Yeni hükümet ne zaman??

Yayın Tarihi: 04/02/14 08:07
okuma süresi: 7 dak.
A- A A+
Bir DP kurultayı geldi geçti, inanın UG'sini yazmaya üşeniyorum, saygısızlıktan değil en başta söylediğim gibi DP ile UG'nin farklı iki yapı olduğu ve bugün gelinen aşamada küçük UG'nin büyük DP ile yer değiştirdiği gerçeğidir.

Serdar Denktaş, UBP ile kavga eden ve istedikleri menfaati alamadıkları için UBP'yi terk eden milletvekillerine hamilik yapmaya karar verdiği günleri hatırlıyorum. Serdar Denktaş'ın, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ve Ahmet Kaşif ile girdiği bu işbirliği en başından beri Demokrat Parti'nin hiçbir noktasında kabul görmemişti.

Serdar Denktaş'ın parti üzerindeki hakimiyeti nedeniyle baskı ve zorlama ile UG kanadı Demokrat Parti'ye kabul ettirildi. Sonrasında yaşanan genel seçimlerde UBP de başarısız olunca ortaya farklı bir fotoğraf çıktı.

DP-UG'de her şey yolunda giderken Bengü Şonya sorunu çıktı. Şonya'dan bir şekilde kurtulunması gerekiyordu ancak Şonya beklenenin ötesinde dişli bir aday çıkınca, DP tabanı üzerinde ciddi bir saygınlığı olduğu için bu durum Serdar Denktaş'ı korkuttu ve rahatsız etti.

Denktaş, kurultayın ikinci tura kalmasından korktuğu için Ahmet Kaşif ile Hasan Taçoy'dan kendi bölgeleri için en üst çalışmayı sergilemelerini istedi ve bu gerçekleşti. Her önüne gelen delege yazıldı ve hiçbir partide görülmemiş 2300 delege sayısı ortaya çıktı ve kurultay gerçekleşti. Partinin delege yazma şekli hangi kurala göre yapıldı o da ayrı bir muamma.

UBP-DP KURULACAK MI?

Güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere geçtiğimiz hafta UBP ve DP'den birer vekil bir araya gelip 4-4-2 şeklinde bir ön konuşma yaptılar. Her iki partinin genel başkanı da bilgilendirildi. Hatta Serdar Denktaş, UBP'de bu işle görevli vekili de arayıp kurultaydan sonra düğmeye basacağını söyledi.

Kamuoyunda öyle bir beklenti oluştu ki kurultaydan sonra hükümet bozulacak ve UBP-DP-TDP hükümeti kurulacak. Zaten bu yönde gayri görüşmelerin olduğunu her iki parti de gizlemiyor artık.

Dahası dönüşümlü başbakanlık da dahi anlaşıldığı bilgisi var.

Kurultay günü CTP Genel Sekreteri Kutlay Erk'e hükümetin devam edip etmeyeceğini sordum; " ilk başta uyum sorunumuz vardı ancak şimdi her şey yolunda" açıklamasını yaptı bana ve başka kaynaklarda hükümetin bozulmasını beklemenin saflık olacağını belirtiyor.

DENKTAŞ NE DEMİŞTİ?

Erçin Şahmaran ve Ediz Tuncel'in hazırladığı ADA TV'nin programı "Söz Sizde" de Serdar Denktaş şu sözleri söylemişti "Bizim için bir önyargı vardır. Yok, şöyle yapacağız yok ciğer sökeceğiz. Ama sanırım benden çok hedefe alınan Özkan beydir. Neticede biz Başbakanla iyi niyet içerisinde basının hükümette sorun var beklentisini boşa çıkaracağız. İyi bir koalisyon müşterek konuları bir araya getiren ve halk için uygulayandır. Özkan bey Başbakandır saygım sonsuz çünkü halkın iradesi bu yöndedir. Aramızda sorun yoktur. CTP içinde kurultaya yönelik hesaplar olabilir. Onu bilemiyorum. " http://haberkibris.com/denktastan-canli-yayinda-cok-onemli-aciklamalar-2013-09-09.html

Öte yandan CTP ile DP'nin ciddi bir uyum sorunu olduğunu DP'liler daha fazla dillendiriyor ama her ne halse bozmaya yaklaşmıyorlar hükümeti.

