Asgari ücret 'o'na emanet

Yayın Tarihi: 20/12/13 07:28
okuma süresi: 6 dak.
A- A A+
Türkiye tutuklamalar ve istifalarla sarsılırken elbette ki buna kayıtsız kalınmaz ve birçok şey yazılır, kaleme alınır ancak bu konu hakkında birçoğumuzun hala net bir bilgisi yok ve böylesine ciddi bir gelişme için dedikodulara dayanarak yazı yazmaktansa mesafeli durmak daha doğrudur.

Zira biz köşe yazarları yorum yaparak ve tespitlerde bulunarak konuları incelediğimiz için bilmediğimiz konularda ahkam kesmenin de bir anlamı yok. Niye yazma ihtiyacı hissettim bunu, bazı kesimler Türkiye de yaşanan gelişmelere kayıtsız kalındığı yönünde dün çokça eleştiriler yaptı kamuoyunda, ondan yazma ihtiyacı hissettim.

Türkiye'nin kendi ciddi sorunları kendini bağlar biz kendimize bakalım. Dünkü zamsalak yazım oldukça ilgi gördü, bunun üzerine ülkemizde uzun yıllardır başarılı sendikacılık yapmış ve önemli bir kitlenin temsiliyetini diğer sendikacı arkadaşlarıyla birlikte yürüten bir duayenin kapısını çaldım. Hür-İş Federasyonu Başkanı Yakup Latifoğlu.

İşçi tarafını temsilen asgari ücret tespit komisyonunda görev yapıyor, aslında görev yapıyor dersek yanlış olur, mücadele ediyor.

Malum asgari ücret 1231 TL. hani ipe de yeter sabuna da yeter cinsinden. Sohbete oturduğumuzda paltolarımızla birlikte oturuyoruz. Oda soğuk.

"kusura bakma soba ve klima açmamı bekleme benden, zamlar hepimizi mahvetti" diye espriyi patlatıyor. Gülüyoruz birlikte, gülüyoruz ama gerçek de bu.

"Hayatı ucuzlatmak ve emeğin değerini artırmak için iktidara gelen CTP hükümetinin topluma gördüğü reva bu" diyerek başlıyor söze.

"ya hayatı ucuzlatacaksınız ya da maaşları artıracaksınız. Bu denge başka türlü bulunamaz. CTP Hükümeti emeğin karşılığını vermek ve hayatı ucuzlatacağı vizyonuyla iktidara talip oldu. İktidara da geldi gelmesine ancak görüyorsunuz ki elektrik ve tüp gaz zammı başta olmak üzere, akaryakıt ve çeşitli gıda maddelerine zamlar yapılıyor. Hayatı ucuzlatmak bir yana dursun peşi sıra zamlar geliyor. Eğer şartlar bu zamları ille ki yapmanızı gerektiriyorsa o zaman hayat pahalılığını ve asgari ücreti artırmanız ve vatandaşın bütçesini rahatlatma zorunluluğunuz doğruyor. Asgari ücret bildiğiniz gibi 1231 tl olarak vatandaşın eline geçiyor. Yaptığım araştırmalar neticesinde gerçek asgari ücretin hayat pahalılığını ve Devlet planlama örgütünün de hesaplamalarını göz önüne aldığınızda 2238 tlnin de üstünde olduğu yönündedir. Arada bu kadar açık bir uçurum varken ve her alana zamlar durmaksızın gelmeye devam ediyorsa Hükümet olarak siz asgari ücret artışını maksimum seviyesinde vermek durumundasınız. İşçi tarafı olarak biz bunun haklı kavgasını veriyoruz. Ben ve ekibim Kıbrıs Türk halkının refah seviyesinin ciddi anlamda artması ve rahat nefes alabilmesi için disiplinli şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öyle görüyorum ki iyi bir asgari ücret artışı yapılmasında çalışmalarımız sonuç verecek" dedi.

Gözlüklerini taktı ve masasının üzerinde duran dosyaları açarak bana birçok rakam ve çalışma gösterdi. Asgari ücretin yükseltilmesi konusunda umudu var Yakup başkanın. Belki pek farkında değiliz ya da sadece söyleyip geçiyoruz ama son üç ay da çeşitli tüketim maddelerine ki bunun içine her şeyi koyabilirsiniz, inanılmaz zamlar yapıldı.

Öte yandan dövizin TL karşısındaki önlemez yükselişini de hesaba katarsak asgari ücrete tabii olarak çalışan bir yurttaşın sandüç parasına geçindiği bir gerçek.

Uzun uzun partilerin ve hükümetlerin yaptığı yanlışları ve bu yanlışları devam ettirmelerindeki ısrarı da konuştuk. Yakup başkan sendikal hayatın birçok alanında çalıştığı için Çalışma hayatının daha iyi noktalara nasıl taşınabileceği noktasında ender bilgili insanlardan biri.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Aziz Gürpınar'ı da hayli bilgili ve alakadar buluyor ancak ben Aziz beyi bakan değilken Çalışma hayatına ilişkin ürettiği fikirleri şimdi o koltuk da da otururken yapmasını, uygulamasını bekliyorum.

Hür-İş Federasyonuna bağlı sendikaların daha birlik hareket etmeleri gerektiğine yönelik inancımı başkana aktarırken kendine has gülümsemesiyle yetiniyor, yüzüme bakıp ancak şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki en azından Hür-İş bazı sendikalar gibi kendine menfaat sağlamak amacıyla, göstermelik eylemler yapmaktan kaçınıyor.

***************

HAYRİ ORCAN'LA ANKARA MACERAMIZ

Geçtiğimiz hafta Türkiye Konfederasyonlar Topluluğunun davetlisi olarak Ankara'ya gittik. Meslektaşım Alihan Pehlivan da vardı tabii. Bazı siyasetçilerde davet aldı. Tatlısu Belediye Başkanı Hayri Orcan'la birlikte Ankara'nın -10 soğuğunda Ankara garına sığınmak zorunda kaldık. Dışarıda acımasız bir hava vardı. Hani biz soğuk diyoruz ya Kıbrıs için yalan. Sonra Alihan gelerek bizi soğuk havada Gar'ın içinde beklemekten kurtardı ve 10 yıldızlı Gar Palace oteline götürdü. Geriye de bu anı kaldı.

*****************

EL-SEN'İN EYLEMİ SAMİMİ DEĞİLDİ SANKİ

Geçtiğimiz gün El-Sen Maliye Bakanlığı önünde bir eylem yaptı. Sonra bakanlığa girip maliye Bakanı Zeren Mungan'la görüştüler. Haberi arşivden girip bir daha okudum. Meğerse El-Sen gidip Devletin Kıb-tek'e olan borcunu ödemesini talep etmiş. Yani öyle sandığınız gibi elektrik zammını protesto etmediler. Borcunu öde ey devlet demişler. Bir gün sonrasında Türk-Sen Başkanı Bıçaklı bir açıklama yaparak elektrik zammına yüklenmiş. Eylemi Kıb-Tek için mi yaptınız halk için mi, orası karıştı söyleyim.

************

GÜNÜN SÖZÜ:

Erkeğin yaradılışında sevmek yoktu. Ona aşkı öğreten kadındır

Madame De Scudery

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.