İlk iş "Ekonomik Programı" değiştirecekler

Yayın Tarihi: 02/09/13 07:00
okuma süresi: 11 dak.
A- A A+
CTP-DP Hükümeti her iki partinin dominant seslerinin itirazlarına rağmen kuruldu. Günün sonunda koalisyon kurma çalışmalarına baktığımızda her iki partinin de çok iyi rol yaptığını gördük ne yazık ki. Her ikisi de hükümet kurmaya en baştan anlaşmışlardı. CTP burada daha akıllı çıktı ve UBP'yi de kullanarak Demokrat Parti'ye bohça doldurmayacak bakanlıklar verdi. DP'de ilk yükseklerden uçtu sonra razı oldu kelime anlamıyla. Yeter ki Hükümet olsun mantığıyla hareket etti ve oldu da.

Şimdi gelin bu hükümetin ne planladıklarını ve başlarına gelecek olanları bir kaleme alalım. Oldukça yanlış başlayan bir hükümet serüveninde hem Özkan beyi hem de Serdar beyi çoook zor günler bekliyor.

Muhalefet olsun diye yazmıyorum. Genel kanı budur. Kendileri de bunun farkındadırlar ama görmek ya da duymak istemeyebilirler.

CTP'DE İÇ YANGIN BAŞLADI

Hepimizin bildiği gibi Talat başta olmak üzere CTP'nin ağır topları Serdar Denktaş ile hükümet kurulmasına en baştan karşı çıktılar ve kurulmaması için ciddi bir efor sarfettiler. Ancak bunu CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy başta olmak üzere demek ki hatrı sayılır bir grup istemedi ki CTP-DP Hükümetine izin verildi. Genel Başkan Yorgancıoğlu da ilk başta CTP-DP'yi istemedi ama sonrasında razı oldu. Kendisini ne rahatsız etti, kim nasıl ikna etti ya da inat mı etti Talat'a orasını bilemiyorum. İşin aslı Ankara devreye girmesine karşın yine de Demokrat Parti dedi. Ben pek akıllı bir gidişat görmüyorum ama Özkan başkanın bizim bilmediğimiz hesapları ve akıllı bir yolu da varsa bekleyip göreceğiz.

Özkan Yorgancıoğlu inanılmaz bir cephe açmış durumda kendisine. CTP'nin genç vekillerinden tutun da ağırlığı olan vekillere kadar, isimlerini yazmama gerek yok, belediye başkanlarına kadar ve Talat da buna dahil tepkileri üzerine toplamış durumda. Ve önümüzdeki aylarda gerçekleşecek CTP Kurultayında kendisine seçim kaybettirerek bir bedel ödettirebilirler.

Belediyeyi kazandım, birinci parti çıktım beni yenemezler diye kimse düşünmesin. Bu nedenle ben kötü çocuk olacak olmama rağmen uyarayım. CTP'deki dominant güçler Yorgancıoğlu'nu ilk kurultayda devirebilirler, bu çok yüksek ihtimaldir. Özkan bey bunu bir yana koysun.

Dahası iyi bir ekonomik politika sergileyemezse devrilmesi daha kolay olur. Bu nedenle Özkan başkanın bundan sonra çok dikkatli hareket etmesi lazım.

DP'NİN DENKTAŞ'A SAYGISI KALMADI

Bunu da muhalefet olsun diye yazmıyorum, Serdar bey beni yanlış anlamasın ama sözünü tutmayan bir genel başkan ve partilisinin hassasiyetlerini göz ardı eden bir genel başkan olarak ya partisinde toplu istifalar yaşayacak ya da ilk genel kurulda devrilecek.

Şimdi Serdar başkan bu söyleyeceklerimden rahatsız olacak zira güzel sözler değil ama varsın rahatsız olsun ben de gerçekleri yazayım "birinci parti çıkmazsam istifa edeceğim genel başkanlıktan, ya başbakan olurum ya da kabine de görev almam" Serdar başkan bu sözlerin hiçbirini tutmamakla beraber güvenilirliğini sarstı!!! Devam edelim ; filanca adaylara "sen aday olma seni kabinede bakan yapacağım" diyerek bakan yapmadığı için bazı bölgelerde artık büyük tepki toplamış ve homurdanmaların en üst seviyelere çıkmasını sağlamıştır.

