Orcan, saklı cenneti anlattı

Yayın Tarihi: 01/04/14 07:39
okuma süresi: 9 dak.
A- A A+
Yerel seçimlere yönelik henüz bir heyecan olmasa da mümkün mertebe belediye başkanlarının kendi bölgelerinde neler yaptıklarını yerinde görmek adına muhtelif ziyaretler düzenliyorum. Bu ziyaretler genellikle günü birlik oluyor malum zaman fakirliğimiz var. ancak hafta sonuna denk geldiği içinTatlısu Belediye Başkanı Hayri Orcan'ın da daveti üzerine hani uzaktır dediğimiz ama aracınızla yaklaşık 40 dakikalık bir yolculuktan sonra varabileceğiniz ve gözünüzde büyütmemeniz gereken Tanrı'nın sakladığı cennet diyebileceğim yere ulaştım ve hafta sonunu orada geçirdim.köy desem köy ama nüfusu kasaba dememe izin vermiyor ancak öte yandan sürekli değişken yeri ve yabancı turisti var bölgede konaklıyor ki bunun sayısı beş binin üzerinde. O zaman da kasaba değil kent demem gerekiyor.

Neyse Tatlısu'ya vardım ve bölgeye önemli bir özellik katan Zambak tatil köyünde Hayri başkanla buluştuk. Bir vesileyle Din İşleri Dairesi Başkanı Talip Atalay da ordaydı, güzel bir sohbet oldu. Sonradan Trafik Kazalarını Önleme derneği Başkanı Mehmet Avcı ile önemli bir siyasetçi daha katıldı bu kahve sohbetine. Atalay ile ben misafirdik ama diğer kişiler oraya çok önemli bir iş içi,n uğramışlardı. Bu konu şimdilik off the record diye yazamıyorum.

Öğleden sonra gidebildiğim Tatlısu'yu bu sohbet nedeniyle gezemedim ve ziyaretler Pazar gününe kaldı. İyi de oldu. Bir kere herkes biliyor da olsa Zambak tatil köyüne gidin. Böyle bir tatil köyünü caf caflı kentlerde veya uzak ülkelerde aramanıza gerek yok. Olağanüstü güzel.

Pazar günü hayrı Orcan'la birlikte Tatlısu'yu bir uçtan bir uca yürüyerek gezdik. O anlattı ben sorular sordum. Tatlısı Kıbrıs adasına ilk yerleşim yerlerinden birisi olarak kayıtlara geçmiş. Her yerinde tarih yatıyor ve sürekli kazılar yapılıyor.

Tatlısu'nun içinde Kıbrıs'ın en büyük kilisesi olarak bilinen Sotiros kilisesi her ne kadar camiye çevrilmiş olsa dahi bütün heybetiyle köy meydanındaki yerini almış. Hayrı başkandan öğrendiğime göre bölgede küçüklü büyüklü pek çok kilise ve şapel var. Yanılmıyorsam 17 taneyi buluyor sayıları.

Şu an ki Tatlısu belediye binasının olduğu yerde ise 1940'lı yıllarda hazır bulunan bir cami vardı. Rumlar bu camiyi yıkmışlar ve yerine belediye binası yapıldı. Bu binanın tam karşısında ise Hayri başkanın çabalarıyla Osmanlı mimarisinden esinlenerek yapılmış ancak siyasi gerekçelerle henüz bitirilememiş yeni belediye binası bulunuyor.

Başkan yeni binayı bitirdikten sonra eskisini yıkıp Sultan Ahmet camisi ile Ayasofya katedrali gibi bir benzetme yapmayı planlıyor. Yani eski belediye binasının yerine görkemli bir cami yapılacak. Aslında Sotiros kilisesi de Rumların ibadetine açılabilir ve bu bölgeye hayli turist çeker, tarihi önemi var kilisenin çünkü. Bu noktada milliyetçi değil bölgeyi zenginleştirici düşünmek lazım.

Hayri Orcan'ın bu üçüncü dönem belediye başkanlığı. Seçimleri yeniden kazanırsa dördüncü dönemine başlayacak ve gözlemlediğim kadarıyla rakibi de yok. UBP'li ve CTP'li belediye meclis üyeleri dışında. Bunu daha sonra açıklarım.

Hayri başkan çoğu hükümetler tarafından unutmak istenen bir bölgenin belediye başkanlığını yapıyor aslında. Bu unutulmuş karşısında bölge halkının da heyecanını omuzlarına alarak yapılması zor pek çok işe imza atmış. Köyün yollarının rehabilitesinden tutunda, köye yatırımların yapılmasına, çevre düzenlenmesine, kütüphane, sağlık ocağı, parklar, tarihi eserlerin tamir ettirilip turistlerin ziyaretine açma gibi. Bölgede bulunan tarihi meydanları ve evleri restore etme ve Osmanlı kimliğini yaşatma yönünde hayli ciddi projeleri var.

