Denktaş'a karşı eylem hazırlığı

Demokrat Parti'nin tüzük kurultayını önceden yazmıştım. Demokrat Bakış'ta yayımlanan tüzüğü alıp incelediğimde, bu tüzüğün demokratik yapıdan ve siyasi etikten çok uzak olduğunu ve bu tüzüğün külliyen geçmesi halinde Serdar Denktaş'ın kelime anlamıyla resmi diktatörlük ilan edeceğini ifade etmiştim. Bu yazımın ardından başka gazetelerde bunu ön sayfalarına taşıdılar. Netice itibarıyla tüzük kurultayı toplantısı yapılırken Ankara'daydım.

Tüzük toplantısında yaşanan krizi ve yaşanan kavgayı an ve an takip etme şansım oldu. Kürsülerde yapılan konuşmalar, toplantıya katılanlar tarafından bana mesajla bildirildi.

Soğuk bir Ankara gecesinde Lefkoşa'da Demokrat Parti'nin üzerinde fırtınalar estiğini öğrendiğimde pek de sürpriz olmadı benim için.

İlk önce olaya bakalım ve arka planını okuyalım yaşananların.

NİSAP YOK DİYEN GÖREVDEN ALINIRSA

Yazının başlığını Serdar Denktaş'ta akıl tutulması var diye atacaktım ama hafta sonu yaşanan gelişmeler nedeniyle değiştirdim. Malum Denktaş'ın hoşlanmadığı şeyler yazıyoruz ya düşmandan daha da düşmanız ya, umarım siyaset durulup Serdar bey siyaseten emekli olduğunda bu yazıları bir daha okur ve anlar yaptığı yanlışları.

DP Genel Sekreteri Bengü Şonya'nın genel sekreterlik yarışına katılmayacağını ve siyasetteki yöneticilik vasfını noktalayacağını biliyordum. Tüzük kurultayı için toplanıldı, eğer bir partinin tüzüğünü değiştirecekseniz, delegelerinizi toplar ve bunu yaparsınız. Bengü bey çıkıyor kürsüye ve nisap yoklaması yapalım, yeterli nisap yok diyor. Serdar bey de çıkıp diyor ki gelecek toplantıya senin görevden alınmanı oylayacağız.

Hoppala; neden genel sekreterin görevden alınmasını oylayacaksınız, noldu ki? Genel sekreter tüzükte emredileni uygulamanızı istediği için mi? Evet, peki neden? Çünkü bu partide tüzük de parti de her şey Serdar Denktaş. O emreder kulları yapar. Bu bugüne kadar da böyle oldu.

Şimdi Serdar beyin bu tavrı demokratik mi? Evet ben soruyorum, serdar bey de sorsun kendi kendine , bir genel sekreter nisap yok dediyse görevden mi alınır. Velev ki aldınız, sizi dinelemeyen herkesi attınız partiden, yalakaları aldınız yanınıza, bu sizi diktatör yapmaz mı?

Devam edelim..

İLK KEZ BÖYLE BİR ÇAĞRI

Ne DP tarihinde ne de Kıbrısın siyasi tarihinde hiçbir parti genel sekreterini görevden almak için parti meclisi çağırmadı. Serdar beye yine sormak lazım; genel sekreteriniz birinden rüşvet mi aldı, birini taciz mi etti, örneğin birine sanayi arsası vereceğim deyip parasını alıp da vermedi mi, ya da otel yeri verdi para aldı da yüz kızartıcı bir suç mu işledi? Yani ne yaptı ki bu adam ya da ne tür bir usulsüzlük işledi ki parti meclisini toplayıp apar topar görevden alacaksınız? Yani bunu açıklamanız gerekir.

Hepimiz biliyoruz ki sizin olduğunuz yerde böyle usulsüzlükler ve yanlışlar olmaz. Buna asla izin vermezsiniz, bu yönde size güvenimiz tam.

Eeee ne kaldı geriye; yoksa sizinle hem fikir olmadığı için, parti kurallarının uygulanmasını istediği ve işinizi zorlaştırdığı için mi görevden almalı onu parti meclisi?

AYIP OLMUYOR MU?

Peki niçin sayın başkan sizin yanlışlarınızı yüzünüze söyleyebilen ve en kötü gününüzde partiyi taşımanıza yardım eden birine bu tür davranışları reva görüyorsunuz? Herkes yapsın vefasızlığı ama siz yapmayın. Eroğlu'nun merhum Denktaş beye yaptığı vefasızlıkları onun yörüngesine girip siz de kendi dostlarınıza yapmayın.

Demokrat Parti'nin siyasi tarihinde söz dinlemeyen bir genel sekreteri görevden almak için parti meclisi çağıran ve başarısız olan bir genel başkan olarak bu akşam kayıtlara düşeceksiniz.

Siz kendinize bu olanları yakıştırıyorsanız söyleyecek bir şey yok.

DP PARTİ MECLİSİNDE BU GECE NELER OLACAK?

Kuvvetle muhtemel DP Parti meclisi bu gece toplanmayacak, onu söyleyim, velev ki ben yazdım diye toplarsa Serdar başkan koca bir hayali sükut ve güç kaybı bekliyor kendisini çünkü hiçbir şekilde Şonya'nın görevden alınma kararı çıkmayacak bu akşam. Dahası Serdar beye karşı partililer bu gece ciddi bir protesto eylemi yapmayı planlıyor çünkü Serdar beye partisi hayli kırgın. Dahası o UG kanadı dedikleriniz de bu işe tam olarak sıcak bakmıyor.

Sizin HAYIR cevabı çıkan bir parti meclisinden sonra Allaha her gece dua edin Şonya aday olmasın çünkü aday olması halinde o rüzgarla kazanacak. Kazandığı günde sizin siyasi yaşamınız bitecek.

Yani ben oturduğum yerden bunları görüyorum da siz görmüyor musunuz? Bir dostunuz dahi gelip size fikir ver miyor mu? Yok mu sizi seven ve hata yapmanızı istemeyen bir dostunuz?

Malum ben böyle yazdığım için bengücüyüm, taraflıyım, sizi de istemiyorum; böyle düşünüyorsunuz ama değil. Bengü beyi yürekten desteklediğim doğru genel sekreterliğe aday olmayacak ve bırakacak olan bir adamı sırf doğruları yapmanızı işaret ettiği için görevden almaya kalkmanın kötü gün dostluğuna, vefaya sığmadığını gördüğüm için bunları yazıyorum.

Birçok örgüt başkanınızın, hatta vekillerinizin sizinle ilgili yaptığı ağır konuşmaları duysanız üzüntüden hasta olurdunuz.

Sn Başkan, zaman değişti, Demokrat Parti de değişti. Eksileri azaltmaya enerji harcamak yerine artıları çoğaltın ki eksiler azınlıkta kalsın.

Tüzük de bu tür bir görevden almayla ilgili madde bile yok. Bu gece bittiğinde yenilgi almış bir Başbakan yardımcısı ve Genel Başkan olacaksınız. Parti meclisini toplama hatasına düşmeyin.

Tecrübe ederek öğrenmek en pahalı ama en iyi yöntemmiş, hayırlısı!

***************

GÜNÜN SÖZÜ:

Vefa nedir,bilir misin? Vefa arkanda bıraktığını,giderken yaktığını yabana atmamandır.Vefa;dostluğun asaletine,sır dua sonrası verilen sözlere,hayallere ihanet katmamandır.Vefa; ötelerin sonsuz mükafatı karşısında,cehennemi hafife almaman, ulvi güzellikleri dünyaya satmamandır.

Mevlana