Şimdi gözler Cumhurbaşkanı Eroğlu'nun, Hasan Taçoy'un ve Ahmet Kaşif'in yardımlarıyla genel başkan seçilebilen Serdar Denktaş'ın UBP ile hükümet kurup, Sn Eroğlu'nun yeniden Cumhurbaşkanı seçilmesine yardım edip etmeyeceğini görmeye geldi.

Ya UBP-DP-TDP kurulacak ve Eroğlu'nun 2015 yolu açılacak ya da yerel seçimlere dahi gitmeden DP'nin , UG'si UBP olacak…

**************

AKÇA GÖREVİNE DEVAM EDECEK

Bazı çevreler Türkiye Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça'nın görev süresinin dolmasından ötürü KKTC'den ayrılacağını düşünüyor ve bu yönde dedikodu yapıyorlar. KKTC'de görev yapan Türk büyükelçilerin görev süresi 3 ila 5 yıl arasında değişiyor ve Ankara'daki güvenilir kaynaklarımdan öğrendiğim kesin bilgilere göre Sn Akça beş yıllık görev süresinin son gününe kadar Kıbrıs'ta olacak. Kaldı ki Kıbrıs Türk Halkının hassasiyetleri ve sorunlarıyla yakından ilgilenen ve KKTC ekonomisinin ayakta durabilmesi için uzun mesailer harcayan biri kendisi. Bu nedenle halk Sn Akça'^yı seviyor ve bir Kıbrıslı olarak kabul ediyor.

*************

HİMAYE ETMEK, DEVLET GİBİ..

Geçtiğimiz cumartesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Türkiye Sosyal Güvenlik Kurumu arasında bir protokol imzalandı. Çok istememe rağmen rahatsızdım diye gidemedim. Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın konuşmasını okudum sonradan. Yakın Doğu Üniversitesi ile Sosyal güvenlik Kurumu arasında gerçekleştirilen protokol ile Türkiye'den KKTC'ye eğitim amaçlı gelen öğrenciler bugün itibari ile YDÜ Hastanesi'ne hiç bir ücret ödemeden muayene ve tedavilerinin yanı sıra 140 TL Sağlık Fonu için ödeme yapmayacaklar. Ailelerinden uzakta burada eğitim alan kardeşlerimiz için hem Suat Günsel'den hem de AK Parti Hükümetinden sağlık konusunda büyük jest. Tabii ki sevindirici, kendi ülkem adına da gurur verici.

Artık öyle bir noktaya geldik ki benim ülkemde Yakın Doğu Üniversitesi'nin bir hastanesi var; herkesin gözü onda herkes orada tedavi olmak istiyor. Bu durum bir Kıbrıslı Türk olarak benim için gurur verici. Suat Günsel yaptı,yarattı, fedakarlık zaten diz boyu oturduğum yerden ben de övünmesini yapıyorum bakın.

Çünkü günün sonunda üniversite de YDÜ hastanesi de ülke olarak bizim öz değerimiz durumunda. Şimdi buraya kadar her şey güzel de işin bir de kötü yanı var. neden benim hükümetim, devletim yurt dışında okuyan Kıbrıslı Türk kardeşlerime aynı yardımı yapmak için girişim yapmıyor? Yani neden benim sağlık bakanım ya da Eğitim bakanım bunun bir benzerini Türkiye de okuyanlar için yapmıyor? Netice de her genç istediği üniversiteyi seçer ve gider okur. AK parti Hükümeti kendi öğrencisinin sağlığını düşünüyor ve elinden gelen her türlü yardımı yapıyor, üstelik birinci derece de kaliteli bir hastane de. İşte neden benim devletim benim öğrencime Türkiye'de okurken aynı yardım elini uzatmıyor?

İşte böyle düşünüp hayıflanırken gülümsedim, aklıma ne geldi biliyor musunuz; bizimkilerin elinden gelse burada iş yapan ne varsa kapatırlar. Biz de gelip giden hükümetler ne öğrencilerin burslarını öder ne sağlığına bakar, çok da canı sıkılırsa kendi zenginliğini kötüler. Niçin peki?

Kıskançlıktan kıskançlıktan…

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Kimseyi suçlama,
Suçlanacak biri varsa o da sensin.
Sonuçta o sana küçük bir umut verdi,
Sen ise ona her şeyini verdin.

Cemal Süreya

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.