Ahmet Gülle'nin dikkatine

Yayın Tarihi: 04/11/13 07:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Her şeyin başı sağlık deriz ama gerçekten öyledir. Baş ağrılarımız birkaç gün sürse hemen kaygılanmaya başlarız, başlarız başlamasına ama gidip ciddi bir kontrol yaptırmayız. Peki neden?

Bunun bir tek nedeni yok. Birincisi,hangi devlet hastanesine giderseniz gidin gerektiği şekilde muayene olamazsınız. Ya yığılmış hasta vatandaşlar vardır ya da imkanlar yetersizdir. Bir de en önemlisi devlet hastanesine güven son derece azdır. Bunun çeşitli nedenleri var ama Sağlık Bakanımız Ahmet Gülle öyle inanıyorum ki bu sorunların üstesinden gelecektir. Açıkçası ben bakana güveniyorum. Ciddi adamdır ve sorumluluk sahibidir.

Ancak gelin görün ki Kıbrıslı Türkleri rahatlatmanın, daha gelişmiş imkanlara sahip bir hastanede bakınmalarını sağlamanın artık bir yolu var. Lefkoşa'da hemen yanı başımızda YDÜ Hastanesi var ve tek kelimeyle orta doğunun bir numarası olarak ünvanını çok kapmış.

Kısa bir süre önce Türkiye Başbakan Yardımcısı ve Kıbrıs işlerinden de sorumlu devlet bakanı Beşir Atalay Kıbrısın kuzeyinde bulunan gerek turist olsun gerekirse KKTC'de yaşasın her kim ki Türkiye SSK'na üyedir bir Osmanlı lirası ödemeden YDÜ hastanesinden yararlanabiliyor.

Düşünsenize devlet dediğiniz işte böyle bir şey. Kendi vatandaşını kendi sigorta sistemine üye olması halinde bir başka ülke de yalnız bırakmıyor. Himaye ediyor.

Peki Kıbrıs Türk halkı buna layık değil mi? Pek tabii layık. Yani Kıbrıs Türkü hemen yanı başında bulunan ve son derece gelişmiş imkanlara sahip olan YDÜ hastanesinin imkanlarından para ödemeden neden yararlanmasın.

Geçtiğimiz gün sevgilisi dostum YDÜ Hastanesi Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaşan ile bunu uzun uzun konuştuk. Tabii Savaşan ile YDÜ hastanesinin memlekete ve aynı zamanda coğrafik olarak bölgeye verdiği hizmeti ve güveni konuştuk. Savaşan ile konuştuktan sonra bu fikri daha da geliştirmek geldi aklıma.

Öyle sanıyorum ki Türkiye'nin kendi sağlık sistemine üye vatandaşlarını böylesine gelişmiş bir hastane de iyileştirdiği gibi, pek ala KKTC Hükümeti de kendi vatandaşlarına bu seçme hakkını verebilir.

Ben demiyorum ki Devlet hastaneleri batsın bitsin de YDÜ hastanesi ihya olsun. Bir yurttaş olarak ben madem ki KKTC devletinin sosyal sigorta kurumuna yatırımlarımı yapıyorum ve devlet bunun karşılığında bana ücretsiz hizmet veriyor, aynı şekilde hastane seçme özgürlüğüm bir hasta olarak bana tanınmalı.

Bunun örneği yalnız Türkiye de değil birçok ülke de yapılıyor.

Eğer sosyal sigorta yatırımlarınız tamam değilse yani eksikse SSK size sigorta kartınızı mühürlemiyor ve siz bakınamıyorsunuz Devlette dahi. Yani devlet aslında beleş bakmıyor sizden bunun parasını her ay alıyor.

Sağlık Bakanımız Sn Gülle son derece vizyonu geniş, vatandaşının sağlığını düşünen bir doktordur öncelikle. Bunu bir evvelden en iyi bilenlerden biriyim.

Öyleyse Sağlıkta bir reform gerçekleştirerek her KKTC vatandaşına istediği hastane de tedavi hakkı tanınmalı ve devlet ilgili hastaneye bu parayı ödemeli.zaten biz yurttaşlar devleti ödüyoruz. Altını çizmekte yine fayda görürüm. Bu yalnızca YDÜ hastanesi de olmayabilir tüm hastaneler olmalıdır.

Böylelikle Devlet hastanelerinin de yoğunluğu ve yükü azalmış olacaktır.

Başta YDÜ'yü örnek verdim çünkü en iyisi şu an O.

Yani bugün Allah korusun ciddi bir rahatsızlık geçirin; aklımıza ilk gelen YDÜ hastanesine kapağı atmak olacaktır. Hele hele son zamanlarda bu çokça arttı. Arttı çünkü sağlık önemli ve insan haliyle en iyisini seçer.

Ama isteyen istediği hastaneyi seçsin. Hastaya bu hak tanınsın. Bu ciddi anlamda bir sağlık reformu olur, hem devlet hastanelerinin yükünü azaltır hem de özel sektörü güçlendirir.

Doğal olarak rekabet doğar ve her hastane kendini geliştirmek için çaba harcar. Bir de bakarsınız sağlık turizmi tavan yapmış.

Aslında çok basit ama çok da önemli bir adım olur.

Geçtiğimiz gece Turizm eski bakanı Ünal Üstel konuğumdu. KTHY batmışken nasıl bu kadar destinasyon bağlayabildiniz diye sorum kendisine.

"Teşvik sistemini iyileştirdik ve TC Yardım heyetiyle başarıyla uyguladık. Sıfır olan charter ve destinasyon sayımız on sekize çıktı. Tur operatörleri turist bulmak için çalıştı, turisti buldu, getirdi, teşvikini aldı, oteller doldu, havayolları çoğaldı, zincirleme ilgili sektörler güçlendi" dedi.

Bu konunun aynısı sağlık sistemi içinde uygulanabilir.

Düşünsenize bir: herhangi bir Türkiye vatandaşı arzu etmesi halinde YDÜ gibi gelişmiş bir hastanede tedavi olabiliyor. Bu binlerce insanın bundan yararlanması demek aynı zamanda ülke turizmine de yarıyor.

İkincisi; benim vatandaşım da en iyi şekilde tedavi alma hakkı kazanıyor ve kendi hükümeti ona sahip çıkıyor, devlet hastanelerinin yükü azalıyor.

Üçüncüsü de rekabetin doğacak olmasıyla ülke deki sağlık sektörü hızla gelişiyor ve yurt dışından da hasta almaya başlıyoruz. Yıllarca hepimizi Türkiye'nin ve İngiltere'nin yollarını aşındırmadık mı?

Yani Ankara hükümetinin bu atağını kendi hükümetimiz de takip ederse sağlık turizmini yaratmayı bir yana bırakın sağlık sektörünün hızla gelişmesini sağlayacaksınız.

Sn bakan işte önemli bir adım atma fırsatı; bu kadar kolay ama önemli bir atağı yapma şansı ayağına geldi, bunu kendi yurttaşınız için kullanın.

************

Yarın ki yazım Şeyhülislamın hikayesi ile ilgili olacak, mutlaka okuyun.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları