Girne, Gönyeli, İskele, Karpaz'daki kriz aşılamıyor

UBP-DP başkanları dün bir araya gelip ortak açıklamalarını yaptılar. 16 bölgede ortak aday çıkarıyorlar ve diğer bölgelerde partiler kendi adaylarını çıkaracaklar. Zaten her iki partinin kendi hassasiyetleri var.

Gelin görün ki büyük ilçelerin bazılarındaki sıkıntılar hala devam ediyor.

Örneğin ortak aday anlaşmasında Girne de var ve Girne Demokrat Partiye verilmiş durumda. Demokrat parti hala Girne de bir aday bulabilmiş değil. Nidai Güngördü en popüler adaylardan biri olmasına karşın Demokrat Parti tabanı Güngördü'yü kesinlikle istemiyor. Ancak iyi bir aday bulması gereken Demokrat Parti'nin Güngördü dışında iyi bir aday bulması öyle pek kolay değil.

DP'nin Güngördü'yü aday göstermesi halinde Nidai bey bu seçimi kazanabilir ve UBP saflarında siyasete devam edebilir. DP'nin korkusu bu. Ancak öğrendiğime göre Nidai bey de zaten DP'den aday çıkmak istemiyormuş.

Bu nedenle Girne hala ittifakın DP aleyhine sorunlu bölgesi.

Öte yandan Gönyeli hala sorunlu bir bölge olarak konumunu koruyor. Gönyeli de de ortak aday desteklenecek. Şimdilik isim önceden de belirtmiştik Olgun Amcaoğlu. Arabacıoğlu ailesi hala Amcaoğlu'na karşı duruşunu sergiliyor, duyumlara göre Arabacıoğlu ailesi bir önceki seçimde de Ahmet Benli'yi desteklemişti.

Yani Gönyeli de sorunlu belediye adaylığı var. UBP Genel Başkanı Hüseyin Özgürgün'ün bu konuda masaya elini vurması gerekecek.

İskele'de öyle görülüyor ki Demokrat Parti, UBP'den ayrı olarak kaderini yoklayacak. Bu noktada ayrı aday çıkaracak olan DP'nin adayı muhtemelen İskele Milletvekili Hüseyin Alanlı olacak.

Cumhurbaşkanı Eroğlu ağırlığını hangi tarafa verirse o kazanacak.

Güzelyurt-Gazimağusa-Lefkoşa İttifakın en sorunsuz seçim bölgeleri ve bu nedenle ittifakın seçim kazanma ihtimali daha fazla.

SERTOĞLU ADAY

Lefkoşa'yı ele alacak olursak Hasan Sertoğlu'nun adaylığı konusunda dün basında çıkan haberler üzerine dedikodulara işi bırakmayıp bizzat hasan başkanı aradım. Basında çıkan haberleri sordum ve KOP konusunun kendisi için bir engel teşkil edip etmediğini sordum. " Daha önceleri sorun teşkil etmişti ancak bu sabah her iki parti başkanı ile de görüştüm. Adaylığım konusunda hiçbir engel ve sorun yok. Lefkoşa Belediye Başkanlığına adayım" dedi. Özetle bunu ifade etti.

Hüseyin Özgürgün'e eski kaymakam Deniz Dana'nın da aday yapılması için yoğun bir baskı var. Bunu da bir dipnot olarak ekleyelim.

Sertoğlu'nun adaylığının kesinleşmesi önemli ancak UBP ile DP kendi adaylarını aleni olarak açıklamadıkça tartışmalar ve dedikodular sürüp gidecek. En azından belli olan önemli belediyelerin açıklanması gerekiyor.

*****************

ÇALIŞMA BAKANLIĞI'NDA PEK BİRŞEY DEĞİŞMEMİŞ

Eleştirel bir yazı olsun diye kaleme almıyorum bu yazıyı. Dün gazetelerde çıkan açıklamalar aslında unuttuğumuz bazı önemli gerçekleri yeniden hatırlattı bana. Öncelikle şunu teslim edelim ki Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar'ın son derece iyi niyetli bir bakan olduğunu ve siyasi kaygı gütmeden görevini yaptığını biliyorum. Gelin görün ki bazı konularda iyi niyetli olmak yetmiyor. Vizyon gerekiyor, imkan gerekiyor ve en önemlisi bütçe gerekiyor. Son iki saydığımın Çalışma bakanlığında olmadığını biliyorum ama vizyon ne durumda bunu sorgulama ihtiyacı hissettim.

