Bu hükümeti hatırladınız mı?

Her yazar gibi ben de çiçeklerden böceklerden bahsetmek istemez miyim. Aşka duyulan hayranlıkları kaleme aldığım şiirlerimi yayınlayım sayfamda, güzel günler hangi dağın ardındadır deyip söze başlayım. Usta bizim memlekette dağın ardında deniz var, güzel gün falan yok, varsa da dağın yamaçlarında bir yerde kaybolmuştur ve onları adaçayı toplayan çocuklar bulabilir yalnızca.

Yine dramatik şiirsel bir giriş oldu yazıya.

Sene 1994 DP-CTP hükümeti daha o yıllar ben çocuğum, sınav zamanı. Sürekli kavga edip boşanan çiftler gibi bir hükümet dönemi. Kış da ne biçim bir kış. Türkiye'den yakıt gelmiyor, elektrikler sürekli kesiliyor, sürekli karanlıktayız, CTP-DP sürekli kavga ediyor, hükümet kurmaca bozmacanın moda olduğu yıllar. Yanılmıyorsam 6 kez bozup yedi kez kurdular.

Böyle hükümet mi olur Allah aşkına. O zaman da Allahın lüksün den başka bir şey yok, neyi görüp neyi çalışacaksın.

Yıllar geçti bu anlaşamayan eski karı koca dünyaya inat bir daha denediler, fotoğraf aynı.

O günden bugüne değişen tek şey CTP büyük ortak, o kadar. Zamlar aldı başını yürüdü, elektrikler kesilmeye başladı. Daha hükümete gelir gelmez, yakıtı ödeyememişlerdi. Yani, hepten macera hepten karmaşa.

İnsan haliyle oturup düşünüyor, hele bizim gibi her gün yazı yazan yazarlar ki yakın geçmişi çok bilenler, bu hükümet bu halka bu ülkeye nasıl refah getirecek, nasıl olacak, nasıl yapacaklar.

Yapacaklar, şans verin diye biri bağırıyor aradan, iyi şans verelim de dike dike söke söke de olmaz ki bu işler.

ZAMCI BAŞBAKANIMIZ VAR

Yani soralım şu soruyu Başbakan Yorgancıoğlu'na "Sn Başbakan koltuğa oturdunuz, bu koltuğu kaybetmemek adına size yapılan tüm uyarıları ber taraf ettiniz ve oturdunuz. Zamdan başka ne yaptınız? Çıkın ve açıklayın bu topluma. Deyin ki "Beeen başbakan olduğumda şunlar kötüydü bunları iyiye çevirdim". İşte bir gazeteci olarak ben size soruyorum. 100 günde zamdan başka ne yaptınız?"

Özkan bey birileri size oyun mu oynuyor bilmiyorum, birileri size bu zamları perde gerisinden mi yaptırıyor bilmiyorum ama bu şekilde giden bir hükümetin başı olarak iktidar ömrünüzü çok yakına çektiniz bilesiniz.

Benim de hoşuma gitmiyor sabah akşam başbakanı eleştirmek, ama güzel de bir şey yapın, hayatı ucuzlatmak olması lazım esas politikanız, emperyalist bir başbakan gibi davranıyorsunuz. Biraz da kendi içinizden gelen sesi dinleyin, önünüze konulan her şeyi imzalamayın.

*************

ANKARA'NIN YAKIŞIKLI ÇOCUĞU NAMİ

Ben boşuna mı yazıyorum Ankara ile Eroğlu'nun arası düzelmez diye. Biliyoruz da yazıyoruz heralde. Dışişleri Bakanı Özdil Nami AK Parti tarafından sevilen ve değer gören biri. Ankara da son derece iyi ağırlanıyor ve seviliyor, Kıbrısın dış politikası konusunda kendisine çok güveniliyor, bakın şimdi Eroğlu ile Nami'nin arası açık. Son 10 yıldır hiçbir dışişleri bakanı Cumhurbaşkanı ile birlikte çalışmadı. Nami de çalışmayacak. Açıkçası ben Nami'ye Ankara'nın yakışıklı çocuğu ve ileride ki Cumhurbaşkanı adayı olarak bakıyorum. Aman adama kötülük de yapmayım, 2014'deki değil daha ilerideki cumhurbaşkanı adayı demek istedim. 2014 paşalar gibi Derviş Eroğlu'nundur. Bakın net söylüyorum, Yorgancıoğlu ve şürakasının hediyesidir Sn Eroğlu'na. Ne diyelim Derviş bey yapıyor bu işleri. Ama Derviş beye tekrardan hatırlatmakta yarar görüyorum, Özdil Nami'ye sempati ve destek daha fazla. Bence siz bir Ankara turu yapın, arayı sıkı tutun.

***************

AMAN KUTLAY ERK DİKKAT ETSİN

CTP-BG Genel Sekreteri Kutlay Erk hepimizin sempati duyduğu insanlardan biri. En azından ben sempati duyuyorum. En azından aklıyla hükümet yönetmeyi arzu eden biri. Birkaç gündür açıklamalarını okuyorum. Yanlış çok yanlış açıklamalar. Başbakanmış gibi açıklamalar yapıyor. Kendisi başbakan değil ve yöneticiliğine muhalif olduğu bir genel başkanı sahiplenmeye çalışıyor bu açıklamalarla. Özkan beye hepimizin saygısı büyük ama kötü başladı ve çok kötü gidiyor, bu başarısızlığı sahiplenecekse Kutlay bey Özkan bey ile birlikte yıpranacak. CTP şu sorunları çözecektir biz halktan çekinmeyiz kaçmayız diyorsa birkaç ay sonra her şey daha kötüye giderse Özkan bey ile birlikte medya Kutlay beyden de bunun hesabını soracaktır. O zaman da ben başbakan değilim demesin. Ben derim ki bırakın herkes sırtlandığı yükü taşısın Hükümet ile CTP sizce şu an aynı mı Allah aşkına? CTP Sosyalist bir kültüre sahip peki hükümet o kültüre sahip mi? Oturup bunu bir düşünün.

*************

YUSUF YÖNLÜER KADAR DİRENEBİLMEK

Basit bir girip oluruz da ya da basit bir baş ağrısı çekeriz de öleceğimizi sanırız çoğu zaman. Acısından oturup ağlarız. Facebook paylaşım sitesinde hep uzun uzun yazılarını okuduk Yusuf Yönlüer'in. Oldukça zor bir savaş verdi kansere karşı. Yazılarında hep umudu korumaya çalıştı. En son paylaşımını hatırlıyorum da arkadaşlarıyla Cuma namazından dönmüştü ve bunun fotoğrafını yayınlamıştı. Bir gün durum geçmiş fotoğraflarına baktım Yusuf hocanın insan neydi de ne oldu diyor kendi kendine. Ne eşini ne de kendisini yakınen tanımam. Eşini de kutlamak lazım ona çok yardım etti, sonra çocukları en çok da Yusuf hocayı kutlamak lazım, yaşamak istedi ve direndi. Vesile kılınıyor ve gidiyorsunuz. Mesele kendine yakışan şekilde gitmek, o kendine yakışan şekilde gitti. Allah gani gani rahmet eylesin.

***********

GÜNÜN SÖZÜ:

Bahar gelmiş dağlarına memleketimin, görüşmecim yeşil soğan göndermiş, karanfil kokuyor cigaram.

Ahmed Arif