CTP'de sona doğru

**Tabii unutulmaması gereken bir başka nokta daha var ki o da Meclis Başkanı Sibel Siber hanım efendi. Oldukça sempatik ve başarılı bir hükümet başkanlığı dönemi olmuştu. Bu iz hala CTP içerisinde yerleşmiş bulunuyor. Şu ayrıntıyı da unutmamak gerekir ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Talat yerine Sibel hanım da öne çıkabilir, yani CTP bunu şiddetle talep edebilir.

** "Eroğlu, Ankara ile ilişkilerini düzeltebilmek için inanılmaz bir uğraş veriyor ve Ankara ile tam uyum içerisinde hareket etmeye karar vermiş durumda. Yani Ankara ile Eroğlu'nun arasını açabilmek için kim uğraşırsa uğraşsın pek başarılı olamayacak"

Demokrat Parti Kurultayından sonra dün de bahsettiğim gibi şimdi tüm oklar UBP-DP-TDP koalisyonuna çevrildi. Güvenilir kaynaklardan edindiğim bilgilere göre bu konuda Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bu tür bir koalisyonun kurulması için Serdar Denktaş'a çok ciddi baskı yapıyor.

Takdir edersiniz ki Serdar Denktaş'a yeniden DP genel başkanı olabilmesi için gerekli tüm destek verildi ve seçimi risksiz ve kazasız belasız kazanması sağlandı. Denktaş'ın ciddi bir oy aldıktan sonra hem parti içinde hem de ülke atmosferinde ciddi gücüm var algısına kapıldığı ve Cumhurbaşkanı eroğlu2nun kendisine hem vekillerin hem de oyların emanet olduğunun hatırlatıldığını öğrendim. Tabii bir diğer durum da DP-UG'nin genel sekreterinin kim olacağı konusu. Bu da yakın zamanda şekillenecek. Denktaş'a verilen destekten sonra UG kanadı genel sekreterin UG kanadından olması için ciddi bir baskı kurmuş durumda. Serdar Denktaş, Genel sekreteri DP kanadından bir isim olsun istiyor ama bunu pek başaramayacağı inancındayım ben. Bu nedenle Erhan Arıklı eğer aday olursa parti meclisindeki destekle kazanabilir ancak Arıklı'ya aday olmaması konusunda Denktaş'tan bir telkin gelebileceğini düşünüyorum.

Ya da Denktaş genel sekreterlik konusunda eğer başarabilir de "ben tarafsızım iyi olan kazansın" diyebilirse, eğer bunu başarabilirse Arıklı genel sekreterlik yarışını kesinlikle kazanır.

Bunu bekleyip göreceğiz. Ancak şunu da belirtmekte ayda görürüm, aldığım bir duyuma göre Saray da Hasan Taçoy'un genel sekreter olmasına pek sıcak bakmıyor.

Bunu isteyenler sorup öğrenebilir.

Gelelim hükümetin en zaman bozulup ne zaman şekilleneceğine. 20 şubattan sonra demokrat parti'nin gerekli malzemeleri bulup hükümeti bozma yoluna gidebileceğini yine güvenilir kaynaklardan öğrenmiş bulunuyorum.

Burada asıl önemli olan Türkiye'den herhangi bir müdahalenin gelemeyecek olmasının düşünülmesi. Bildiğiniz gibi mart ayında AK Parti yerel seçimlerde önemli bir sınav verecek bu nedenle kendi seçimlerine konsantre olacak ve hiçbir şekilde dönüp Kıbrıs'ta neler oluyor diye bakamayacak. Bir diğer konusu ise şu an adanın kuzeyinde seçimlerle ilgilenen hiçbir kadronun kalmamış olması.

CTP KAYBEDİYOR

En başından beri CTP Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu'nun Başbakanlık koltuğundaki pasif tutumundan dolayı CTP ciddi zarar görmüş durumda. Bilhassa Serdar Denktaş'ın bazı konularda CTP'ye kafa tutması ve CTP'nin bu kafa tutmalara karşı pasif kalması CTP'nin itibarını ve gücünü sarstı.