Serdar beye karşın parti içindeki husumet her geçen gün artıyor. Ben bunu görüyorum, net görüyorum. Varsın ben Serdar beyin gözünde kötü çocuk olayım, bu gerçekleri Serdar beyin görmesi lazım DP artık kendine özgü kimliği olan bir parti şirketler mukayyitliğine kayıtlı bir iş yeri değil.

ARABACIOĞLU'NUN EĞİTİM BAKANLIĞI NEYİNE?

Allah aşkına Mustafa beyi severim. İyi de bir hukukumuz vardır. Siyasetten soğuduydu siyaseti bırakacaktı, sonra çıktı dedi ki "ben siyaseti bırakırsam beni savunanlar yalnız ve çaresiz kalır" onu da anladık ve vekil oldu seçildi. Mustafa bey iyi de bir doktor, Sağlık bakanı olarak hizmet vermiş bugüne kadar; şimdi Sn Arabacıoğlu'nu yeni kabine de Eğitim bakanı olarak görüyoruz. Mustafa bey Allah aşkına eğitim bakanlığı sizin neyinize? Siyasette çok uzun bir ömür tükettiniz. DP'den seçilen o kadar genç vekilin yerine neden siz bakan olmayı istediniz? Sağlık bakanı olsanız, amenna bilginiz ve tecrübeniz var ama Eğitim bakanlığı. Bu tavrınız yakın geçmişteki tüm söylemlerinizi çürütmüş ve toplum indinde sizi makam sevdalısı olarak göstermiştir. Farkındaysanız herkes ve birçok yazar sizi eleştiriyor. Bence iade edin bu görevi. Yakışmadı söyleyim.

TAÇOY, TÖRE VE SERDAROĞLU'NA HAKSIZLIK YAPILDI

Taçoy, Töre ve Serdaroğlu büyük riskler alarak UBP'yi terk edip DP'ye geldiler. Bakanlık almak haklarıydı almadılar. Bir tek Ahmet Kaşif bakanlık aldı. Bana göre üçüne de haksızlık yapıldı. Ejder Aslanbaba'nın durumuna düşmezsiniz umarım. Artık bu saatten sonra esameniz bile okunmayacak DP'de. DP öyle bir parti oldu ki kendi neferlerini dahi harcadı, siz ki başka partiden geldiniz, zor çok zor. Ben olsam partime geri dönerim.

ANKARA, DENKTAŞ'I İSTEMİYOR!

Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın Özkan Yorgancıoğlu'nu aradığı artık aşikar oldu. Yazıldı çizildi inkar eden olmadı. Eğer meslektaşlarımızın yazdığı doğruysa CTP-DP hükümeti'nin ömrü gerçekten uzun değil. Demiyorum tabii ki gidin de ankara'nın karşısında el pençe divan durun. Ama bu ülkenin gerçekleri var ve bu gerçekler ülke hükümetlerinin Ankara Hükümetiyle iyi bir hukuk ve anlayış çerçevesinde çalışmasını zaruri kılıyor.

Bir kere Özkan bey hatalı ve yanlış başladı. Açık konuşalım en baştan Ankara Hükümetinin Serdar Denktaş'ı istemediğini hepimiz biliyoruz. Bu gerçek süt gibi aktır. Ankara'nın Serdar Denktaş'ı da istememe konusunda bana göre haklı sebepleri vardır. Halil İbrahim Akça yeni göreve atandığında Elçiliğin hemen önünde bulunan Şehitler abidesinde günlerce çadır eylemi yapıp, imza toplayan ve "kendi iradene sahip" çık diye bir da slogan uyduran Serdar Denktaş'ın taa kendisiydi.

Bunda yalan yok. Asıl tavır Büyükelçinin atanma şekline ve dönemine karşı bir tavırdı ve Ankara'ya da mesaj verilmeye çalışılmıştı. Yani bu hoşnutsuzluğun daha çok temeli var ama ben bu kadarını yazayım.