Sosyal hizmetler dairesi müdürü Umure Örs hanımefendiyi uzun yıllardır tanırım. Son derece sebatlı ve çalışkan bir insandır. Umure hanımdan önce aynı makamda görev yapan Aydan hanım da çok çalışkan bir müdürdü ancak Umure hanımın basına anlattığı ve Sosyal Hizmetlerin adeta aciz bir durumda olduğunu ifade eden sözleri son derece çarpıcıydı.

Şimdi Umure hanım bir bürokrat. Uygun bir dille Sosyal Hizmetlerin içinde olduğu zor durumu ve hiçbir bakanlık tarafından gerektiği gibi desteklenmediğini anlattı. Bürokrat olduğunu unutmadan konuştu. Keza o bakanlıkta danışmanlık yapmış biri olarak Sosyal Hizmetlerin bu ülkenin üvey evladı olduğunu açık bir dille ifade edebilirim.

Konu dönüp dolaşıp her ne kadar imkanlar kısıtlı olsa da Bakanın performansına bağlanıyor. Çalışma bakanı ki isme takılıp kalmıyorum şu an Sn Gürpınar bir kere aşındırması gereken kapıları aşındırması gerekiyor.

Sosyal Hizmetler dairesinin araç sıkıntısının çözülmesi için ne yapılacak?

Yeterli olmayan psikolog istihdamı ne olacak?

Sorunlu ailelerle ilgilenen sosyal hizmet uzmanlarına gerekli güvenli iş ortamı ne zaman sağlanacak?

Kimsesiz ya da aileleri tarafından dışlanmış çocukların, gençlerin özellikle genç kızların doğru şekilde rehabilitesi için ne zaman Bakan Gürpınar somut adımlar atacak?

Yaşlılar haftası geldi geçti, adet yerini buldu yaşlılar evi ziyaret edildi. Yeni huzur evinin yapımı ne oldu ne aşamada?

Bu sorular ve daha sıralanması mümkün aslında çok basit ama inatla çözümü aranmayan soruların cevabını Bakan Gürpınar'ın vermesi gerekiyor. Para yok da diyebilir, neden bulmuyor sunuz diye biz de sorma hakkını buluruz o zaman.

UBP döneminde bu sorunlar aşılmaya çalışıldı bir yere kadar aşıldı, benzer sorunların artarak devam etmesi üzücü.

Dahası çalışma hayatının gerektiği şekilde düzenlenmesindeki son durum ne bunu da merak ediyorum? Bu konularda yerel seçimlere gidileceği için pek bir hareketlilik yapmadığını duyuyorum Aziz beyin ve doğru olduğuna inanmak istemiyorum.

Zor bir bakanlık olduğunu ve sorunların aşılmasında ciddi bir efor sarfedilmesi gerektiğinde olmalı herkes. Bu nokta da bakanın çok üstüne gidemeyiz ancak buradan bakılınca geçici hükümet rehaveti hala devam ediyor imajı var, bunu da söylemeden geçemeyeceğim.

Yalnızca kendisi bir bakanlık kadar hükmü olan Sosyal Hizmetler dairesinde dahi hiçbir şeyin değişmediğini görmek bize bunu kanıtlıyor.

Bir de Umure hanım diğer bakanlıkların gereken desteği vermediklerinden yakındı açıklamasında; onlar vermeyebilirler Bakanın gerekli sorunları elini masaya vurup çözmesi gerekiyor. Bu ülke de kimse size ellerini açıp gel yardım edeyim demiyor ki.

Son söz olarak bakan Gürpınar gazetecileri bir araya toplayıp bir kahve içsin yapılanları ve yapılacakları anlatsın; bu bakanlık çokça sahip çıkılması gereken bir bakanlık. Bir bakanın medyayı kullanmak istemesi de son derece şaşırtıcı.

****************

GÜNÜN SÖZÜ

Beraberinde getirdikleri umutlar ve korkularla akın akın gelen arzulara teslim olduğumuz sürece… kalıcı mutluluğa ya da huzura hiçbir zaman kavuşamayız.

Arthur Schopenhauer