Bu konuda birçok CTP'linin hem fikir olduğunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Buna bağlı olarak önümüzdeki hadtalarda CTP hükümetinin bozulma aşamasına geleceğini göz önünde bulundurursak, CTP'nin yaşanan pek çok olumsuzluk karşısında Hükümette gerekli otoriteyi kuramaması ve 21 vekille maç dışı kalmasının diyeti elbette ki Özkan Yorgancıoğlu'na kesilecek ve Özkan bey 21 vekille partisini ana muhalefete düşürmesinin cezasını çekecek.

TALAT CEPHESİ NE DURUMDA?

Geçtiğimiz günlerde Sn Eroğlu ile Sn Talat arasında tatlı bir sataşma oldu. Her ikisi de aday olup olmayacakları konusunda birbirlerini yokladılar. Öyle anladık ki her ikisi de aday, ama şansları hangisinin daha yüksek bilemeyiz. Şimdilik Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun şansı Talat'a göre daha fazla. Zira Eroğlu ile Ankara, Kıbrıs konusunda birlik ve beraberlik portresi çizebilmek için artık daha yakın bir politika izliyorlar ve izleyecekler. Demiyorum ki Talat ile Ankara'nın arası açık; yok böyle bir şey ama Talat da şu gerçeği sakın göz ardı etmesin, "Eroğlu, Ankara ile ilişkilerini düzeltebilmek için inanılmaz bir uğraş veriyor ve Ankara ile tam uyum içerisinde hareket etmeye karar vermiş durumda. Yani Ankara ile Eroğlu'nun arasını açabilmek için kim uğraşırsa uğraşsın pek başarılı olamayacak"

SİBEL SİBER FAKTÖRÜ Ne olacak?

Tabii unutulmaması gereken bir başka nokta daha var ki o da Meclis Başkanı Sibel Siber hanım efendi. Oldukça sempatik ve başarılı bir hükümet başkanlığı dönemi olmuştu. Bu iz hala CTP içerisinde yerleşmiş bulunuyor. Şu ayrıntıyı da unutmamak gerekir ki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Talat yerine Sibel hanım da öne çıkabilir, yani CTP bunu şiddetle talep edebilir.

SOYER SAHAYA İNDİ

Yine güvenilir kaynaklardan aldığım bilgilere göre CTP eski genel balkanı Ferdi Sabit Soyer'in örgütlere ve köylere düzenli olarak ziyaretler gerçekleştiğini ve parti tabanının motivasyonunu canlı tuttuğunu öğrendim.

Özkan Yorgancıoğlu başkanlığındaki CTP'nin 21 vekille ana muhalefete düşmesi halinde CTP'yi olağanüstü kurultayın beklediğini ve CTP'de önemli bir kitlenin, Soyer başkanlığında bu başarısızlığı cezalandırmak için harekete hazır olduğunu söylemek gerekir.

Böylesi bir olağanüstü kurultay hamlesi karşısında Özkan Yorgancıoğlu'nun ve şürekasının yalnız olduğunu ve böyle bir kurultay karşısında Soyer'in tek aday olarak CTP'nin başına geleceği gerçeği kaçınılmaz bir gerçektir.

Her ne kadar önümüzde yerel seçimler olsa da CTP bu moral bozukluğu içinde aynı başkanla yani başarısız olmuş bir Özkan Yorgancıoğlu ile bu seçimleri göğüsleyemez.

İşte bu nedenle CTPde yakın zamanda sona geliniyor diyebiliriz. CTP'de Soyer dönemi yeniden başlayacak diyebiliriz; hem de geniş bir kitlenin desteği ile...

*************

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar; Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar. Neye nasıl bakarsan, o sana öyle bakar.

Hz. Mevlana