Görüşmeci Nami olmalı!

Yayın Tarihi: 16/09/13 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Bu memleketi zaten teamüller batırdı. Ne demektir teamül? "yani bir tür yasal kabul edilen alışkanlıklar ya da devamlılıklar". Hani derler ya görüşmeciyi meclis atar ama Merhum Denktaş bey çok uzun yıllar bu işi üstlendiği için sonrasındaki seçilmiş Cumhurbaşkanlarına da aynı görev yüklendi. Aslında asıl yetki Mecliste.

Devam edelim.

Daha önceleri Eski Başbakan İrsen Küçük görüşmecilik yetkisinin Eroğlu'nun elinden alınabileceği sinyalini vermişti de ortalık hop oturup hop kalkmıştı. Hemen hemen herkes "olmaz Birleşmiş Milletler Toplum liderini kabul eder görüşmeci adına" demişlerdi; o günlerde de "haaa ee doğru bir de o durum var demişti"..

ERTUĞ'UN GÖREVİ NE?

Şimdi ben soruyorum Sn Osman Ertuğ toplum lideri mi oldu?!!!

Tabii ki bunun cevabının hayır olduğunu biliyoruz hepimiz. Sadece Rum tarafı seviye düşürdüğü için Cumhurbaşkanı Eroğlu da böyle bir karşılık verdi.

Şimdi Sn Ertuğ beni yanlış anlamasın, bilgi, birikim ve karakter olarak son derece gıbta ile baktığım insanlardan biridir daha da ötesi temiz bir insandır ama Kıbrıs Müzakere sürecini yürütebilecek kişi değil. Yani bir tarafta Rum tarafının müzakereci olarak atadığı kişi olarak Mavroyannis var bir taraf da görüşmeci olarak atanmamış, yani adı konmamış ama Eroğlu adına görüşen kişi olarak Sn Ertuğ var.

Bu durum ne kadar sağlıklıdır?

NAMİ NE İŞE YARAYACAK?

Ne kadar ilginçtir ki Talat Cumhurbaşkanı iken Sn Özgürgün Dışiişleri bakanıydı ve Sn Eroğlu başbakandı; bu nedenle Talat Özgürgünle çalışamamıştı. Sonra Sn Eroğlu Cumhurbaşkanı oldu, Özgürgün yine Dışişleri bakanıydı ama yolları çoktan ayrılmıştı ve Dışişleri bakanlığı yine görüşmelere uzak bir pozisyon aldı. Şimdi Sn Eroğlu hala Cumhurbaşkanı ve Özdil Nami Dışişleri Bakanı ve yine uzak kalıp istenildiği gibi çalışamayacaklar.

Peki Özdil Nami gibi Kıbrıs Müzakere sürecini son derece yakından bilen, konulara neredeyse Cumhurbaşkanı Eroğlu'ndan daha fazla hakim olan bir dışişleri bakanı bu ülke de ne işe yarayacak?

Nasıl olacak? Siz bütünsel görüştüklerine bakmayın Sn Eroğlu ile Dışişleri bakanı nasıl aktif rol üstelenecek bu süreçte? Üstlenebilecek mi?

Netice de siyasi parti farklılıkları var Eroğlu kontrol edemeyeceği ve çözüm isteyen bir Özdil Nami'yi elbette ki bu ekibin bir parçası yapmaz ya da yapmak istemez.

SEVİYE DIŞİŞLERİ BAKANLARI'NA YÜKSELTİLSİN

Yahu olacak iş değil; koca Kıbrıs meselesini her iki tarafında sadece bürokrat düzeyindeki kişileri çözmeye çalışıyor. Bir tür getir götür yapıyorlar. Yani gün geçmiş çorba gelsin işi gibi. Kusura bakmayın ama öyle. Gelsin Downer gitsin Downer, birkaç klasik açıklama ve devam. Bu seneyi de atlatalım da Allah kerim, kusura bakmayın ama 2010 yılından beri böyle bu işler. bal yapmaz arı gibi Cumhurbaşkanlığı ve heyeti Kıbrıs meselesinin çözümü için hiçbir adım atmış değiller. Rum tarafı zaten nazlı gelinden beter; siz bekleyin de çözüm olacak.

Bu nokta da Hükümete önemli bir öneri sunma ihtiyacı hissediyorum ben. Gördük ki görüşmeci toplum lideri seviyesinin altına çekilebiliyormuş ve BM de bu işe ses çıkarmıyormuş, dahası garip olan Downer geliyor toplum liderleriyle görüşüyor ama görüşmeleri "elçiler" devam ettiriyor. Yani aracılar yapıyor görüşmeyi.

Her iki ülkenin Dışişleri Bakanları görüşmeci yapılabilir. Elbetteki onlar bizim makamlarımızı tanımadığı gibi biz de onların makamlarını tanımıyoruz ancak her iki yönetimin dışişleri bakanlarına başka bir sıfat takıp görüşmeci olarak görevlendirilebilirler. Demiyorum ki Cumhurbaşkanı saf dışı kalsın; hayır ancak Rum tarafı seviyeyi toplum lideri noktasına taşıyana kadar dışişleri bakanları görüşmecilik görevini üstlenip yine Reisi Cumhur ile bu süreci pek ala sağlıklı yürütebilir. Bu kelime anlamıyla seviye yükseltme olur. Kıbrıs müzakeresini bürokratlar görüşeceğine hem hükümeti hem de Cumhurbaşkanlığını temsilen dışişleri bakanları görüşsün "ki her zaman birlikte çalışmaları gerekirken bu hiçbir zaman olmamıştır" daha resmi ve daha kişilikli bir görüşme ortamı yaratılmış olur.

Böyle bir teklif Türkiye Dışişleri Bakanı Sn Davutoğlu'na sunulsa eminim ben sıcak bakacak ve destekleyecektir.

NAMİ DOĞRU KULLANILMALI

Bakınız beyler; ben uzun yıllardır Özdil Nami'yi tanırım. Bu ülkenin yetiştirdiği son derece başarılı ve kaliteli siyasetçilerden biridir. Kıbrıs konusuna son derece hakimdir ve çözüm ruhunu taşır. Gerektiği durumlarda Kıbrıs konusu adına lobici, yapıcı ve agresif tutumlar sergileyebilecek nitelikte bir insandır.

Yani Rum tarafı görüşmeci seviyesini yükseltene kadar iş yapacak bir görüşmeci görevini üstlenebilir. Bu bağlamda Nami'yi hem siyaseten hem toplum olarak doğru kullanmamız gerekiyor.

Yıllardır Dışişleri bakanları bu sürecin dışında tutuldu; hele böyle bir ortamda yani Sn Eroğlu'nun mutfağında meseleyi bilen insan sayısının çok ama çok az olduğu bir ortamda işte size Nami gibi bir adam.

Ülkenin geleceği için daha iyi değerlendirilmesi gerekiyor.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.