Belediye başkanı olarak yaklaşık bir yıldır iki UBP bir de CTP'li olmak üzere üç belediye meclisinin toplantılara katılmamaları nedeniyle birçok proje ve yatırım eksik kalmış. Siyaset deyip geçsek de anladığım kadarıyla söz konusu üç belediye meclis üyesi Tatlısu'yu yatırımlardan belki de istemeyerek yoksun kılmışlar.

Uzunca bir yürüyüşten sonra birçok Rum turistin piknik yaptığı bir yürüyüş parkuruna geldik. Başkan "tepenin yüksekliği yaklaşık yüz metre. Yağmurlar çok yağdığında burada doğal bir şelale oluşuyor. Biz bunu doğayı bozmadan sürekli kılmayı planlıyor. Hem yürüyüş parkuru hem de dinlenme yeri olacak. Farkındaysanız büyük bir coğrafyayı gezmeye çalışıyoruz ve denize sıfır noktasından tutun da dağın tepesine kadar pek çok insanın dolaştığını gördünüz. Bu bize bölgenin ciddi yatırımlara ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Önceleri de konuşmuştuk. Bölgeye bir otel projesinden tutunda, yeni bir liman yapına ve bir üniversite kampusü kurulmasına kadar istekli yatırımcılarımız var. ne yazı ki bu yatırımcılara bürokratik işlemler o kadar bir sorun çıkardı başaramadık. Öyle umuyorum ki bu dönem başaracağız" dedi.

Konuları uzun uzadıya biliyorum. Demokrat Parti'nin tek güçlü olduğu yer Tatlısu. Öyle anlıyorum ki partizanlık Tatlısu'ya yatırımların gelmesini engelledi. Hayri başkanın en çok içlendiği de parasını bulmalarına rağmen sosyal konut projelerini hayata geçirememeleri. Gençler bir bir Tatlısu'yu terk ediyor ve Hayri başkanın en büyük derdi birçok genci ev sahibi yapabilmek.

Yeni dönemde bunu başarabileceğine olan inancını yerinde gördüm.

CAFE-KÖŞK'E MUTLAKA UĞRAYIN

Tatlısu'dan ayrılmadan önce Cafe-Köşk adında otantik bir restoran işleten Dr Susan Merter'in de işletmesine misafir olduk Hayrı başkan ile birlikte. Bölgeye gideceğimi öğrenen Susan hanım mutlaka uğramamızı istedi ve davet etti sağolsun. Son derece kıymetli ve değerli bir insan. Tanısanız sıcak ilgisine hemen kapılırsınız. Aslında söz konusu evlerini bir tür yazlık gibi kullanmaya başlamışlar sonrasında hiçbir kar kaygısı gütmeden kuzenleri Feyzi Bağçuvan ile birlikte yürüttüğü otantik bir restorana çevirmişler. Zambak otelinden sonra bölgede sanırım sayılı birkaç restorandan biri. Yemekleri tamamen alışılmışın dışında. Bizlere nişastası az İran pilavı ve yemekleri ikram etti ve ekledi bu defaya daha hazırlıklı olacağım. Susan hanım uzun yıllarını Türkiye'de geçirmiş başarılı bir işletme doktoru ev İran asıllı kendi ifadesiyle. Kelime anlamıyla bir Tatlısu aşığı. "keşke insanlar daha çok gelseler buralara, yeni restoranlar açılsa. Uzak diyorlar ama her gelen arsa fiyatlarını soruyor". Yani demek istiyor uzak diyor insanlar ama gelen de kaçmak istemiyor.

Ne kadar ilginçtir ki Susan hanıma gitmeden ben de arsa fiyatlarını sormuş ve Tatlısu'ya da gelmeden ne kadar uzaktır diye kendi kendime mırıldanmıştım.

Dostlar yaklaşık bir gün kaldım Tatlısu'da ve belediye başkanı Hayri Orcan'ın ona gönül vermiş halkıyla birlikte neler yaptığına şahit oldum. Hayri başkanı dinlerken anladım ki yeter ki niyetiniz ve isteğiniz olsun herkesin uzak dediği bir bölgeyi çekim merkezi yapabilmişse bir belediye başkanı, ben benim diyen başbakanlar bu ülkeyi yeniden yaratabilmeyi başarmalılar zira bu adamdan yoktan var etti ve yaptı tüm bunları.

Tatlısu da ben buna şahit oldum. Rumlar için Baf the other country "diğer ülke olarak tanımlanır"; Tatlısu için de sanırım bu tanımı kullanmak yerinde olacak.

Hele hele Zambak tatil köyünü bulabilmek için durup soru sorduğum her vatandaş "oo Gökhan bey hoş geldiniz" dedikçe onurlandım ama utandım. Onlar bizi biliyor ama biz onları öğrenmeyi reddediyoruz.

Mutlaka gidin ve belediye başkanını da bulun. Size Haruplu Ekmek ikram etsin; bu da Hayri başkanın son icatı.

Diyet yapanlara duyurulur.

#mesajınızvar
Levent ÖZADAM'dan
#mesajınızvar
Gözden Kaçmadı
#gozdenkacmadi

Yorumlar

Dikkat!
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Diğer Gökhan ALTINER yazıları