Dün sabah gazete de Serdar beyin "ekonomik programın başarısız olduğunu anlatan ve ele alacaklarını ifade eden, değiştireceklerini ifade eden" bir açıklaması vardı.

Her iki ülkenin hükümetlerinin imza koyduğu ve son derece başarılı devam ettirilen ancak UBP'yi hükümetten götürerek Ankara'ya mesaj veren şimdi ki hükümet ortakları değil mi diye sormak lazım. Ekonomik programın mimarları ve başarılı uygulanması konusunda çok emek verenler arasında bulunan Sn Akça umarım bu ayrıntının farkındadır.

UBP'nin devrilmesi ve daha koltuğa oturmadan Serdar Denktaş'ın ekonomik programı başarısız bulduğunu ve değiştireceğini dünkü açıklamasında ifade etmesi ve kibar bir üslupla "irademize karışma Ankara" demesi, Özkan Yorgancıoğlu'nun Ankara'nın hassasiyetlerini bile bile DP ile hükümeti zorlayıp kurması, hep bunlar karşımızda Ankara ile Kıbrıs Türk halkının ilişkilerini bozacak bir hükümet ile karşı karşıya mıyız sorusunu gündeme getirmiştir.

Burada uygulamaya konulan ciddi bir proje olduğunu görüyoruz beyler, kimse bunu gizlemeye çalışmasın. Ancak asıl vahim olan CTP'nin buna alet ediliyor olması. Buna anlam veremiyorum.

******************

MECLİS BAŞKAN YARDIMCISI ÜSTEL OLUYOR

Yeni oluşan hükümette Meclis Başkan Yardımcısı ana muhalefet partisine veriliyor bildiğiniz gibi. Öğrendiğime göre Ersin Tatar ile Kemal Dürüst bu göreve talip olmuş ama karar Ünal Üstel de kılınmış. Hayırlısı olsun Ünal bey.

**************

SAVAŞAN SİVRİLEN İSİMLERDEN BİRİ

Milletvekilliği adaylığı ile UBP'de sivrilmeye başlayan isimlerden biri de Ahmet Savaşan. Öyle görülüyor ki yakın gelecekte UBP içinde önemli görevler alacak ve UBP ailesinin eşik bekçiliğini üstlenecek.

Basına yaptığınız şu açıklama son derece takdir topladı; bir kısmını olsun verme ihtiyacı hissettim.

"Bu gün gerçekleştirdiğimiz olağanüstü kurultay bir sonuç değil aslında yeni bir başlangıçtır. Seçim sonuçlarının bütün partiler tarafından iyi değerlendirilmesi gerekiyor. UBP tabanının sesine kulak verilmesi partimizin olduğu kadar ülkemizin de menfaatinedir.

Seçim sürecini değerlendirdiğimde başta UBP tabanı olmak üzere halkımızın büyük bir çoğunluğunun talebinin kaybedilen ve özlemi duyulan saygı ve uzlaşı kültürünü yeniden Meclis'e kazandırmak; erozyona uğratılan değerlerimizi yeniden halkımızla paylaşmak için gayret gösterilmesi gerektiği yönündedir.

Seçim sonucunda halkımız UBP'ye anamuhalefet görevi vermiştir. Halkımızın ve tabanın yenilenecek olanUBP'den beklentisi ülke menfaatleri doğrultusunda yapıcı ve sıkı bir muhalefet görevini ifa etmesidir. Sayın Hüseyin Özgürgün'ün verdiği mesajların da bununla tamamen örtüştüğünü görüyoruz. Bu yeni dönemde yenilenecek kadrolarla Hüseyin Özgürgün'ün başta UBP tabanı olmak üzere bütün halkımıza laik olan siyasetin üretilmesine, parti içi olduğu kadar ülkedeki birlik ve beraberliğe de katkı konacağına inananıyorum.

Bizler de seçimlerde UBP'liler başta olmak üzere halkımızdan aldığımız çok yüksek ve samimi desteğin ve oyun sorumluluğuyla hareket ederek bu yeni dönemde UBP'nin değişimini ve gelişimini yapacağımız çalışmalarla destekleyeceğiz. Yeni dönem bütün UBP Ailesine ve ülkemize hayırlı olsun"….

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.