışında farklılıklara rastlayabiliyoruz. Bazen hep aynı mevsimde kilo problemi yaşarken, bazen bir de bakıyoruz o mevsimde öyle bir sorun yaşamamışız.

Şunu unutmamalıyız; nedenlere ve çözüm yollarına açık olduğumuz sürece, kilo sorununda olduğu gibi birçok problemi de çözmek elimizde…

Hepimize güzel bir gün diliyor, size ve okurlarınıza çok teşekkür ediyorum.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları