"Naiflik", "uyarı" yoksa tehdit mi?

Yayın Tarihi: 26/11/13 08:00
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+

Aslında yazının başlığını Yorgancıoğlu'ndan CTP'ye tehdit diye atacaktım ancak Yorgancıoğlu'na haksızlık olacağını düşündüm ve bundan vazgeçtim. Özkan Yorgancıoğlu her ne kadar süreci kötü götürse de toparlamaya çalıştığı bir gerçek. Ancak bunu yapamıyor. Bunu ciddi anlamda yapamıyor. Yani insan hükümete gelir gelmez ard arda zam yapar mı?

Niye zam yapar bir hükümetin başı? Para sıkıntısı çektiği için. Peki önceki hükümet niye zam yapmaz Ankara'dan gerekli desteği gördüğü için. Peki bu hükümet Ankara'nın desteğinden uzak mı? Evet uzak.

Peki neden uzak? Serdar Denktaş yüzünden. Peki neden Serdar Denktaş yüzünden bu hükümet parasız?

Çünkü Serdar başkan, AK Parti Hükümetinin KKTC'deki ve Türkiye'deki yetkilileri ile kavgalı. Her şeyi duyuyoruz, bir şey kaçmıyor bizden.

Benim anlam veremediğim Kuzey Kıbrıs'a bu kadar yardım eden bir AK parti hükümetiyle kavga ve geçimsizlik niye?

YORGANCIOĞLU TEHDİT Mİ ETTİ?

Başbakan Yorgancıoğlu'nun "seçilmezsem Başbakanlıktan istifa ederim" ifadesi son derece düşündürücüdür. Bu naif bir söylem midir? Uyarı mıdır? Yoksa CTP tabanına bir tehdit midir?

Okuyucu bunu okur ya da dinler geçer mesele bunu iyice irdelemekte.

Yorgancıoğlu'nun bu açıklamasını ilk olarak incelediğimizde naif bir söylem gibi gelir. "seçilmezsem Başbakanlıktan istifa ederim" diyerek Yorgancıoğlu aslında "yani doğal olarak artık CTP'nin genel başkanı değilsem Başbakan da olmama gerek yok, yani sürgit etmem". Mantıklı olarak baktığınızda bu anlam çıkıyor Yorgancıoğlu'nun açıklamasından.

Peki Yorgancıoğlu istifa ederse ne olur? Diyelim ki kaybetti seçimi ve istifa etti Başbakanlık görevinden. Yani gidip Reisi Cumhurumuza istifasını sundu.

Doğal olarak Cumhurbaşkanı'nın hükümeti kurma görevini Asım Akansoy'a vermesi gerekir. Peki vermek zorunda mı?

HAYIR!

Cumhurbaşkanı Eroğlu, Hükümeti kurma görevini Asım Akansoy'a vermek zorunda değil. Teamüller öyledir. Ne teamülü? Cumhurbaşkanının anayasal yetkisi var, 50 vekilden istediğine verir.

Yani şimdi Yorgancıoğlu şunu mu anlatmaya çalışıyor: "ey CTP beni desteklemezseniz ve ben kaybederim de Asım kazanır, Başbakanlıktan istifa ederim, eğer Eroğlu Hükümeti kurma görevini CTP'ye vermezse CTP hükümeti düşer".

Bunu Yorgancıoğlu'nun ince bir uyarısı olarak alıyorum ben. Yani evet, Yorgancıoğlu kurultayı kaybederse Derviş bey Asım beye hükümeti kurma görevini verecektir diye düşünebiliriz. Peki bundan daha ideal bir koşul mu vardır "UBP-DP" hükümeti için?!

Şimdi anladınız mı Yorgancıoğlu'nun söylemini?

Eee napalım peki? Akansoy'u değil Yorgancıoğlu'na oy verin de CTP hükümeti düşmesin, istihdamlar devam etsin diyebilirsiniz düz mantıkla.

İşte o zaman da böyle bir düşünce aleni bir tehdit oluveriyor.

Ben Amerikan iletişimi okudum. Bir Başbakan bir söylemde bulunduğunda birçok insan düz mantıkla bakar ve anlamaz ancak bilinçaltına gönderilen mesajlar çoktan gönderilmiştir.

Bu tekrarlanacak ilerleyen günlerde göreceksiniz ve "aman diyecek CTP'liler, Yorgancıoğlu kaybederse de istifa eder Başbakanlıktan ne istihdam ne iş, aş ne de menfaat"; bunu günün sonunda CTP delegesine dedirttirecekler.

Haa hayal kurmuşsun, senaryo yazmışsın da diyebilir Özkan bey, o zamanda Özkan beyin yanında boy gösterip gezen akıl danışmanları havadan para alıyor derim zira hedefsiz ve maksatsız açıklamalar yapan bir başbakanımız var diye düşünürüm.

Bu daha da acıdır. Yorgancıoğlu'nun bu açıklamaları maksatlı olsa dahi etik değil ama Kıbrıs Türk halkının ekmek meselesini ayakta tutması hasebiyle son derece geçerlidir.

***************

İYİLİKTEN MARAZ DOĞARMIŞ BEYİM!

Tarım ve Doğal Kaynaklar Eski bakanı ve TDP Genel Sekreter Eski Yardımcısı Sami Dayıoğlu'nun bir süre önce kurultayda hizip iddiasıyla dolaştırılan listeleri basına açıklaması bazı parti gençleri tarafından tepki gördü. Parti içinde bu tür yanlış olayların yaşanmamasını savunan Dayıoğlu'na karşı öyle görülüyor ki aleyhteki bazı gruplar maksatlı ses verdiler. Dayıoğlu'na yönelik sert yazı yazanları zamanında Dayıoğlu'na savunmaması ve kabahatlerini örtmemesini dostları salık vermişti. Demek ki Sami bey neymiş, iyilikten hep maraz doğarmış.

**************

HÜDAVERDİ VE ARTER'İN ATAMALARI NE OLDU?

Hem Hüda Hüdaverdi hem de İsmail Arter çok sevdiğim dostlarımdır. Demokrat Parti adına ciddi kazanımdır bu iki insan. Sürekli atamalar yapılıyor, görevden almalar oluyor. Her böyle haber gördüğümde bakıyorum bu iki dostun isimleri var mı diye; göremiyorum. Serdar bey en azından bu iki kadim dostunu olsun atasın, attıkları imzanın yasallığı olsun. Yoksa UG'ye teslimiyete devam mı?

*************

BAKAN GÜLLE'NİN ZEHİR GİBİ EKİBİ VAR

Çokaz bakanın yaptığını yaptı Sağlık bakanı Ahmet Gülle ve teknik kadroya, devletleşmeye verdiği önemi gösterdi. Ahmet Ulutekin gibi ciddi yasaların hazırlanmasında önemli rol oynayan birini ekibinde tuttu, ve daha nice önemli isimleri. Bunun bir benzer örneği Turizm bakanlığında da yaşanıyor; örneğin Turizm Planlama Dairesi Müdürü Turgut Muslu yıllardır bu görevi yürütüyor, zira mesleğinin en iyilerinden biri. İşte devletleşme kıymetli bürokratları devlete kazandırabilme becerisini gösterebilmekte. Bakan Gülle'yi kutluyorum. Şu sağlıktaki reformu da başlatın artık.

GÜNÜN SÖZÜ:

"Eğer sizi üzen kişilere hala selam verebiliyorsanız,bu vicdanınızın sadakasıdır"

Mevlana

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları