Eroğlu İle Talat hükümetten şikayetçi

Yayın Tarihi: 25/12/13 08:00
okuma süresi: 8 dak.
A- A A+
Akşam saatlerinde yazı yazmak için klavye başına geçer geçmez telefon çaldı. Telefonun ucundaki dostuma "ağır ağır UBP-DP koalisyonuna gidiyoruz sanırım. CTP-UBP artık zor görünüyor. Derviş beyin istediği olacak" dedim.

Nerden çıkardın dedi " geçtiğimiz akşam Vasilyada UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün üç aya kadar UBP'nin büyük ortak olarak hükümette olacağını defalarca kez tekrarladı" dedim.

"iyi de Serdar bey, Derviş beyin sözünü dinlemiyor ki, kendi başına hareket ediyor" dedi.

Ve devam ettik konuşmamıza. Telefondaki dostum Saraya son derece yakın bir dostumdu.

Bu konuşmanın ardından İkinci Cumhurbaşkanı Talat'ın da bir açıklamasını okudum haber sitelerinde. "Bu hükümetin hata yapmadığını söyleyecek değilim" ifadesi Hükümet üzerinde soğuk duş etkisi yaptı. Talat'ın CTP hükümetine basın önünde ilk tepkisiydi bu çünkü.

EROĞLU ŞANSINI KAYBETMEK İSTEMİYOR

Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun CTP-DP hükümeti kurulurken Serdar Denktaş'ın kabine için seçtiği bakanlıklar konusunda rahatsızlık duyduğu ve stratejik davranmadığı için Serdar Denktaş'a tepkisini dile getirdiğini biliyoruz.

İrsen Küçük'e karşı galip gelemeyen Kaşif ile Eroğlu cephesi en nihayet UG'yi kurarak UBP'den ayrılmıştı. Şuan DP-UG'nin sahip olduğu vekillerin neredeyse 9 tanesi Derviş beyin sözüyle hareket edecek kişiler. Derviş bey yarın sabah UBP'ye gelin dese muhtemel 9 vekil UBP'ye geçiş yapar. Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun amacı UBP ile DP'nin koalisyon kurup yerel seçimlerde iyi bir başarı elde etmesi ve sonrasında da bu rüzgarla Cumhurbaşkanlığını bir dönem daha uzatması yönünde.

Bu planı artık ezberledik. Saraya yakın dostumun dün akşam bana "Denktaş söz dinlemiyor ki" demesi son derece önemli bir anekdot.

Tabii Serdar beyin şu sıralar başı kurultay konusunda son derece rahatsız. Şonya'nın kendisine karşı elde edebileceği zafer ihtimalinden dahi aşırı huzursuz. Bu nedenle 26 Ocaktan önce UBP ile hiçbir ortak noktaya varacağını sanmıyorum.

Dahası böylesi bir koalisyonda Serdar Denktaş'ın dönüşümlü başkanlık da istediğini biliyoruz. Hüseyin Özgürgün'ün de böyle bir şeye sıcak bakmıyor.

Eğer Eroğlu bu iki partiyi bir çatı altında toplayamayacağını anlarsa kısa süre içerisinde UBP-TDP hükümetinin yolunu açmayı deneyecektir.

Bu yazdığımı hiç kulak arkası yapmayın. 15+9= 24 UBP'li vekil yanına 3 TDP'li vekili de alır 7-3 bir hükümet kurar ve yoluna devam eder.

Bu olmayacak diye düşünürseniz, size ocak ayında UBP-DP ittifakı olmazsa UBP'ye geçecek DP'li vekillerin olduğunu açıkça söylemek isterim. Bunu bana ifade eden vekiller var.

Sonuç olarak Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun, şu an ki hükümetten son derece rahatsız olduğunu söyleyebiliriz.

TALAT DA HÜKÜMETTEN RAHATSIZ

CTP kurultayında Talat tarafsız kalmayı tercih etti. Müdahil olsaydı çok rahat Akansoy kazanırdı ve Akansoy kazansaydı CTP-DP hükümeti anında bozulacaktı. Talat tarafsız kalmayı tercih etti ve sessizliğini en sonunda dün bir kez daha bozdu. Hükümetin hata yapmadığını söyleyemem derken bu cümleyi masumlaştırmaya çalıştı ve hükümetin ne hatası olduğunu söylemedi ama hükümetten rahatsızlığını da beyan etmiş oldu.

Peki neden rahatsız Talat bu hükümetten? Çünkü Özkan bey Talat'ı dinlemiyor ve Özkan beyin Cumhurbaşkanı adayı da Talat değil. Talat bunu bildiği için de rahatsız. Baktığınızda hem MYK hem Parti Meclisi hem de Genel Sekreterlik Özkan beyin karşısında olan isimlerden oluşuyor. Bu nedenle Özkan bey ağır kontrol altında.

Talat'ın "rahatsızım" beyanları sözünün dinlenmediğine dalalet ediyor. Farkındaysanız 2009 UBP'sini eleştiriyor. Yani Eroğlu'nun Başbakan olarak yeniden seçildiği tarihi işaret ediyor. Eroğlu UBP'si ve DP'sinin CTP ile kol kola olması ya da olması ihtimali Talat'ı rahatsız ediyor.

Zaten bu nedenle Eroğlu'suz bir UBP ile CTP hükümet kurmalı diye ısrar etti. Bu rüzgar böyle estiği sürece Talat'ın da ileride kazanma ihtimali çok zayıf görünüyor hala.

Sonuç olarak ocak ayında değil ama Şubat ayında her halükarda bir değişiklik yaşanacak hükümette. Şubat ayı diyorum çünkü DP'nin kurultayı var.

Tabii benim tanıdığım Derviş bey her an bir sürpriz yapabilir.

**************

KARAS'IN TOPLUMA UZANAN ELİ

Şöyle bir düşündüm de aslında geç kalınmış bir yazı diye dedim kendi kendime. Telefon şirketleri olsun başka özel kurumlar olsun yardım bekleyen dernek ve topluluklara ciddi yardımlarda bulunuyorlar. Bir yerde belki kendi reklamlarını da yapıyorlar ama olaya o şekilde menfi bakmamak lazım zira bu tür kurumların verdiği desteği gelin görün ki devlet vermiyor.

Telsim en çok sosyal yardıma ihtiyaçlı kesime el uzatan kurumlardan biri. Genel Müdürleri Rasim Karas, Ulubay'dan aldığı görevi inanılmaz bir pozitif enerji ve hoşgörü çerçevesinde yürütüyor. Kendini misafir ya da Kıbrıs'ta görevli bir müdür değil, Kıbrıs'ta yaşayan bir yurttaş gibi hissediyor.

Biraz özel olacak belki ama Cuma namazında karşınızda bulabilirsiniz Rasim beyi Sevgili Fevzi Tanpınar'la, ya da çarşıda halkın arasında bulabilirsiniz, pek çok sosyal ortamda kocaman gülen yüzüyle size karşıdan selam verebilir Rasim bey.

Bu O'nun Kıbrıs insanını tanımak varsa sorunları daha net anlayabilmek için yaptığı bir davranış mı bilmiyorum ama Telsim müdürlerinin ilginç bir geleneği sanırım.

Geçtiğimiz gün de kaleme aldım, örneğin herkese bir fidan dağıtma kampanyaları inanılmaz beğeniyle karşılandı. Yılbaşında bir ajanda dağıtabilirlerdi, yapmadılar. Açık yüreklilikle söylemeliyim ki Posta gazetesi ekibi 30 civarında hediye fidan bekliyor, beni de bu iş için aracı koymuş durumdalar. Rasim beye buradan işittiriyorum.

Sonrası engelliler haftasında engelliler için yaptıkları önemli iki aktiviteden de bahsedelim. Engelliler için "Benim Gözümden" adlı "sesli kitap" yayınlanmasında önemli etkileri oldu. Sevgili dostum Gazeteci Yazar Hasan Çakma tarafından yazılan Kıbrıs'la ilgili 10 deneme yazısı kitap için 11 sanatçı tarafından seslendirilen bu kitaba başta Telsim Sanat, Bayrak Radyo Televizyon Kurumu (BRTK), Opus Stüdyosu, Rauf Raif Denktaş Görme Engelliler Okulu ve Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) Orkestrası destek oldu. Hepsini ayrı ayrı kutlamak lazım.

Bir de engellilere Özev ile birlikte düzenledikleri bowling turnuvasını eklemek lazım. Bize hiçbir şey engel olamaz sloganıyla yapmışlar bunu. Umarım bu tür etkinlikler sürekli hale gelir. Yılda bir kez olmaz. Engelli kardeşlerimizin sürekli ilgiye ve desteğe ihtiyaçları var.

Telsim'i ve Rasim Karas'ı iyi bir telefon hizmeti sağladıkları için değil, bu hizmeti sağlayıp haliyle her işletme gibi kazanç elde edip ama birçok işletmenin yapmadığı bu kazancı yine Kıbrıs Türk halkına harcadıkları için kutlamak istedim. Bunlara yenisini ekleyin, daha fazla karışın bu toplumun içine, siz artık Kıbrıslı bir Türksünüz.

************

GÜNÜN SÖZÜ

Politikacılar bebek bezi gibidir, düzenli olarak ve aynı sebepten değiştirilmeleri gerekir.

KEN DODD

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları